"الإذاعة" - Traduction Arabe en Turc

    • radyoda
        
    • Radyodan
        
    • radyoya
        
    • Yayın
        
    • radyodaki
        
    • kanalı
        
    • telsiz
        
    • Radyosu
        
    • radyo
        
    • radyoyu
        
    • radyocu
        
    • radyonun
        
    • radyolarda
        
    • NRK
        
    • FİK
        
    Evet ama hepimizin, Dr. Crane'e gerçek psikiyatrların radyoda olmadığını hatırlatmamız lâzım. Open Subtitles أجل لكن علينا تذكيره جميعاً أن هذه مصحة نفسية حقيقية وليست الإذاعة
    Bir fahişeyi radyoda konuşması için işe almak çok yaratıcıymış. Open Subtitles ممم التعاقد مع عاهرة .. للتحدث في الإذاعة خياليٌ جداً
    Pek çoğunuz beni Radyodan, ve bu yüce cemaat adına yaptıklarımdan tanıyorsunuz. Open Subtitles العديد منكم يعرفونني من الإذاعة والعمل الذي قمت به لمصلحة هذه الكنيسة العظيمة.
    Sabahleyin radyoya gitmeliyim. Open Subtitles أنا يجب أن أذهب إلى محطة الإذاعة في الصباح
    Geçtiğimizde bu deneyi Koreli bir Yayın organı için yaptım. TED فقمت بهذه التجربة مؤخراً على نظام الإذاعة الكورية
    radyodaki Frasier Craine'in konuşma yapacağını öğrenince tüm huzur evi buraya doluştu. Open Subtitles يبدوا أنهم عندما سمعوا حديثه في الإذاعة الطاقم بالكامل حضر
    - İngiliz Yayın kanalı. - İngiliz. Open Subtitles ـ شركة الإذاعة البريطانية ـ أوه، إنجلترا
    Cezaevi kameraları, ...telsiz konuşmaları, alarmlar, şahitler hepsinin halledilmesini istiyorum. Open Subtitles كاميرات السجن أحاديث الإذاعة ، و أجهزة الإنذار والشهود أريد إحتواء كل هذا
    Ben Balina Radyosu'ndan Cory Flemming. Open Subtitles هذا كروي فليمينغ من الإذاعة المحلية يقول:
    Sizi bugün sabah radyoda dinledim ve Tanrı bana size malzeme getirmemi söyledi.'' TED لقد سمعتكم على الإذاعة المسيحي اليوم، والرب قال لي أن أُحضِر لكم المؤن."
    Adi reklamlara çıkarım. radyoda seslendirme yaparım. Open Subtitles سأمثل في إعلانات كلاب على التلفاز وأعمل في الإذاعة
    radyoda bir şeyler olduğunu duyduk, ama hiçbir şey görmedik. Open Subtitles الإذاعة تقول هناك أشياء غريبة تحدث في المدينة لكننا لا نرى شيئاً
    Kibirli konuşman radyoda işe yarayabilir ama bana sökmez. Open Subtitles هذه اللهجة المهذبة المنافقة ربما تذهلهم في الإذاعة لكنّها لاتؤثر فيّ
    Radyodan duydum, tünelin bir park yeri varmış. Open Subtitles سمعتُ في نشرة الإذاعة أنّ النفق مكان وقوف
    Gazetelerden, Radyodan, telefondan öğrenmeyecek mi? Open Subtitles ألن يعرف من خلال الصحف ، الإذاعة أو الهاتف؟
    Boyd radyoya girme fikrine kapıldı. Open Subtitles جاء بويد بهذه الفكرة ، أراد العمل في الإذاعة
    Norveç Ulusal Yayın Hizmeti yöneticileri ülke genelinde bir gecelik örgü örmeyi canlı yayınlamayı düşünüyor. TED يفكر مدراء تنفيذيون في هيئة الإذاعة النرويجية الآن ببث ليلة من الحياكة عالميًا.
    Gel ve radyodaki şu adama bak. Tıpkı sana benziyor. Open Subtitles تعال وأنظر إلى هذا الشخص فى الإذاعة إنه يبدو مثلك تماماً
    Pazar geceyarısı soft-rock kanalı olacağız. Open Subtitles الاثنين فى منتصف الليل ستذيع الإذاعة السوفت روك فقط
    Ben de o günkü yerel sahil kameralarını, telsiz irtibatlarını, sahil güvenliğin faaliyetlerini inceledim. Open Subtitles ثم تحققتُ كاميرات مراقبة المياه المحلية، حركة الإذاعة ونشاط خفر السواحل لذلك اليوم.
    - radyoda yol açık diyordu. - Cehennemin Radyosu. Tabii ki öyle diyecek. Open Subtitles الإذاعة قالت بأنه لا يوجد إزدحام إنه إذاعة من الجحيم , بالطبع قالت لك
    O imam ve diğerleri bunu cemaatleri ve radyo yoluyla yaydılar. TED نشر هو وآخرون هذه العبارة من خلال تجمعاتهم وعبر أثير الإذاعة.
    Büyük kubbe ona beraber dokunduğumuzda karşılık vermiş radyoyu yeniden çalıştırmıştı. Open Subtitles ،القبّة الكبيرة تستجيب عندما نلمسها سويًا وجعلت الإذاعة تعمل مرة أخرى
    Bir radyocu arkadaş hemen döndürmeye başladı. Open Subtitles لدي صديق في الإذاعة, وضعها في البث الفوري
    Aslında üniversitedeyken radyonun idarecisiydim. Open Subtitles في الحقيقة، في الكليَّةِ أدرتُ محطةَ الإذاعة.
    Bayanlar baylar, sizlere "Johnny Carson'la Gece Şovu" da dâhil 27'den fazla ülkede radyolarda, televizyonda ve diğer medyalarda boy göstermiş olan birini takdim ediyorum. Open Subtitles أيها السيدات والسادة , يسعدني ان اقدم لكم الرجل الذي ادى في اكثر من 27 بلدا على الإذاعة والتلفزيون وغير ذلك من الوسائل
    Birkaç yıl önce Norveç’in kamu TV kanalı NRK yedi saat süren bir tren yolculuğunu canlı yayınlamaya karar verdi. Raylar üzerinde ilerleyen bir trenin yedi saat süren basit görüntüleri. TED وقبل أعوام قليلة، قررت قناة هيئة الإذاعة النرويجية المفتوحة بث تغطية حية لسبع ساعات من ركوب القطار-- سبع ساعات من اللقطات البسيطة، قطار يسير على سكته.
    Güvenli liman, yani gece 10:00 dan, sabah 6:00 ya kadar, FİK, Federal İletişim Komisyonunun kurallarına göre, çıplaklığın gösterilebilip küfürlü dilin konuşulabildiği (biip)li yayınlara izin verildiği zaman aralığında. Open Subtitles الفترة الآمنة هي المدة بعد العاشرة مساءً وقبل السادسة صباحًا حيث يمكن لبرامج الشبكة، وفقًا لقوانين هيئة الإذاعة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus