Grubun önünde kendimi zayıf göstermek istemedim ama danışmanlık hizmeti alabilirim. | Open Subtitles | لم أرد إظهار ضعفي أمام المجموعة لكني أحتاج إلى الإستشارة بصراحة |
Açıklamak istediğim çok önemli bir tüzükte bana danışmanlık yapmayı kabul etmişti. | Open Subtitles | لقد وافقت على الإستشارة لي على جزء تشريع مُهمّ أكشف النقاب عنه. |
Bir ekip kurup bize danışmanlık yaparsın. - Bunu ayarlayabilir misin? | Open Subtitles | تشكيل الفريق و الإستشارة معنا ؟ أيمكن أن تقوم بهذا ؟ |
Bu isimde kimseyle bir mukaveleleri yok, ne danışma hizmetleri, ne da başka bir şey için. | Open Subtitles | هل تـحـقـقـت من شرطـة نيويورك؟ لا يوجد عـقـد مع أي شخص بهذا الأسم لخدمات الإستشارة أو أي شيء آخر |
Sana bir özel cinsel şiddet danışmanı atayacaklar. | Open Subtitles | إنهم متخصصون مستقلون في الإستشارة بالعنف الجنسي |
Danışman terapisi sizin ilişkinize faydalı olmaması, benimkinde de faydalı olmaması anlamına gelmez. | Open Subtitles | أنت, فقط لأن الإستشارة لم تساعدك, لا تعني أنها لن تساعدني. |
Acaba, siz ve kocanız, bize evlilik danışmanlığı yapabilir misiniz? | Open Subtitles | أنا كنت أتساءل إذا كان بإمكانك أنت وشريكتك هنا أن تعطونا بعض جلسات الإستشارة الزوجية |
Bir eğitim programına başvurmuştum, danışmanlık konusunda yetenekli olduğumu keşfetmiştim. | Open Subtitles | تقدمّت لطلب تدريب، ثمّ اكتشفت موهبتى فى الإستشارة |
danışmanlık, çatışmaya karışan CBI ajanları için neden zorunlu biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين سبب كون الإستشارة إجبارية لعملاء المكتب الذين تعرّضوا لحادثة إطلاق نار؟ |
Yeni annelere danışmanlık yapan bir grupta gönüllüyüm. | Open Subtitles | لقد تطوعت في إحدى مجموعات الإستشارة للأمهات الجدد |
Peki, psikolojik danışmanlık oldukça ucuz. | Open Subtitles | حسناً . قسم الإستشارة النفسية مستواه بسيط |
Eğer gizli danışmanlık hesapları bunlarsa içlerinden biri Pandora operasyonu ile ilgili olabilir. | Open Subtitles | إذن لو كانت حسابات الإستشارة السريّة الخاصّة به، فإنّ مِن المُحتمل أنّ أحد تلك الدفعات كان لعمليّة الباندورا. |
Şaibeli bir yerse barınak, danışmanlık veyasal yardım konularında yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | وإن كان مريبا، فأستطيع مساعدتكم بالملجأ، الإستشارة والمساعدات القانونية. |
Boş zamanını danışmanlık yaparak geçiriyorsun. | Open Subtitles | تستغلين فترة نقاهتكِ لتحسين مهارات الفحص و الإستشارة. |
danışma ücreti almış olmam... söylediğiniz her şeye inanacağım anlamına gelmez.. | Open Subtitles | لأنني أخذت رسومَ الإستشارة لا يعني أنه علي تصديق كل ما تقولينه |
Bak, tıbbi danışma kurulu için de teşekkürler. | Open Subtitles | . شكراً لك على الإستشارة الطبيّة |
Aslında ben "çift danışmanı" terimini yeğlerim. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا أفضل مصطلح " الإستشارة الزوجية" |
Kadın bir avukat, adam ise Danışman. O ne demekse artık. | Open Subtitles | هي محامية وهو مستشار لا يهم ما نوع الإستشارة |
- Evlilik danışmanlığı için arayan çift değil misiniz? | Open Subtitles | ألستما الزوج الذي إتصل للحصول على الإستشارة الزوجية؟ |
En azından dürüstçe. Ayrıca, daha önce Danışmana gitmeyi de denemiştik. | Open Subtitles | إضافة إلى ذلك، حاولنا الإستشارة لكنك تركت أتذكري؟ |
Bu olay, kocam ve beni yıllarca evlilik danışmanına mahkûm etti sırf senin o grup seks partilerini atlatabilmek için. | Open Subtitles | استغرق الأمر وزوجي سنواتٍ من الإستشارة لتخطى نزواتك الصغيرة |
Danışmanlığa ihtiyacın varsa ben hallederim. | Open Subtitles | مثلاً ، إن كنت تريد الإستشارة ، أنا سوف أغطيك |
Psikolojik danışmanlıktan anladığın buysa... | Open Subtitles | اذا كانت هذه فكرتكِ عن الإستشارة |
Ve bu konuda görüşlerine başvurabileceğimiz doktorlar arıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نبحث عن طبيبان من اجل الإستشارة |