Senden bunu istiyorum, çünkü paraya ihtiyacın var. Sana kalmış. Karar senin. | Open Subtitles | أطلبك ذلك لأنني أعلم أنك تحتاج لذلك الأمر يعود إليك, القرار لك |
Senden bunu istiyorum, çünkü paraya ihtiyacın var. Sana kalmış. Karar senin. | Open Subtitles | أطلبك ذلك لأنني أعلم أنك تحتاج لذلك الأمر يعود إليك, القرار لك |
Senden bunu istiyorum, çünkü paraya ihtiyacın var. Sana kalmış. Karar senin. | Open Subtitles | أطلبك ذلك لأنني أعلم أنك تحتاج لذلك الأمر يعود إليك, القرار لك |
Daha sonra fark ettim ki, nasıl bir hayat yaşayacağıma kendim Karar vereceğim. | Open Subtitles | ثم أدركت أنّ الأمر يعود إليّ لأقرّر أي نوع من الحياة عليّ عيشها. |
Bizi bundan çekip almak size bağlı, biliyorsunuz. | Open Subtitles | الأمر يعود إليكِ , كما تعرفين لتخلصينا من الحزن |
Eğer bana kalsaydı seni tavan arasına kaldırırdım. | Open Subtitles | لو كان الأمر يعود إليّ, كنت لأضعك في العلية |
Hangisine katılmak istediğiniz tamamen size kalmış. | TED | الأمر يعود إليك حقا في إختيار واحد للبقاء بجواره. |
Kafamızda bir resim oluştu. Onu elini kurabiye kavanozuna sıkıştırmak size kalmış. | Open Subtitles | الأمر يعود لكم لجعله يلتصق بيده داخل الجرة |
Yani her şey sana kalmış evlât. Babanı üzmek istemiyorsan, onu kendinden uzak tutmalısın. | Open Subtitles | لذا، فهمت، الأمر يعود إليك بني، إن لم ترد أن تخيب آمال أبيك عليك أن تبقيه بعيداً عنك |
Zincirlerini çözdüm. Gerisi onlara kalmış. | Open Subtitles | لم أترك واحداً منهم مقيداً، الآن، الأمر يعود إليهم |
Bu yüzden şimdi ne yapacağımıza Karar vermek sana kalmış. | Open Subtitles | لأنه لدينا قائدة ترى لذا، أعتقد أن الأمر يعود لكِ لتقرري ماذا سنفعل |
Bu amcığın peşinde biraz daha gezerim dersen sana kalmış. | Open Subtitles | حسناً, إن كنت تريد القيام بهذا الأمر حسناً, الأمر يعود لك |
Ben burada olacağım ama gelmek sana kalmış. | Open Subtitles | سأكون هنا، لكن الأمر يعود إليك. دون ضغوط. |
Ne zaman gideceğimi söylemek onlara mı kalmış? | Open Subtitles | الأمر يعود لهم ليقولوا لي متى علي أن أرحل. |
Yani bir şey olursa hayata döndürmeye çalışıp çalışılmaması ailesine kalmış. | Open Subtitles | ولذا الأمر يعود الى الأسرة كي تقرر أمر العمليّة |
Senden bunu istiyorum, çünkü paraya ihtiyacin var. Sana kalmis. Karar senin. | Open Subtitles | أطلبك ذلك لأنني أعلم أنك تحتاج لذلك الأمر يعود إليك, القرار لك |
Hele Maxim, hiç. Bizi bundan çekip almak size bağlı, biliyorsunuz. | Open Subtitles | الأمر يعود إليكِ , كما تعرفين لتخلصينا من الحزن |
Benim için sorun yok. Bu Annie'ya bağlı. | Open Subtitles | ليست لدي مشكلة مَع ذلك أعتقد أن الأمر يعود لآني |
Bana kalsaydı Big Mac* alırdım. | Open Subtitles | لو كان الأمر يعود إلي, لأحضرت للجميع بيج ماك |
Bana kalsaydı bizzat hücrene kadar sana eşlik eder kilidi de mühürlerdim. | Open Subtitles | لو كان الأمر يعود لي أود شخصياَ مرافقتك لأقرب زنزانة والتخلص من المفاتيح |