"الأمور في" - Traduction Arabe en Turc

    • işler
        
    • işleri
        
    • işlerin
        
    • her şey
        
    • bazı şeyleri
        
    • durumlar
        
    • bir şeyler
        
    Hatta daha da kötüsü, sınıfımda işler karışınca çizgi romanları beni rahatsız etmenin bir yolu olarak kullanıyorlardı. TED والأسوأ من ذلك، عندما تصعب الأمور في فصلي، كانوا يستعملون القصص المصورة كطريقة لتشتيت انتباهي.
    Çünkü tıpkı yarış arabalarında olduğu gibi, her hasta için de işler kötüye gittiği zaman fark oluşturmak için az zamanın vardır. TED لأنه مثل سيارة سباق، أي مريض، عندما تبدأ الأمور في السوء، فلديك وقت قصير لكي تحدث تغييرًا
    Yine de işleri doğruca halledebildik ve sadece insan aklının gücüyle bunu yaptık. Open Subtitles ومع ذلك، يمكننا الحصول على الأمور في نصابها الصحيح ومجرد قوة العقل البشري
    Bu tip işleri çok daha karmaşık durumlarda yapabilmenin mümkün olup olmadığını düşünmeye başladım. TED لذا تساءلتُ إذا كان بإمكاني أن أقوم بمثل تلك الأمور في ظروف أكثر تعقيدًا.
    Kongrede adilik ve zayıflık yüzünden önü kesilmiş işlerin yürümesini sağlarım. Open Subtitles أحافظ على سير الأمور في مجلس الشيوخ من التعقيدات النزقة والمضجرة
    Hayatını topraktan kazanıyorsan ve dürüstsen her şey düzene girmeye başlar! Open Subtitles حينما تعيش خارج الأرض, و أنت نزيه, .تقع الأمور في مكانها
    Arkaya bakabiliyorsun, nerelerde olduğunu bazı şeyleri doğru perspektife oturtan. Open Subtitles إنها عين خلفية تتيح لكِ رؤية أين كنتِ كأنها تضع الأمور في نصابها الحقيقي
    - Dört gün geç kaldınız ama onlar bunu bilmiyor. Evde durumlar nasıl? Open Subtitles أنت أربعة أيام في الوقت متأخر، لكنهم لا يعرفون ذلك, كيف هي الأمور في البيت؟
    Anlaşmanın imzalanmasının ardından, bir şeyler daha iyiye gitmedi. TED بعدما وقعّت الاتفاقية، لم تتحسن الأمور في الحقيقة
    Aksi takdirde işler kötüye gitmeye devam edecek ve tahmin ettiğimizden çok daha erken, çok daha beter olacak. TED ما عدا ذلك ستستمر الأمور في أخذ منحنى سيء وستزداد سوءاً، أسرع مما نتوقع.
    İşler nasıl bakalım Carter? Open Subtitles حسنا يا كارتر ، كيف هي الأمور في منطقتك من الغابة؟
    Bak, senin evinde bu nasıl işler bilmiyorum ama biz, insanların özel hayatına saygı duyarız. Open Subtitles أنظر لا أعرف كيف تسير الأمور في منزلك لكننا نظن أنه من المهم إحترام خصوصيات الآخرين
    Hele şehirde işler bu şekildeyken. Open Subtitles ليس بالطريقة التي تسير عليها الأمور في المدينة حاليا
    Ama sen benim kardeşimsin ve buraya işler senin açından yoluna girsin diye geldim. Open Subtitles ولكنك أخي ولكني جئت الى هنا لوضع الأمور في نصابها الصحيح
    Peki Alcatraz'da işler nasıl gitti? Ya da Folsom. Hangi cehennemdeysen işte. Open Subtitles كيف سارت الأمور في ألكاتراز، أو فولسوم، أو أيا كان
    Talih nihayet yüzüme gülmüşken, işleri hâkimiyetime almaya karar verdim. Open Subtitles قررت أن أضع زمام الأمور في يدي حين ابتسم الحظّ أخيرًا لي.
    Geri dönmeliyim Evdeki işleri yoluna koymaya çalışmalıyım Open Subtitles أنا علي العوده، علي أن أحاولُ حل بَعْض الأمور في بيتي السابق.
    Şimdi işleri düzeltmek için bir şeyler düşünmeliyim. Merhaba. Beni tanımadığını biliyorum ama eve gidecek aracım yok. Open Subtitles علي بأن أفكر في طريقة لأجعل الأمور في نصابهـا الصحيـح أعلم بأنك لا تعرفنـي، ولكنـي لا أجد طريقة لأعود إلى منزلـي
    Önceden somut bir plan şart koşan yerine, işlerin nasıl gittiğini görmekten mutlu olan destekleyici bir yöneticiye sahip olduğum için şanslıydım. TED كنت محظوظة بأن لدي مديرًا داعمًا والذي كان سعيداً لرؤية كيف تسير الأمور في العمل، بدلاً من طلب خطة ملموسة مُسبقاً.
    Nasıl olur da Sovyet düzeninde işlerin nasıl yürüdüğünü bilmezsin? İşlerin nasıl yürüdüğünü biliyorum. Open Subtitles كيف يمكن هذا، يبدو أنك لا تعرف كيف تسير الأمور في الاتحاد السوفيتي؟
    Kolonideki diğer her şey gibi, yiyecek toplamak da takım işidir. Open Subtitles شأن جميع الأمور في المستعمرة، العلف هو عمل جماعي
    Seninle konuşmadan önce kafamdaki bazı şeyleri netleştirmek istedim. Open Subtitles لقد أردت تصفية الأمور في ذهني قبل التحدث معك
    Sızıntı yayınlandığından beri Virginia'da durumlar nasıl? Open Subtitles كيف هي الأمور في المؤسسة بعد نشر التسريبات؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus