Çünkü seçtiği ilk ve tek kişi aramalarımıza cevap vermedi. | Open Subtitles | لأن إختيارها الأول والوحيد لم يلبي نداءاتنا |
Gururum derinden okşandı, evlat, ama benim ilk ve tek aşkım denizdir. | Open Subtitles | أنا مغري بعمق, بني لكن حبي الأول والوحيد هو البحر |
Oğlu Duncan ilk ve tek aşkımdı. | Open Subtitles | ،إبنجايك،دنكان كان حبّي الأول والوحيد. |
Manhattan elitlerinin skandallarla dolu yaşamı için tek kaynağınız dedikoducu kız karşınızda. | Open Subtitles | هنـا فتـاة النميمه مصدركم الأول والوحيد لفضائح حياة الطبقة الراقية في منهاتن |
"Dedikoducu Kız" burada... Manhattan sosyetesinin skandallarla dolu hayatları hakkındaki biricik kaynağınız. | Open Subtitles | فتاة النميمة هنا ، المصدر الأول والوحيد لفضائح الطبقة الراقية من منهاتن |
Yapmanız gereken bir iş olduğunu biliyorum ama burası hayatım boyunca sahip olduğum ilk ve tek gerçek ev oldu. | Open Subtitles | ... أنا أعرف أن هذهِ هي طبيعة عملك .. لكن هذا كان منزلي الأول والوحيد في حياتي |
Jennal seçimlerin ilk ve tek münazarasına hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحبا بكم في النقاش الأول والوحيد من جينا تدير الإنتخابات . |
Sana bunu daha önce söyledim mi bilmiyorum ama senin baban benim ilk ve tek gerçek aşkımdı. | Open Subtitles | لا أعلم ما إذا كنت قد أخبرتكِ ..هذا من قبل ...ولكن والدكِ كان حبي الحقيقي الأول والوحيد |
Çok tuhaf bir restoranda ilk ve tek erkek arkadaşımla oturuyordum. | Open Subtitles | كنت هناك مع حبيبي الأول والوحيد |
Ailem ile ilk ve tek evimizi 13 Aralık 2001 tarihinde aldık: Los Altos Hills California'da çok güzel bir noktada bulunan onarım gerektiren bir ev. Şu anda size burdan sesleniyorum. | TED | اشتريت وعائلتي منزلنا الأول والوحيد في الثالث عشر من ديسمبر عام 2001 ؛ بيت مهجور في موقع جميل في مرتفعات "لوس ألتوس" بـ "كاليفورنيا"، وهو المكان الذى أحدثكم منه آلان. |
1 Aralık 1935'te New Jersey'li bir işçinin karısı Bayan Williams Starkwell ilk ve tek çocuğunu dünyaya getirir. | Open Subtitles | في ديسمبر/كانون الأول عام 1935 (السيدة (وليامز ستاركويل "زوجة بناء من "نيو جيرسي تقوم بولادة طفلها الأول والوحيد |
İlk ve tek çello hocası olan Bay Torgman'la görüştük. | Open Subtitles | (تحدثنا مع السيد (تروقمان معلّمه لآلة "التشيلو" الأول والوحيد |
Specioprin'i binlerce denek üzerinde denedik ancak... böyle ters bir tepkimeye maruz kalan ilk ve tek kişi sensin. | Open Subtitles | لقد جربنا (سبيسيوبرين) على آلاف الأشخاص ولكنك كنتَ الشخص الأول والوحيد الذي ظهر لديه رد فعل انعكاسي كهذا |
Pawnee'nin ilk ve tek, üst düzey eğlence amaçlı şirketler grubunu kuracaksın. | Open Subtitles | أنت ستصنع تكتل (باونى) الأول والوحيد في كل وسائل الترفيه |
İlk ve tek müşteriyle tanışın. | Open Subtitles | قابلوا زبونكم الأول والوحيد |
O senin ilk ve tek'indi. | Open Subtitles | لقد كان الأول والوحيد |
Karşınızda Manhattan'ın skandallarla dolu yaşamı için tek kaynağınız Dedikoducu Kız. | Open Subtitles | فتاة النميمة هنا مصدركم الأول والوحيد لحياة نخبة منهاتن الفضائحية |
Karşınızda Manhattan'ın skandallarla dolu yaşamı için tek kaynağınız Dedikoducu Kız. | Open Subtitles | هنا "فتاة النميمة" مصدركم الأول والوحيد لفضائح الطبقة الرّاقية القاطنة بمنهاتن |
"Dedikoducu Kız" burada, Manhattan sosyetesinin skandallarla dolu yaşamları hakkındaki biricik kaynağınız. | Open Subtitles | فتاة النميمة هنا ، المصدر الأول والوحيد (لفضائح الطبقة الراقية من (منهاتن |
Manhattan sosyetesinin skandallarla dolu hayatları hakkındaki biricik kaynağınız. | Open Subtitles | المصدر الأول والوحيد لفضائح الطبقة الراقية (من أهالي (منهاتن |