İnsanlar yapıcı eleştiriyle hakaret arasında ki farkı anlar. | Open Subtitles | الناس يُمْكِنُ أَنْ يُخبروا الإختلافَ بين النقدِ البنّاءِ وسوء إستخدام تامّ. |
İtiraf etmeliyim ki ben aradaki farkı anlamıyorum. | Open Subtitles | حَسَناً ، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَفْهمَ الإختلافَ. |
Bence Don Juan'ımız kadın ile erkek arasındaki farkı çok iyi biliyor. | Open Subtitles | l يُفكّرُ دون جوان يَعْرفُ الإختلافَ بين الذكورِ والإناث. |
Evet, kız arkadaşım aradaki farkı anlar. | Open Subtitles | نعم، تأريخي سَيَعْرفُ الإختلافَ. |
Bir gün farkı anlayacaksın. | Open Subtitles | يوماً ما سَتَعْرفُين الإختلافَ. |
farkı anlayabilirim. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَ الإختلافَ. |
Bana farkı söyle. | Open Subtitles | أخبرني الإختلافَ. |
Willy farkı anlayamaz. | Open Subtitles | ويلي لَنْ يَعْرفَ الإختلافَ. |
Komik bir rakamdı. farkı bölüşelim. | Open Subtitles | دعنا قسّمنَا الإختلافَ. |
- Aradaki farkı anlarım. | Open Subtitles | - أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَ الإختلافَ. |