"الإدمان" - Traduction Arabe en Turc

    • bağımlı
        
    • bağımlılığı
        
    • uyuşturucu
        
    • bağımlılık
        
    • temizim
        
    • bağımlısı
        
    • ayıklığımla
        
    • uyuşturucuyu
        
    • bağımlılığını
        
    • bağımlılıkları
        
    • bağımlılıkla
        
    • ayığım
        
    • Bağımlılığa
        
    • uyuşturucudan
        
    • bağımlılığın
        
    Birleşik Devletler'de bağımlı insanlara bakış açımızı değiştirmediğimiz sürece. TED ما لم نغير وجهة نظر الناس تجاه الإدمان في الولايات المتحدة.
    Çalışmamı rehabilitasyon merkezinde yapabilecek kadar şanslıydım, böylece yaşam ve ölüm arasında kalan bağımlı insanları görebilecektim. TED أنا محظوظة جدا بحكم عملي في مركز إعادة التأهيل حيث أرى أشخاصا يواجهون الحياة والموت بسبب الإدمان.
    Hakkında bir makale yazmaya başladım bile: "Risk bağımlılığı ve Kudret." Open Subtitles أنا أقوم الآن بإجراء حلقة بحث الإدمان على المخاطرة و عواقبها
    Terapistlik kariyerimin altı ay kadarında uyuşturucu ve alkol bağımlılığı biriminde hizmet vermekteydim. TED تقريبًا ستة أشهر في مهنتي كمعالجة، كنت أعمل في منشأة لمعالجة الإدمان على المخدرات والكحول.
    E-sigaralar sadece bağımlılık yapmakla kalmıyor, aynı zamanda vücudumuzdaki birçok organı da etkiliyor. TED لا تسبب السجائر الإلكترونية الإدمان فحسب وإنما تؤثر على باقي الأعضاء في الجسم.
    Genç beyin az miktarda nikotine karşı bile çok hassas ve kolayca bağımlı olabiliyor. TED عقل المراهق حسّاس جدًا، حتى ولو كان النيكوتين عند مستويات خفيضة وهذا يجعل الإدمان عليه سهلًا.
    İster uyuşturucu almak olsun, ister kendine zarar vermek, bağımlı olunca hayatta kalmak için yaptığımız şeyler, sonuçta bizi öldüren şey olur. Open Subtitles طبيعة الإدمان ذاتها سواءً عن طريق تدواي النفس أو تشويه النفس هو أن السلوك نفسه الذي نستخدمه للنجاة منه
    Siyah ve kahverengi, bağımlı trafiği için tekrar dövüşecek. Open Subtitles يعود السود والسمر للقتال لأجل تجارة الإدمان
    O zamanlar ve on yıllardır, endüstri bağımlılığı tamamen ve açıkça reddetti ve nedenselliği de tamamen reddetti. TED في ذلك الوقت ولعدة عقود، وبشكل علني أنكرت الصناعة الإدمان تمامًا وأنكرت أيضًا الآثار السلبية للنيكوتين.
    uyuşturucu bağımlılığı, alkol sadizm hayvanlara tecavüz işkence, cinayet, kan içme, ölü sevicilik, yamyamlık yani olağan seksüel ilişkilerle pek alakası yok. Open Subtitles الإدمان على المخدرات إدمان الخمور السادية البوهيمية
    Cinsel bağımlılığı terapiyle kontrol edilebilir. Open Subtitles الإدمان الجنسي يمكن أن يسيطر عليها خلال العلاج
    Gelip onu almamı istiyordu. uyuşturucu batağına saplanmıştı. Open Subtitles طلبت مني أن آتي لأخذها كانت متورطة في الإدمان السيء
    Fakat steroidlerin bağımlılık yaratmadığı gibi kimseyi öldürdüğü de görülmemiştir. Open Subtitles ولكن المنشطات لا تسبب الإدمان المنشطات أبداً لمْ تقتل أحد
    Ailesinin bağımlılık geçmişine bakınca o hapı en son denemesi gereken kişi o. Open Subtitles باعتبار تاريخ عائلتها مع الإدمان يجب عليها ان تكون آخر شخص يُجرب المخدرات
    uyuşturucu bağımlısıydım... ama bıraktım ve şimdi temizim. Open Subtitles كنت مدمن على المخدرات ولكني توقفت عن الإدمان واحاول أن ابقى نظيفاً
    Diyelim ki hoş, iyi kalpli, beyaz bir bayan ofisine geldi ve kurtarabileceğini düşünerek, siyah, kokain bağımlısı bebeği almak istedi. Open Subtitles فلنقل أن سيدة بيضاء لطيفة وسامية دخلت إلى مكتبك وأخبرتك أنها تفكر في أخذ طفل أسود ناتج عن الإدمان لمنزلها
    Yanlış hatırlamıyorsam benim ayıklığımla ve korku ve başarısızlıklarımı nasıl kenara koyduğumla ilgiliydi. Open Subtitles إن استعفتني الذاكرة, كنت أشارك كيفية صلتها بإبتعادي عن الإدمان و كيف أن مخاوفي و اخفاقاتي كانت أشياء توضع في جانب واحد.
    Şu uyuşturucuyu bırakma işinin belirtileri neler? Open Subtitles ماهي مقاييس إقلاعك عن الإدمان الذي تسير عليه؟
    Hâlâ oskitoksine karşı olan bağımlılığını anlamış değilim. Open Subtitles لا زلت لا أعلم ما هي قصة الإدمان على الأوكسيتوسين
    Sırlar da bağımlılıkları sadece daha kötü bir hâle getirir. Open Subtitles إنّما الأسرار هي ما تجعل الإدمان أسوأ.
    Anneleri, çocuklar büyürken bağımlılıkla cebelleşiyordu. TED كانت أمهما تعاني من الإدمان بينما كان الولدان يكبران.
    ayığım. Bir daha alkol almadım. Open Subtitles تخلصت من الكحول، طردت السموم مني وتعالجتُ من الإدمان و كل شيء
    Nasıl cevaplayacağımı bilemediğim inanılmaz derecede basit birçok sorum olduğunu fark ettim. Mesela, 'Bağımlılığa gerçekten ne sebep olur?' TED وأدركت بأنه يوجد عدد لا يصدق من الأسئلة الأساسية التي لم أعرف الإجابة عليها، مثلا، مالذي يُسبّب الإدمان بالضبط؟
    Dört ila altı hafta içinde bükülen adamlarımızın çoğu evlerine dönebilecekler umarım uyuşturucudan arınmış olarak. Open Subtitles من أربعة لستة أسابيع سيكون بإمكان الرجال المتدفقين العودة لديارهم على أمل العلاج من الإدمان
    bağımlılığın beyin-temelli bir hastalık durumu olduğu medikal ve nörolojik bir gerçektir. TED يعتبر ذلك الإدمان حالة مرضية تعتمدُ على الدماغ وهو حقيقية عصبية طبية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus