Bu işten uzak dur yoksa dövmeler hakkındaki bilgiyi hücre arkadaşından alıyor olursun. | Open Subtitles | إبقى بعيداً عن الموضوع أو ستجد نفسك بالسجن تسأل زميلك بالزنزانة عن الأوشام |
Büyük dövmeler... ve yüze yapılan estetik cerrahiyi araştır. | Open Subtitles | ابحث عن من يصنعون الأوشام الكبيرة والجراحات التقويمية خصوصا في الوجه |
Lanet olsun dostum, bilmiyorum, sarhoş çocuklara bir sürü aptal dövme yapıyorum. | Open Subtitles | تباً، يا رجل، لا أعلم، إني أعمل كثير من الأوشام الغبية للسكارى. |
Peki polislerin kelepçeleyip götürdükleri, vücudu dövme kaplı adamla evli değil miydiniz? | Open Subtitles | ألم تكوني متزوجة للرجل ذو الأوشام الذي أخذته الشرطة مقيداً؟ |
Çünkü adamların dövmeleri olup olmadığını görebilirsin. | Open Subtitles | لأنه يمكنك أن ترى الأوشام التي لدي الرجل |
Olsaydı zaten kesin hatırlardım çünkü dövmeli insanlar beni çok rahatsız eder. | Open Subtitles | لأن الأشخاص ذوي الأوشام يشعرونني بعدم الإرتياح |
Amy'nin poposundaki Dövmelerin bunu duyması için sabırsızlanıyorum! | Open Subtitles | لا استطيع الإنتظار حتى أخبر الأوشام التي على مؤخرة إيمي عن هذا |
Her yerinde dövmeler var ama sanırım senin hoşuna gidiyor. | Open Subtitles | ليس متحفظاً ولا أمريكي بشدة صحيح أن لديه الكثير من الأوشام لكني أحببتها |
İlk dersimizde dövmeler üzerinde çalışacağız. Yanan kafatası. Obama. | Open Subtitles | أول درس هو ضرب الأوشام الجمجمة الملتهبة ، أوباما ، سكوبي دو |
Bugünlerde insanlar ekleme yapılabilir ve değiştirilebilir dövmeler yaptırıyor. | Open Subtitles | الناس يحصلون على الأوشام بدّل وأضافة إلى كُلّ الأوقات هذه الأيام |
İşte duymak istediğim konulardan bazıları: Gaipten gelen sesler, uğursuz kehanetler ve görünmez dövmeler. | Open Subtitles | هذا ما يروقني سماعه، التهديدات الغامضة النبوءات المشؤومة، وكذلك الأوشام الخفيّة |
- dövmeler, uzun ve kirli saçların falan nerede? Arabada bıraktım. | Open Subtitles | أين كل تلك الأوشام و الشعر الطويل المتسخ؟ |
dövme dükkanlarına takılmayı sever misin? Evet. | Open Subtitles | هل تحب الذهاب دائماً لمحلات رسم الأوشام ؟ |
Saç boyası. Ama dövme daha havalı. | Open Subtitles | صباغة الشعر، لكن الأوشام الحقيقية رائعة كثيرا |
Evet, sahildeki dövme dükkanındaki adam. | Open Subtitles | أجل الرجل من متجر الأوشام عند الممر الخشبي |
Hatta ima bile etme. Söylemeye çalıştığım şey, onu öldürmemenin nedeni belki de benzer dövmeleri olmasıdır | Open Subtitles | ما أحاول قوله، إن تشابه الأوشام قد كان السبب الذي منعك من قتلها |
Biliyor musun, düşünüyordum da çok ilginç birisin çünkü dövmeleri hep sevmişimdir. | Open Subtitles | أنا كنتُ أفكر حيال ما تهتمين بهِ لأنني دوماً أحببتُ الأوشام |
Numaralı dövmeleri veritabanında tarattığımızda bir tanesi doğrudan karşıma çıktı. | Open Subtitles | وبينما نفحص بعض الأوشام الرقمية في قاعدة البيانات أحدهم قد ظهر لي فجأة |
Kolları boydan boya dövmeli ve her yeri-- Bak sen... | Open Subtitles | بكل هذه .... الأوشام في كل ذراعيها أعلى وأسفل و |
Umarım bir şey çıkar. Dövmelerin kaydını bir yıl önce tutmaya başlamıştık. | Open Subtitles | آمل أن نجد شيئاً , لقد بدأنا نسجل الأوشام منذ عام |
Çete görevindeyken bu dövmelerden görmüş müydün? | Open Subtitles | عندما كنت في كتيبة العصابات هل رأيت هذه الأوشام ؟ |
Bence adam senin kaç dövmen olduğunu öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | حسناً، أراهن إنه فقط يريد أن يعرف عدد الأوشام لديك |
Bu kadar dövmesi olan yaşlı bir adam hiç görmedim. | Open Subtitles | لم أرى رجل عجوز لديّه ذلك العدد من الأوشام |
Tamam, geçici Dövmelere bakalım. | Open Subtitles | حسناً، فلنختر بعض الأوشام المؤقتة |