Islak. Yere uzanmak istemiyorum. | Open Subtitles | إنها مبتلة ، لا أريد الإستلقاء |
Kanepene kıvrılıp uzanmak istiyorum. | Open Subtitles | كلا ما أريد هو الإستلقاء في الغرفة |
Kadın o kadar korkmuştu ki, koltuğunda yatmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | السيدة كانت مستاءة جدا، كان علي الإستلقاء على الأريكة . |
Hayatının kalanında hiçbir şey yapmadan yatağında yatmak istemiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لا تريدين الإستلقاء في سريرك دون فعل شيء لبقية حياتكِ |
Sadece uzanıp bırakmak istediğimi hatırlıyorum. | TED | أتذكر أنني كنت أريد الإستلقاء والاستسلام. |
Ruh halim şu an böyle. Bir dakika durdum mu dinlenmem gerekiyor. | Open Subtitles | هكذا أنا، أتوقف لدقيقة وأحتاج إلى الإستلقاء |
Belki ilk birkaç seferde birlikte uzanabilir... nasıl hissettiğimize bakıp sonra devam edebiliriz. | Open Subtitles | ربمـا يمكننا الإستلقاء معا في المرات الأولى و نرى مـا شعور ذلك ، و بعد ذلك نفعلهـا |
Burada uzanmak çok zor. | Open Subtitles | إنه من الصعب الإستلقاء في المقعد الخلفي |
- Şöyle uzanmak ister misin? | Open Subtitles | فيبي , أتريدين الإستلقاء ؟ |
uzanmak falan istemiyorum! | Open Subtitles | لا أريد الإستلقاء |
Kanepeye uzanmak ister misin? | Open Subtitles | أتود الإستلقاء على الأريكة؟ |
Birkaç dakika daha burada yatmak istiyorum. | Open Subtitles | فقط أريد الإستلقاء هنا لبضعة دقائق أكثر. |
- Evet, onda sen yatmak zorundasın. | Open Subtitles | ينبغي عليك الآن الإستلقاء عليه استمتع بوقتك |
Burada sessizce yatmak en sevdiğim kısmı. | Open Subtitles | .. ولكن الإستلقاء هنا في هدوء هذا أفضل جزء بالنسبة لي |
Belki birkaç saat kanepede uzanıp sonra da--. | Open Subtitles | ربما يمكنني الإستلقاء على الأريكة لبضع ساعات قبل أن أرحل |
Merdivenden çıkarken sürekli dinlenmem lazım dediniz sonra meyve suyu falan getirmem gerekti. | Open Subtitles | كُنت تحتاج الإستلقاء على الدرج وبعدها أتيتُ لك بـ عصير |
Biraz yanına uzanabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني الإستلقاء بجانبك لبرهة ؟ |
Ben hallederim, sen git uzan. | Open Subtitles | يُمكنكِ الإستلقاء قليلاً، وسأُنهي أنـا هذا. |
Sadece biraz uzanmam gerekiyor. Bu akşam çok daha iyi olurum. | Open Subtitles | أحتاج إلى الإستلقاء قليلاً سأكونأفضلحالاًالليلة. |
Uzanman lazım. | Open Subtitles | نريد من الإستلقاء |
Şu sıralar çok yoruluyor ama Uzanmayı sevmiyor. | Open Subtitles | إنّه يشعر بالتعب قرابة هذا الوقت ولكنّه لا يحب الإستلقاء |
Tüm gün yan gelip yatmaktan her yerim yatak yarası oldu. | Open Subtitles | أنا مليئُ بتقرحات الفراش بسبب الإستلقاء طوال اليوم. |
Burada kalıp biraz uzanabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك أن تبقي هنا و الإستلقاء |