Seni ve kız kardeşini emniyete almalıyım. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَحْصلَ عليك وأختكَ إلى الأمانِ. |
Albayı emniyete al. | Open Subtitles | خُذْ العقيدَ إلى الأمانِ. سريع، رجل. |
Hepimizi güvenli bir yere götürecek bir uçak bizi bekliyor. | Open Subtitles | هناك طائرة تَنتظرُ لأَخْذنا ّكلنا إلى الأمانِ. |
Bilinçaltındaki bir korku yüzünden güvenli bir yer arıyorsun. | Open Subtitles | بَعْض الخوفِ الغير واعيِ يُوصلُك إلى a مكان الأمانِ. |
Buradan çıkıp, güvenli bir yere gitmeliyiz. | Open Subtitles | نَحتاجُ للخُرُوج هنا إلى الأمانِ! |