Ve böylece oturma odanda iPad ile okumaya başlayıp sonra iPhone ile kaldığın yerden devam edebilirsin. | TED | وهكذا يمكن أن تبدأ القراءة على الأيباد في غرفة الجلوس ثم الإستمرار حيث وقفت على الأيفون. |
Ve bu 2007'de iPhone'u tanıttığı sunumun modeli. | TED | وهذا هو شكل أيفون الذي أطلقه في 2007، عندما أطلق هذا الأيفون. |
Bu bir iPhone kullanan kenar mahalle genci fenomeni değil. | TED | وهذه ليست ظاهرة متعلقة بشباب الضواحي مستخدمي الأيفون. |
10 yıl önceye gidelim, farzedin ki siz şans eseri, bir iPhone fabrikası kuracak olan Foxconn'sunuz. | TED | قبل عشر سنوات، لنتخيل بأنك شركة فوكسون وقمت ببناء مصنع جهاز الأيفون بالصدفة |
Asıl konu onları bilgisayarlarından, iPad, iPod, iPhone'larından ya da "i" ile başlayan neleri varsa onların başından kaldırmak. | Open Subtitles | إنها حول جعل اطفالك ان يرفعوا رأسهم عن الكومبيوتر أو (الأيباد) أو (الأيبود) أو (الأيفون) أو أي (أي) ينظرون إليها |
Asıl konu onları bilgisayarlarından, iPad, iPod, iPhone'larından ya da "i" ile başlayan neleri varsa onların başından kaldırmak. | Open Subtitles | إنها حول جعل اطفالك ان يرفعوا رأسهم عن الكومبيوتر أو (الأيباد) أو (الأيبود) أو (الأيفون) أو أي (أي) ينظرون إليها |
iPhone'un telefonda yaptığını, Air Jordan 3 Black Cement spor ayakkabılarında yaptı. | TED | فعل Air Jordan الاسمنت الأسود للأحذية الرياضية ما فعله الأيفون بالنسبة للهواتف. |
Belki bir yerde kafam iyi uzanacağım ve sen beni iPhone'umdan takip edemeyeceksin. | Open Subtitles | إذا لربما سأكون في وكر مخدرات ولن يمكنك تعقب الأيفون الخاص بي |
Bunu iPhone'una bağlayabiliriz her yerden takip edebilirsin böylece. | Open Subtitles | أتعلم، يُمكننا برمجة هذه الكاميرات إلى الأيفون الخاص بك و يُمكنكَ مُشاهدتهم من أيّ مكان |
Hatırlar mısınız bilmiyorum fakat bir ilkbaharda bir tartışma olmuştu çünkü o zaman iPhone'da ve aslında bilgisayarlarınızda muazzam konum verisi depolandığını keşfedilmişti. | TED | حسناً، لا أدري إذا كنتم تذكرون ولكن في ذلك الربيع كان هناك ذاك الجدل لأن الربيع الذي اكتشف فيه الأيفون وفي الحقيقة، في حواسيبكم نحن كنا نخزن كم هائل من البيانات المكانية |
Belki de kamyondan düşen bir iPhone getiririm. | Open Subtitles | ربما جلبت الأيفون الذي سقط من الشاحنة. |
Sanırım bu iPhone kullanan birinin başparmağı. | Open Subtitles | - أجل - ظننت أنه إبهام شخص يستخدم جهاز الأيفون |
"Çim biçmek, yaprakları temizlemek, anneni iPhone'unu, iPad'ine senkron etmek." | Open Subtitles | "جز العشب، أجمع أوراق الشجر أزامن جهاز الأيفون الخاص بأمك للأيباد" |
iPhone'unuzu düşünün. | TED | فلنأخذ جهاز الأيفون خاصتك. |
iPhone'da da çalışıyor. | TED | بل يشتغل كذلك على الأيفون. |
Blackberry ve iPhone cebinizden çıktı mı her defasında bunu yapar ve TEDKatılanları gibisinden bir ağa bağlanırsınız. | TED | يمكنك عمل ذلك كل مرة تقوم بها بإخراج جهاز الأيفون أو البلاك بييري الخاص بك و تقوم بربط الجهاز بشبكة كمشارك في TED . |
Ama durun! İphone'a dokunmayın-- o kutsal. | TED | ولكن انتظروا! لا تستغلوا (الأيفون)، فهو مقدس. |
Bu cevabı bir daha düşünmek isteyebilirsin belki. - Eski iPhone'um. | Open Subtitles | أعتقد إنه يتوجد عليك إعادة التفكير بهذا التشبيه, " لأن الديك الرومي هو الطبق الرسمي في عيد الشكر " جهازي الأيفون القديم! |