Aslında, kız arkadaşım şu işgal yanlış anlaması nedeniyle hapse atıldı. | Open Subtitles | في الحقيقة, خليلتي وضعت في السجن من أجل الإحتلال المُساء فهمه |
Sadece Amerikan işgal güçleri üyelerinin girdiği bir bar. | Open Subtitles | هل الملهى مخصص لأفراد قوات الإحتلال الأمريكية؟ |
Ergenliğim Almanya'nın Fransa işgali sırasında geçti. | TED | قضيت فترة المراهقة أثناء الإحتلال الألماني لفرنسا. |
Herşeyin sorumlusu olarak işgali görüyordu. | Open Subtitles | الذنب فى فقدان أبى يقع على عاتق الإحتلال |
İşgalin sona ermesi için elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | لم نترك طريقة إلا وأتبعناها من أجل إجلاء الإحتلال |
27 yıllık Amerikan işgalinden ihtilaflı Japon egemenliğinin yeniden inşasından sonra;... | Open Subtitles | سبعة و عشرين سنة من الإحتلال الأمريكي سيادة اليابان المتنازع عليها استعيدت |
Bu mücevherler Britanya'nın zalim Hint istilası sırasında çalındı. | Open Subtitles | الذي سرق أثناء الإحتلال البريطاني الوحشي للهند. |
İşgal güçlerinin çok pahalı olduğunu söylememe gerek yok. | Open Subtitles | لا أحتاج أن أخبركم أن قوات الإحتلال مكلفة |
İşgal, direnişi şekillendiriyor. | Open Subtitles | الإحتلال ومايحدث هو ما سيقرر لاحقا ماهو في مصلحة القضية |
İşgal sırasında tiyatroda çalışan Almanlar bütün perukları aldılar. | Open Subtitles | لأن الألمان الذين عملوا في المسرح أيام الإحتلال وقد أخذوا كل الشعور المستعارة ولم يتركوا شيءً |
Bu demek ki, Ruslar Çeçenistan'ı işgal etmedende buradalarmış. | Open Subtitles | المهم هو أن النباتات كانت هنا قبل الإحتلال الروسي على الشيشان. |
Hayır, ben de öyle düşünmüştüm ama buradaki görevli bana işgal sırasında Türklerin yaptığını söyledi. | Open Subtitles | لا, أنا ظننت ذلك أيضا ولكن المسؤول عن العناية بالمبنى قال لي : أن الأتراك فعلوا ذلك, خلال الإحتلال |
Rahibelerin taraf olması veya işgal kuvvetlerine karşı herhangi bir... aktiviteye katılması yasaklanmıştır... bu sayede cemaatimizin düzenli yaşamına zarar gelmeyecek... ve hastanemiz bu karışıklıktan etkilenmeyecektir. | Open Subtitles | على الأخوات تجنّب التحيّز إلى أحد الأطراف .. و عدم المشاركة في أيّ نشاط ضدّ قوّات الإحتلال .. حتّى تكون حياة المجتمع منظّمة و غير متأثّرة .. |
Galya ülkesinin tamamı Roma işgali altında. | Open Subtitles | وكل بلاد الغال واقعة تحت الإحتلال الروماني |
Alman işgali altında serpilen genç aşıklar. | Open Subtitles | إزدّهار الحُب لدى الشباب تحت ظِل الإحتلال الألماني |
Size Rachel Corrie'den bahsetmek istiyorum İsrail tanklarının önünde "İşgali durdurun" demek için durduğunda henüz genç bir kızdı. | TED | أريد أن أتحدث عن (ريتشل كوري) التي كانت يافعة عندما وقفت أمام دبابة إسرائيلية لتقول " أوقفوا الإحتلال " |
onlar işgalin ilk dalgası olmalı. | Open Subtitles | لابد وأنهم الموجة الأولى من الإحتلال |
A Birliği işgalin ilk günlerinde Alman ordusuyla birlikte Litvanya'ya girmişti. | Open Subtitles | فرقة التدخل (إيه) تبعت الجيش "الألماني إلى "ليتوانيا في أوائل أيام الإحتلال |
Ağustos ayında Alman işgalinden 2 ay sonra Himmler, Minsk'i ziyarete gitti. | Open Subtitles | فى أغسطس أى أقلّ من شهرين بعد الإحتلال الألماني "هيملر" زار "منسك" |
New Caprica istilası boyunca 7 tane gördüm. | Open Subtitles | لكن فى وقت الإحتلال بأكمله لـ(نيو كابريكا) , رأيت سبعة فقط |
Öğlen yemeği saatinde bir Occupy gösterisine gittim. | Open Subtitles | ذهبتُ إلى تجمع الإحتلال خلال ساعة الغداء |
İşgalden 20 yıl sonra Sırplar, Makedonya'yı terk ediyor. | Open Subtitles | .قصف يوغسلافيا واليونان ... وبعد 20 عام من الإحتلال, غادرت القوات الصربية دولة مقدونيا |
Nazi işgalinde iç savaş yıllarında harap olan Yunanistan oldu . | Open Subtitles | حيث كانت قد دمرت بواسطة الإحتلال النازي وسنوات الحرب الأهلية |
Bunun aynısı olan fosiller tam olarak büyük kara istilasının başladığı zamandan kalma. | Open Subtitles | حيوان عتيق تماماً مثل هذا يـؤرخ الزمن بالضبط عندما حدث الإحتلال العظيم للأرض |
Romalılardan beri ilk kez... bu memleket birleşmiş olarak ayakta duruyor. | Open Subtitles | لأوّل مرة منذ الإحتلال الرومانى ... 0 هذه البلاد تقف متّحدة |