"الأولويات" - Traduction Arabe en Turc

    • öncelik
        
    • öncelikli
        
    • Öncelikler
        
    • öncelikleri
        
    • önceliklerin
        
    • önceliklerle
        
    • önceliği
        
    • önceliğini
        
    • önceliğimiz
        
    • öncelikliler
        
    • önceliklerini
        
    • Önceliklerim
        
    • Önceliklerimiz
        
    Sizleri aynı zamanda cesaretlendirmek istiyorum. Eminim konuşmanın ardından da fikir alışverişi yapacağız ama, düşünmenizi istediğim asıl konu, öncelik sıralamasını nasıl yaptığımız? TED وأنا اشجعكم بشدة على هذا , وانا متاكد انه يمكننا ان نتناقش في هذا لاحقاً , لنفكر سوياً كيف حددنا هذه الأولويات ؟
    Tutumluluk senin için bir öncelik, bu aşikar küçücük mutfağının büyüklüğüne bakıldığında. Open Subtitles خفض التكاليف هو من الأولويات لكِ أنظري إلي حجم مطبخكِ صغير جداً
    öncelikli Göstergeler astronotlara iniş yapmak ya da yapmamak için bir seçenek sundu. TED أعطى نظام عرض الأولويات رواد الفضاء الخيار بين الهبوط وعدمه.
    Şey bu sabah Öncelikler hakkındaki sohbetimizi hatırlıyor musun? Open Subtitles إذا أتذكر الحديث الذي أجريناه هذا الصباح عن الأولويات
    Koç'un ve tüm herkesin çekidüzen verilmiş öncelikleri işte burada. Open Subtitles لدي ما يخص المدرب والجميع من مواقف وتحديد الأولويات هنا
    Demek istediğim bu galiba önceliklerin değişmesiyle ilgili. Open Subtitles كلا ما اقصده هو تحوّل الأولويات او شء من هذا القبيل
    öncelik vermek zorundalar, bilirsiniz? TED وعليهم أن يحددوا الأولويات ، كما تعلمون ؟
    Kendi kadın siyasi partimizin olduğunu, sorunlarımızı göz ardı etmek yerine, onları öncelik yaptığımızı hayal edin. TED تخيلوا لو أن لنا حزبًا سياسيًا خاصًا بنا فبدلاً من وضع قضايانا على جنب كمُلهيات نجعلها في قمة الأولويات.
    Üretkenliğe öncelik vermek için programlıyız. TED نحن مُبَرمجون على اعتبار الإنتاجية من الأولويات.
    Benzin, mermi, her şey daha öncelikli bölgelere gönderilecek. Open Subtitles الغازولين ، الذخيرة ، كل شئ هناك بعض الأولويات الجديدة
    Benzin, mermi, her şey daha öncelikli bölgelere gönderilecek. Open Subtitles الغازولين ، الذخيرة ، كل شئ هناك بعض الأولويات الجديدة
    öncelikli konu, uzun ve sıcak bir yazın geldiği ve ayaklanmaların beklendiği gerçeği. Open Subtitles الأولويات هي صيف طويل ساخن قادم مع توقع اضطرابات
    Analadığım kadarı ile şirketin Öncelikler listesinde pek de üst sıralarda değil. Open Subtitles بقدر ما أستطيع فهمه هو أن منخفضة نسبيا على قائمة الأولويات في هذه القضية.
    İlişkindeki Öncelikler hakkında bir kaç şey öğrenebilmek için bir kaç bölüm okumak isteyebilirsin. Open Subtitles لربما تودين قراءة فصلين من الكتبا تتعلمي بضعة أشياء حول وضع الأولويات في علاقتك
    Öncelikler değişebilir, Kardinal Borgia. Open Subtitles الأولويات يمكن ان تتغير, كاردينال بورجيا.
    Küçük bir böcek bu öncelikleri tersine çevirirdi. TED قد تنعكس هذه الأولويات لدى الحشرة الصغيرة.
    İlgilenmen gereken önceliklerin var şerif. Open Subtitles لديك بعض الأولويات على عاتقك، أيها المأمور.
    Hükümetler, özellikle evrensel kurallar ve Kolera ya da şu anda Ebole gibi salgınlar konusunda önceliklerle mücadele ederek ellerinden geleni yapıyor. TED الحكومة تقوم بما في استطاعتها، خاصةً فيما يتعلق بالأوبئة على سبيل المثال الكوليرا، والإيبولا في هذه اللحظة، ولكن مع الأولويات المتنافسة.
    Sonuç olarak, senden programında önceliği cıvık aramalara vermeni istiyorum. Open Subtitles أخيراً أود منك البدء بوضع الأولويات للإتصالات الأجمل
    Aklını başına topla önceliğini işine ver. Open Subtitles أبعد يداك عن الغموم وفكّر فى الأولويات
    Galiba burada katiller için adalet sağlamak birinci önceliğimiz değil. Open Subtitles حسنًا، أعتقد إيجاد العدالة هنا للقتلة ليست على رأس الأولويات.
    Nasıl yapacağımıza dair bir fikrim var. Ama önce öncelikliler. Open Subtitles لديَّ خطة لإحضاره لكن الأولويات أهم.
    Eğer aşk hayatın konusunda bu kadar endişeleniyorsan belki de önceliklerini yeniden belirlemelisin. Open Subtitles إن كنت قلقاَ لهذا الحد على حياتك العاطفية ربما تحتاج لفهم الأولويات
    Şu an başka Önceliklerim var. Dikkat et, Charlie! Open Subtitles لدي بعض الأولويات في الوقت الحاضر كما تعلم...
    Sanayi devrimine yaklaştıkça kırsal Önceliklerimiz de değişti çünkü bulaşıcı hastalıklar o zamanın endişe konusuydu. TED تغيرت الأولويات الحضرية منذ أن انتقلنا نحو الثورة الصناعية لأن الأمراض المعدية أصبحت خطر اليوم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus