Çünkü Tollan politikasını protesto etmek, yönetimin her kademesinde kaydedilir. | Open Subtitles | لأن الإحتجاج على سياسة تولان يسجل في كل مستويات الحكومة |
Muhtemelen protesto etmek istediler ve doğuracakları sonuçların farkına varmadılar. | Open Subtitles | ربما أرادوا الإحتجاج ولم يحسبوا حساب للعواقب المترتبة على ذلك |
polis, hukukun uygulanması ve hapishaneler hakkında şikayet ediyoruz, tweet atıyoruz ve protesto ediyoruz. | TED | الشكوى و التغريد و الإحتجاج من الشرطة والقوانين والسجن. |
Atmalık eşyalar! Atmalık eşyanızı burdan alın! protestoyu isyana dönüştürün! | Open Subtitles | قاذورات ، احصل على القاذروات للرمي حوّل الإحتجاج إلى شغب |
Kimin öldürüldüğüne bakmaksızın suikast, politik protestonun en aşağılık versiyonudur. | Open Subtitles | مهما أشعر ناحية الرجال الذين قتلوا، الإغتيال هو أدنى شكل من الإحتجاج السياسي |
Neden sen de şu Marslı yerliler gibi protesto etmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تحاول الإحتجاج, مثل أولئك المريخيين |
Bugün şehir çapındaki protesto yürüyüşünü canlı olarak sunacağım. | Open Subtitles | واليوم هو اليوم الذى سنغطّي، فيه الإحتجاج التى تعيش فيه كافة أنحاء المدينة |
protesto etmekten korkuyorlar. | Open Subtitles | هم خائفون من الإحتجاج هم خائفون من الخروج |
1989'da, Salman Rüşdi tarafından yazılan bir roman İngiltere'de yayınlanınca, İslam Dünyası'nda şiddetli bir protesto akımı başlamıştır. | Open Subtitles | في 1989 عاصفة الإحتجاج العنيف إنفجرت عبر العالم الإسلامي وقتها رواية كتبها سلمان رشدي نُشرت في المملكة المتحدة |
Kayıp kahvaltı hakkında hiçbir şey bilmeyen bir adam için ne kadar çok protesto etti. | Open Subtitles | بالفعل قام بالكثير من الإحتجاج بالنسبة لرجل لا يعرف شيئاً عن إفطار مفقود |
Graffiti bilinen en eski protesto yöntemi. | Open Subtitles | الكتابه علي الحائط، من أقدم وسائل الإحتجاج |
Duruşma salonundaki protesto yapabileceğinizin en iyisi miydi? | Open Subtitles | هل كان ذلك الإحتجاج في قاعة المحكمة هو أفضل ما لدى قومكم لكي يفعلوه ؟ |
protesto çok çabuk gelişti. Sokak insanlarla doluydu. | Open Subtitles | لقد تطوّر الإحتجاج بشكلِ سريعٍ للغاية لذا، كان هناك الكثير من النّاس في الشّارع |
Evet, okulumuz protesto düzenlediğinde sen de oradaydın... | Open Subtitles | صحيح، كنت هناك عندما قامت مدرستنا بتنظيم ذلك الإحتجاج |
protesto hareketinde maske kullanımının ana taktiksel açıklamasaydı. | Open Subtitles | بالنسبة لفائدة الأقنعة من بين العديد من حركات الإحتجاج في القرن الـ20 والـ21. |
Evet, sayılır ve tabii ki de hayır, onu protesto edecektim. | Open Subtitles | نعم، بشكل كبير و بالتأكيد لا، كنت أنوي الإحتجاج ضده |
Bir süre önce onun tutuklanmasını protesto eden dilekçeyi imzalamadım. | Open Subtitles | -هل قبضوا على إبنك لقيامه بطباعة صحف محظورة؟ -نعم . لم أوقـِّع على خطـاب الإحتجاج على إحتجازه. |
Bölge haznedarı Zajac' ın bu protestoyu organize ettiği doğru mu? | Open Subtitles | " وصحيح أن وزير الخزينة " زيجاك ينظم هذا الإحتجاج ؟ |
Gece kulübünün dışarısındaki protestoyu ayarlayan kişi de o. | Open Subtitles | هُو من نظّم الإحتجاج خارج النادي الليلي. حقاً؟ |
Bu protestoyu biraz daha ilerletmek için. | Open Subtitles | لأخذ هذا الإحتجاج إلى المستوى القادم. |
Şu aptal protestonun olduğu gün tüm okulun önünde şarkı söyledin. | Open Subtitles | لقد أديتي تلك الأغنية أمام المدرسة بأكملها عندما قمنا بذلك الإحتجاج الغبي. |
Siz ikinizin protestoda tekrar bir araya geldiğinizi farzediyoruz. | Open Subtitles | -نخمّن أنّه إلتمّ شملكما في الإحتجاج . |