Dahası, Amerikalılar siber savaş kapasitesi oluşturmak için gelecek beş yılda 30 milyardan fazla para harcamaya karar verdiler. | TED | وعلاوة على ذلك، قرر الأميركيون انفاق ما يزيد على 30 مليار دولار في السنوات الخمس المقبلة لبناء قدراتها الإلكترونية. |
Amerikalılar elli yıldır rahat içinde yaşarken biz toprak yiyoruz. | Open Subtitles | طوال 50 عاما، عاش الأميركيون برخاء فيما كنا نأكل التراب |
Amerika'ya. Buraya 12 yıl önce geldim ve buraya gelince insanlar bir sürü şey söylediler, mesela, "Amerikalılar hicivden anlamazlar." | TED | إلى أمريكا. أتيت هنا قبل 12 عاماً، وعندما وصلت إلى هنا، قيلت لي أشياء مختلفة، مثل، "الأميركيون لا يفهمون السخرية". |
Amerikanlar, kurnazlıktaki eksiklerini, açıklıkla telafi ediyorlar. | Open Subtitles | الأميركيون يفتقرون إلى الكياسة، وهم يعوّضون بصفاء |
Çağrı merkezinde çalışmanıza rağmen Amerikalıların nasıl konuştuğunu bile bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | كنت تعمل في مركز الاتصال ، وكنت لا أعرف حتى الأميركيون كيف يتكلمون؟ |
Örneğin, Amerikalılar tostu ekmek kızartma makinesinde yapar. | TED | فعلى سبيل المثال، يحمِّص الأميركيون الخبز بآلة التحميص. |
Ve Amerikalılar onların Çin yemeklerini çok fazla sevdi. aslında uzaya onlar getirdiler. | TED | ويحب الأميركيون الأطعمة الصينية كثيراً و لقد جلبوها معهم إلى الفضاء فعلاً |
Siz Amerikalılar, çoğunuzun farklı ünleri var. | Open Subtitles | بينما أنتم الأميركيون, و بشكل عام سمعتكم مختلفة تماماً |
Kabul edersin ki, Amerikalılar talep ettiği sürece, uyuşturucu tedarik edilir. | Open Subtitles | هل نستطيع الإتفاق على القول أنه طالما أراد الأميركيون الممنوعات سيكون هناك دائماً من يزودهم بها |
O zamana kadar Amerikalılar benzer füzeleri çoktan Türkiye'ye götürmüştü bile. | Open Subtitles | في ذلك الوقت، كان الأميركيون بالفعل قد نقلوا صواريخ مماثلة إلى تركيا |
Amerikalılar ve İngilizler, Almanya'daki kendi bölgelerinde Sovyet etkileşimi olmayan, istikrarlı ekonomiler geliştirmek için aceleciydi. | Open Subtitles | كان الأميركيون والبريطانيون متعطشين لإقامة ،اقتصاد مستقر في مناطق نفوذهم بألمانيا دون تدخل من الاتحاد السوفييتي |
Sayın Amerikalılar.. On yıl önce tam bugün,.. | Open Subtitles | أعزائى الأميركيون منذ عشر سنوات ، و فى هذا اليوم |
Amerikalılar polisleri yapmadı. | Open Subtitles | الأميركيون انهم لا يفعلون من ضباط الشرطة. |
Şey, ya savaşı Amerikalılar kazanırsa ha o zaman küçük bir Yahudiyi kurtardığımızı söyleyebiliriz. | Open Subtitles | ما لو كسب الأميركيون الحرب؟ سنكون قادون القول أننا أنقذنا فتاة يهودية. هل حقا؟ |
Onlara hep söylediğim katlanabildiğim tek Amerikalılar sizsiniz. | Open Subtitles | اعتقدت دوما أنهم سيكونوا الأميركيون الوحيدون الذين يمكنني التعامل معها. |
Sadece Amerikalılar isminden önce mesleğini sorarlar. | Open Subtitles | الأميركيون يطلبون منك فقط الاحتلال قبل اسمك |
Siz Amerikalılar her konuyu seks veya paraya getiriyorsunuz. | Open Subtitles | الأميركيون يتحدثونَ عن كل شيء بإستعمال عبارات الجِنس أو المال. |
Şunu en iyi Amerikalılar yapıyor. | Open Subtitles | هذا هو الشيء الوحيد الأميركيون يفعلون ما هو افضل من أي شخص آخر |
Sandalyeleri ve ışıkları, Amerikanlar nerede bir hokus-pokus yaptılar diye incelendiler. | Open Subtitles | قاموا بتفتيش الكراسي والإضاءة لرؤية ما اذا كان الأميركيون يستخدمون "الدجل" |
Amerikanlar sopalarını sallayıp seslerini yükseltmeyi severler. | Open Subtitles | أما الأميركيون فيحبون التلويح بالعصا والكلام بصوت مرتفع |
Biz Amerikalıların istediği şey bu, lastikleri yakmak. | Open Subtitles | وهذا هو ما لنا الأميركيون تريد، ونحن نريد أن دخان الإطارات. |
Yani Amerikalıların ne düşündükleriyle ilgili bilginiz var. | TED | فيكون لديكم فكرة بما يفكر فيه الأميركيون . |