Konu babasıysa mesajı iletmem daha iyi olur. | Open Subtitles | وإذا كان هذا الأمر بخصوص والدها، فربما سيكون من الأفضل لو فقط تدعني أوصل الرسالة |
Eğer Konu sanatsa cesetleri Mission bölgesi çevresine dağıtmış olmalı. | Open Subtitles | ان كان الأمر بخصوص الفن فمن الواضح ان أماكن الرمي مبعثرة حول منطقة مقاطعة ميشن |
Şey, eğer Mesele para olsaydı Gavin lokantaya girip derhal kasaya doğru yönelirdi. | Open Subtitles | حسنا.لو كان الأمر بخصوص المال لكان غافين دخل المطعم و إتجه لألة النقود |
Mesele insanlara mesaj vermek. Aynı şeyi düşünen milyonlarca Norveçli olmalı. | Open Subtitles | إن الأمر بخصوص إرسال رسالة ملايين من النرويجيين يفكرون في نفس الشيء |
Scarlett'in aşırı doz almasıyla alakalı. | Open Subtitles | "الأمر بخصوص الجُرعة المفرطة الخاصة بـ "سكارليت |
Henüz bilmiyorum, üvey çocuk olayı yüzünden olabilir. | Open Subtitles | لا أعلم, قد يكون الأمر بخصوص تبني الطفل, |
Eğer posterlerle ilgiliyse, bence bu olay çok komik. | Open Subtitles | ... إذا كان الأمر بخصوص الملصقات ... أعتقد أن هذا مروع أعتقد أنها مهزلة ... |
Stern'le ilgili. | Open Subtitles | الأمر بخصوص ستيرن |
Konu bir adamı mutlu etmek olduğunda, tam bir geri zekalısın. | Open Subtitles | عندما يكون الأمر بخصوص إسعاد رجل، فأنتِ غبيّة |
Bugün gelme sebebiniz neydi, bilmiyorum ama Konu sadakatsizlikse terapistiniz olarak fazla takmayın kafaya derim. | Open Subtitles | انا لا أعلم مالذي جلبكم إلى هنا اليوم ولكن إذا كان الأمر بخصوص الخيانة أود أنا أقول لكم بحكم أني معالجتكم |
- Parayı hiç umursamadım. - Konu para değil. | Open Subtitles | لم أهتم بالمال قط - لم يكن الأمر بخصوص المال - |
Benimle gelmen gerekiyor. Konu babanla ilgili. | Open Subtitles | أريدك أن ترافقني، الأمر بخصوص والدك. |
- Ve Mesele güç olsaydı muhtemelen etrafta dolanır ve terör saçmak için silahını ateşlerdi. | Open Subtitles | و لو كان الأمر بخصوص السلطة لكان تنقل و أظهر مسدسه ليزيد الرعب |
Tamam, Mesele tatil parasıysa, parayı size ben vereyim. | Open Subtitles | حسناً, إن كان الأمر بخصوص المال أو الرحلة سأعالج الأمر |
Mesele seçim yarışın, değil mi? | Open Subtitles | هل الأمر بخصوص الحملة الانتخابيّة؟ |
Aslında Mesele Shaw diye bir herifle ilgiliydi. | Open Subtitles | حسنا، في الحقيقة كان الأمر بخصوص هذا الرجل، "شو" |
Bu Tommy ile alakalı değil ki. | Open Subtitles | ليس الأمر بخصوص تومي |
Babanla alakalı. | Open Subtitles | الأمر بخصوص والدكِ. |
Bilgin olsun diye söylüyorum. Marciano olayı... | Open Subtitles | و للأمانة فإن ذاك الأمر بخصوص مارسيانو |
Ann, sadece yumurta ile ilgiliyse neden sinirlisin? | Open Subtitles | - انتظر لحظة - آن ، لو كان الأمر بخصوص بعض البيض فلماذا أنت غاضبة هكذا |
Sam'le ilgili kesin. | Open Subtitles | -بالطبع أنا مُحقّة الأمر بخصوص (سام) |
olay şu ki, hayatta, sadece kendi olayını yaparsan, ailenin bir parçası olamazsın, | Open Subtitles | الأمر بخصوص الحياة، إذا فعلت مايعنيك فقط، لن تكون جزءاً من عائلة. |
Şu lezbiyen meselesi kötü oldu, değil mi? | Open Subtitles | لقد ساء الأمر بخصوص تلك المرأة |