"الإزدحام" - Traduction Arabe en Turc

    • trafik
        
    • trafiğe
        
    • yoğun
        
    • Trafiği
        
    • Cici
        
    • Kalabalık
        
    • Arabalar seni
        
    • tıkanıklık
        
    • trafiğin
        
    trafik sıkışmış hareket etmek imkansız... ..yollar tamamen su altında. Open Subtitles السيارة تتحرك لكن الإزدحام شديد لأن هذه الطرق فائضة تماماً
    Baba lütfen 3 saatlik trafik çilesini eğitimsel bir deneyim haline getirme. Open Subtitles أبي، أرجوك ألّا تحوّل هذا الإزدحام ذو الثلاث ساعات إلى خبرة تعليمية.
    Umarım Almanların bu korkunç trafik için de bir sözü vardır. Open Subtitles أتمنّى لو أنّ للألمانيّين كلمة معبرّة عن هذا الإزدحام المروري الشنيع
    Hadi Cooper trafiğe yakalanmamak için 11'de çıkmamız gerek. Open Subtitles تعال، بوبير. دعنا نذهب يجب أن نذهب في تمام الحادية عشر إذا أردنا أن نتغلب على الإزدحام
    . Hepte trafiğin en yoğun zamanlarında uçmak ister. Open Subtitles نعم.دائما ما يريد الطيران في أشد حالات الإزدحام
    Ve akıllı informasyon teknolojilerini kullanarak Trafiği serbestçe akar hale getirebiliriz. TED و يمكننا استخدام التكنولوجيا الذكية لجعل حركة السير خالية من الإزدحام.
    Gerçekten ama gerçekten trafik sıkışıklığı nedir bilmiyorlar. TED دراجة الإسعاف حرفياً لا يمكن أن تعلق في الإزدحام المروري مطلقاً
    Gün sona erdiğinde iki saatlik aşırı trafik bizi birbirimizden alıkoyuyor. TED في نهاية اليوم، ما يفصلنا عن بعضنا هو ساعتين من الإزدحام المروري.
    Onlarca yıldır, trafik tıkanıklığının çözümü basitti: Yeni yollar inşa edin ya da olanları büyütün. TED ولعقود، كان حلنا لمعضلة الإزدحام بسيطاً للغاية: هو بناء طرق جديدة أو توسيع الطرق الحالية.
    Bu 3 boyutlu taşıma ağını inşa ederek trafik sorununu azaltabilir, çözebiliriz. TED لذا فان إنشاء شبكات النقل الثلاثية الأبعاد هي من إحدى الطرق المتاحة لتجنب ولحل مشاكل الإزدحام.
    Yol açtıkları hava kirliliği, trafik sorununu çözmeliyiz, ama bu konuşmamın amacı bu değil. TED علينا أن نحل مشكلة التلوث, و علينا أن نحل مشكلة الإزدحام. و لكن ليس هذا ما يهمني في هذا الحديث.
    Ve bu bilgiyi tekrardan aynı yol üzerindeki trafik sıkışıklığına henüz varmamış abonelerine iletebilir. TED و يمكن تزويد تلك المعلومات مرة أخرى إلى مشتركيها لكن فقط لمشتركيها على نفس الطريق السريع الواقعين خلف الإزدحام المروري
    "trafik Saati" ndeki Rita neredeyse üstüne abanmıştı. Open Subtitles ساعة الإزدحام ريتا كَانتْ تَلْفُّ نفسه في جميع أنحاء أنت.
    Eskiden New York'ta trafik sıkışıklığında... ...karşılıklı fikir alışverişi yapılırdı. Open Subtitles الإزدحام المروري في نيويورك القديمة كان مكان عام لتبادل الآراء بكل حرية
    Eğer şansım varsa, trafiğe takılmadan şehirden çıkabilirim. Open Subtitles سأكون محظوظاً إذا إنتهيت من أعمالي لأراه قبل ساعات الإزدحام
    Tabii ya, trafik vardır, kesinlikle, git ve trafiğe kalma sakın. Open Subtitles إذهب , إذهب بسبب الإزدحام , بالتأكيد , أهزم الإزدحام
    Günün en yoğun saatinde, Massachusetts Bulvarı'nda paten kaymak gibi de değil. Open Subtitles أنه ليس خطر بسبب التهور الأمر ليس كالتزلج في شارع ماستشوسيس عند ساعة الإزدحام
    Sabah Trafiği dinmeden üç kişi öldürdü. Open Subtitles ثلاثة ميت قبل ساعة الإزدحام في الصباحِ إنتهت.
    Cici sepet servisi! Open Subtitles توصيل سلة الإزدحام.
    Yüzlerce Afgan ve yabancı militan burada tutuluyor. Burası Kalabalık bir hapishane. Open Subtitles المئات من المقاتلين الأفغان والأجانب محتجزون هنا فى ظروف غاية فى الإزدحام
    Arabalar seni daha büyük bir şeyin parçası gibi mi hissettiriyor? Open Subtitles الإزدحام يجعلك تشعر بكونك جزءاً مِن شيئ أكبر؟
    tıkanıklık fiyatlanması bunun teknolojisinin etkisi neyse yol fiyatlanmasında da aynısı olacak. TED أيا كان ما يحدث مع تسعيرة الإزدحام هو أن هذه التقنيات ستحدث مع تسعيرة الطريق.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus