Evet, bu diğer suçlamaları da bir şüphe bulutuyla kaplıyor. | Open Subtitles | حسناً، فهذا سيصبُغ كُل التُهَم الأُخرى بقِشرةٍ رائِعة من الشَك |
Çünkü o zaman gerçek ilişkilerdeki gibi duygular ve diğer saçmalıklar olurdu. | Open Subtitles | لأننا عند ذلك سنبدو وكأننا في علاقة جدية مليئة بالمشاعِر والتفاهات الأُخرى |
diğer hayvanlar da onların yürüyüşünü seyrediyor mu acaba diye düşündüm. | Open Subtitles | و، كنتُ، أتسائل إذا كانت الحيوانات الأُخرى تنظرُ إليهم و تقول |
Yani diğer türleri devralıp yeni dalgalara bakın. | TED | تُشاهدون أمواج من الانواع الجديدة تطغى على الانواع الأُخرى |
Sahip olduğum diğer bacak, tenis için, softbol için. | TED | هذه هي الرجل الأُخرى .. وهي للعب التنس .. والبيسبول |
Görebildiğiniz gibi arabanın altında yerde siyah bir çubuk var. diğer aracın tekerinin hemen yanında. | TED | والتي يمكن ملاحظتها في الصورة هنا .. اسفل السيارة .. حيث يوجد قضيب اسود على الارض او على عجلة السياراة الأُخرى |
C.P. Snow iki kültürden bahsetmiş; bir yanda fen bilimi, diğer yanda beşeri bilimler; bu iki parça asla birleşemez. | TED | " سي بي . سنو " تحدث عن الثقافتين العلم كأحدى اليدين , والانسانية هي الأُخرى لا يجب أن تجتمعا |
diğer eliyle, yaslanıverdi, sanki destek alırmışçasına, ...ve uzun bir iç çekti ellerinin arasına yığılıverdi. | Open Subtitles | ومدّت الأُخرى وكأنها تحاول الإستناد على شىء وأطلقت تنهيدة طويلة |
diğer kişilikler, çılgın bir uyanışa doğru çoktan harekete geçtiler. | Open Subtitles | فقد استُثيرَت الشخصيّات الأُخرى واستفاقت بشكلٍ جنونىّ. |
diğer şeylerle yüzleştikten sonra nasıl rahatladın, hatırlasana. | Open Subtitles | هل تعرفين كَم أحسستِ بِالراحة عِندما واجهنا الأشياء الأُخرى: |
Yani ben hep kapının bu tarafındayım, sense diğer tarafında. | Open Subtitles | أنا دائماً في جِهةٍ من الباب و أنتِ دائماً في الجِهة الأُخرى |
Ama şunu söylemem gerekir ki güzel bir geliri, .şehirde bir evi ve diğer tüm zevkli eğlencelere durumunun elvermesinin çekiciliği. | Open Subtitles | أكبر، والعيش فى منزل فى المدينة، وكل المتع المرضية الأُخرى التى سيحققها هذا الزواج لن تغرينى |
Ama bizde bulunanlar diğer birimlerin baş edemediği serseriler. | Open Subtitles | لكِننا نَحصَل على المُنتَهين الذينَ لا تَستَطيع الوَحدات الأُخرى التعامُل معهُم |
diğer taraftan kaybetmeninse, arındırıcı bir etkisi vardır. | Open Subtitles | الخَسارَة، مِنَ الناحيَة الأُخرى لَها أثَرٌ تَطهيري |
Ama diğer taraftan bunun hiç sırası değildi. | Open Subtitles | ،لكن من النّاحية الأُخرى هذا يُغضبني جدّاً |
Kablolu yayında sadece diğer kanallarda ne olduğunu yayınlayan bir kanal var. | Open Subtitles | هناك قناة على الكيبل تُخبرك بما يوجد في القنوات الأُخرى |
Kahretsin! Şarj aletimi diğer arabada bırakmışım. | Open Subtitles | ـ لقد تركتُ الشاحِنَ في السيارةِ الأُخرى |
diğer kişiliklerede sordun mu sana onay vermeleri için. | Open Subtitles | كُنتَ تَنتَظِرُ شَخصياتُها الأُخرى أن تُوافِقَ عليه؟ |
diğer tarafa geçince bir bira içeceğim. | Open Subtitles | كم أتمنى أن تكون هُنالك جعة في الجهة الأُخرى |
Yani Atlantik'in diğer tarafında bile köpekbalığı vardı, doğru mu? | Open Subtitles | اِذن ، توجد أيضا أسماكُ القرش على على الجهةِ الأُخرى من المحيط ؟ |