Şimdi, sonsuz yolculu sonsuz otobüs ilk bakışta gece müdürünün kafasını karıştırır ama gece müdürü her yeni kişiyi yerleştirmek için bir yol olduğunu fark eder. | TED | أربكت الحافلة اللانهائية وركابها اللانهائيون المدير الليلي في بداية الأمر لكنه أدرك أن هناك طريقة لوضع كل شخص جديد. |
Ne kadar önemli olduğunu bilmiyorum ama oldukça eğitici olduğu kesin. | Open Subtitles | لا أعرف مدى أهمية الأمر لكنه من باب العلم بالشيء |
Belki senin için önemli değil ama beni nerede olsam bulur ve öldürtür. | Open Subtitles | قد لا يهمك الأمر لكنه سيلاحقنى حيثما أذهب حتى أموت |
Veteriner de inanamadı, ama Tyson sağlıklıymış. | Open Subtitles | البيطري أيضاً لم يصدق الأمر لكنه قال أن تايسون بخير حال |
Ne zaman başladığını hatırlamıyorum, ama vadiyi ortadan ikiye ayırdı doğu batıya karşı, adamlarıma tetikte olmalarını söyledim. | Open Subtitles | لا أتذكر حقاً كيف بدأ الأمر لكنه قسم الوادي إلى قسمين الشرق ضد الغرب و علمت هذا عن طريق أسلافي لأبق حذراً |
Onca zaman bundan bir anlam çıkarmaya çalıştım, ama cevabı yanlış yerde arıyormuş. | Open Subtitles | , طوال هذا الوقت حاولت أن أستوعب الأمر لكنه كان يبحث في الطريق الخطأ |
Bir anda ortasında buldun ama sonra her şey düzeldi, değil mi? | Open Subtitles | أعني ، لقد تم فرض عليك الأمر لكنه حقاً يجدي نفعاً ، أليس كذلك ؟ |
Bunu yapması hiç kolay olmadı ama aldığı karar şuydu: | Open Subtitles | وتراه يتخطى الأمر :لكنه اتخذ قراراً يقول فيه |
Anlatması zor, ama enerji seviyelerini hissediyor... ve dengeni yeniden oluşturmak için renkli ışıkları belirliyor. | Open Subtitles | من الصعب شرح الأمر, لكنه يشعر بمستويات الطاقة.. وبعد ذلك يضيف أضواء ملونة كي يعيد إليكِ توازنك. |
İsmini söylemedi, niye geldiğine de söylemedi ama biraz üzgün gözüküyor. | Open Subtitles | إن يرفض بأن يمنحني اسمه ويرفض أن يقول عن الأمر .لكنه يبدو متضايقاً |
Seni bu durumdan kurtarmaya çalıştım, ama beni aşıyor. | Open Subtitles | حاولت أخراجك من الأمر , لكنه أبعد من قدرتي |
Bu Parsons için sorun olmaz, ama silahlı refakatçiler konusunda kesinlikle ısrar edecektir. | Open Subtitles | بارسونس لن يمتلك مشكلة مع هذا الأمر لكنه سيُصر بالتأكيد على وجود حراسة مُسلحة |
Kamu hizmetinde bulundum hepsi bu ama sabıkamda bu var, anlıyor musun? | Open Subtitles | قضيت عقوبة خدمة المجتمع وإنتهى الأمر لكنه يوجد هناك |
Nasıl oldu bilmiyorum ama, o şey beni bırakıp anneme geçti. | Open Subtitles | لا اعرف كيف حدث الأمر .لكنه تركني وإنتقل إليها |
Bu senin için yeteıii olabilir, anlıyorum ama benim için yeterli değil. Artık değil. | Open Subtitles | لذا ربما يكفيك هذا، أفهم الأمر لكنه لا يكفيني، ليس بعد الآن |
Ne hakkında olduğunu bilmiyorum ama bu durum hiç hoşuma gitmiyor. Tamam, pekâlâ. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما الأمر لكنه لا يعجبني |
Buna dahil olmak istemezdim, ama o resimleri çektirmezsem... | Open Subtitles | لم أرد الإشتراك في الأمر لكنه قال إن لم أمثّل في تلك الصور... |
Kulağa nasıl geliyor biliyorum, ama gerçek bu. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو الأمر, لكنه الحقيقة. |
Nasıl oluyor bilmiyorum ama oluyor işte. | Open Subtitles | لا أعلم كيف يتم الأمر لكنه يتم |
Bunun değişmesini bekledim ama olmuyor. | Open Subtitles | حاولت أن أنجح هذا الأمر . لكنه لا ينجح |