Yarın uyanmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الأنتظار حتى وقت إستيقاظي ليبدأ الغد |
Evet, peki, psikiyatristine bunu anlatman için sabırsızlanıyorum! | Open Subtitles | لا أستطيع الأنتظار حتى تخبر طبيبك النفسي بذلك |
Karşı avukata günün göstermek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الأنتظار حتى أضعه في المحامي المعارض |
Aslında, biz 2001 yılına kadar beklemeyi isteseydik... | Open Subtitles | بالواقع، إذا أردنا الأنتظار حتى عام 2001 سوفيكونفي منزلهالخاصبهِ... |
Aslında, biz 2001 yılına kadar beklemeyi isteseydik... O kendi evinde bunlar kadar büyük olmayan. | Open Subtitles | بالواقع، إذا أردنا الأنتظار حتى عام 2001 سوفيكونفي منزلهالخاصبهِ... |
Sanıyorum benimle konuşmak istediğiniz konu sabaha kadar bekleyemez? | Open Subtitles | أفترض أن ما تريد التحدث عنه معي لا يمكنه الأنتظار حتى الصباح ؟ |
Şarkıyı benimle paylaşıncaya kadar bekleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني الأنتظار حتى تشاركني إياها |
Çocuklar Hamptons'tan gelene kadar bekleyemeyeceğim. | Open Subtitles | لا أستطيع الأنتظار حتى عودة الأبناء من الهامبتونس |
Sizi ağırlamak için evin hazır olması için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لأ أطيق الأنتظار حتى يكتمل المنزل من أجل أن أدعوكم إليه |
"Çok enerjiğim ve çocuk sahibi olmak için sabırsızlanıyorum." muş. | Open Subtitles | أنا رجل ولا يمكنني الأنتظار حتى نُرزق بالأطفال |
Aslında eve dönüp seni görmek için sabırsızlanıyorum ama dün geceki gösteri harikaydı. | Open Subtitles | تعرفين ، بأمانه ، لا أستطيع الأنتظار حتى أعود للوطن اليكِ لكن العرض ليلة أمس كان مُدهشاً |
Kesinlikle. 16 yaşına gelip bırakmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | بلاشك لايمكنني الأنتظار حتى ابلغ 16 لكي اترك المدرسة |
"Seni en kısa zamanda yeniden inletmek için sabırsızlanıyorum." | Open Subtitles | " لا أستطيع الأنتظار حتى اضاجع مؤخرتك مرة اخرى قريباً " |
Bu sözleri anlamak için sabırsızlanıyorum! | Open Subtitles | لايسعني الأنتظار حتى أفهم هذه الأتفاقيه |
Okumak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | ليسَ بمقدوري الأنتظار حتى اقرأه. |
O dönene kadar bekleyemez miyiz? | Open Subtitles | ألا يمكننا فقط الأنتظار حتى يحضر هو هنا ؟ سوف يقوم بتسليمهم فقط , هه ؟ |
Dönüşene kadar bekleyebilirim. | Open Subtitles | ربما عليّ الأنتظار حتى يتحول. |
Yarına kadar bekleyemeyeceğim. | Open Subtitles | -لا يمكنني الأنتظار حتى يوم غدٍ . |