Korkmak hakkında söylediklerini anlıyorum, buraya ilk başladığım zamanlarda çok huzursuzdum. | Open Subtitles | تعلمين، أعرفُ ما تعنينَ كونكِ خائفة لأني في الأسابيع الأُولى لي هُنا كُنتُ مُنهارَة |
Saçmalık bu adamım. İlk davamın olduğundan daha gerginim. | Open Subtitles | أنا أكثرُ توتراً الآن مما كُنتُ عليه في المُحاكمة الأُولى |
İlk kez ofisine geldiğim zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذَكر المَرة الأُولى التي وقفتُ فيها في مكتبِكَ يا ماكمانوس؟ |
İlk seferinde çok başarılı olamadık. | Open Subtitles | لَم نَقُم بعَمَلٍ جيد في المَرةَ الأُولى |
Ama ilk günlerde alacağın yaraları ömür boyu taşımak... zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | لكن عليكَ أن تَتَحمَّل وَصمَة الأيامِ الأُولى لبَقيةِ حياتِك |
O Kitty. O Kitty'di. İlk karım. | Open Subtitles | نعم، لا، تِلكَ كانَت كيتي إنها زوجَتي الأُولى. |
Ama ben ne yapmak üzere olduğumuzu görüyorum, ve bütün sefil, lanet hayatım boyunca ilk kez sonunda anladığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن بالنسبةِ لي، أنا أرى ما سنقومُ بعملِه و للمرة الأُولى في حياتي البائسَة أشعرُ أني أفهمُ أخيراً |
Herkes çok heyecanlı. Kasaba için bu bir ilk. | Open Subtitles | الجميع متحمسين، هذه هي المرة الأُولى بالنسبة للبلدة |
İlk kez sana söylüyorum bunu da ben şu okul ortamına hiç uymuyorum. | Open Subtitles | بصِدق، هذه المرّة الأُولى التي أُخبركِ فيها بهذا، لَستُ مُتفاهماً مع الآخرين في المدرسة. |
İlk edindiğimiz hikâyeler genç yaşta anne babadan geliyor, kendilerine yonttukları inançları var, kendi tatminsizlikleri, kendi yaşanmamış yaşamları. | TED | القصص الأُولى التى نورثها من والدينا و نحن صغار، الذين بالطبع لديهم معتقداتهم الخاصة المائلة إحباطهم الخاص, حياتهم غير المعاشة. |
Bu senin yeni evindeki ilk gecen. | Open Subtitles | إنها ليلتُك الأُولى في بيتِكَ الجديدِ |
Cyril'ın ilk maçının James'le olmasından duyduğum heyecanı... | Open Subtitles | لقد أتيتُ لأُخبركَ فقط ...كم أنا مُتَحَمِّس أنَ مُباراة سيريل الأُولى |
Buradaki ilk gecemde, etime bunu dağladı. | Open Subtitles | في ليلتي الأُولى هُنا، حَرقَهُ عليّ |
Alvarez, bugünkü ilk maç senin, değil mi | Open Subtitles | ألفاريز، مُباراتُكَ الأُولى اليوم؟ |
İlk ziyaretim değil Müdür. | Open Subtitles | ليسَت زيارتي الأُولى أيها الآمِر |
MR: "Mary'nin Bir Kuzusu Var" şarkısını kullandık çünkü bunlar Thomas Edison'un 1877'de fonografına söylediği ilk kelimeler olduğu söylenir. | TED | السيد: نحن استخدمنا "ماري تملك خروف صغير" لأن هذه الكلمات قيلت لتكون الأُولى من توماس إديسون من خلال نسجله في عام 1877. |
Evet ilk söylediğinde de duymuştum. | Open Subtitles | نعم، سمعتكَ في المرة الأُولى |
Oz'a yapılan ziyaretlerin kısıtlandığını ve çoğunuzun aile bireylerinizle ilk kez bir araya geleceğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أصبحَت الزيارات إلى (أوز) محدودَة جداً و ستكونُ هذه الفُرصَة الأُولى التي حظيَ بها مُعظمكُم لزيارَة أقربائكُم |
Augustus'un ilk doğduğu zamanları, ilk attığı adımları. | Open Subtitles | حولَ (أغسطس) عندما وُلِد عندما قامَ بخطوتهِ الأُولى |
İlk sefer kesinlikle iyiden çok garipti. | Open Subtitles | {\pos(192,210)}خائِفة بعض الشيء {\pos(192,210)}المرة الأُولى غريبة أكثر من كونها رائعة |