"الإستيراد" - Traduction Arabe en Turc

    • ithalat
        
    • ithalatı
        
    • ithalat-ihracat
        
    Yüksek ithalat vergileri sıklıkla problemi artırıyor, bazen de arabanın fiyatını ikiye katlıyor. TED غالبًا ما تزيد واجبات الإستيراد المرتفعة من حدة المشكل، بمضاعفة ثمن السيارة أحيانا.
    İthalat etiketine baktığımızda, yasal olarak ithal edildiğini görüyoruz. Open Subtitles انظر إلى بطاقة الإستيراد لقد استورد بطريقة قانونية
    İlk katında ithalat ihracat şirketi olan binanın sahibi. Open Subtitles إنّه يملك المبنى الذي يحتوي على أعمال الإستيراد والتصدير بالطابق الأول.
    Babam inatçı biriydi. Bu ithalat işi vardı. Open Subtitles كان والدى عنيداً لقد عمل فى الإستيراد
    Amerika'nın çelik ithalatı işi hakkında konuşuyoruz. Open Subtitles فقط نتحدث عن رسوم الإستيراد الأمريكي على الفولاذِ
    İş anlaşmalarım, ithalat-ihracat, ve yeni pazarlar sayesinde... yüksek mevkilerde çok dost edindim. Open Subtitles بواسطة التجارة , التوريد و الإستيراد الأسواق الناشئة تدبرت صداقات فى مناصب عالية
    Önemli ithalat girişimleri yapıyoruz. Open Subtitles نحن نضيق الخناق على بعض فرص الإستيراد
    İki erkek kardeş, ve bir baba. Bir çeşit ithalat ve ihracat işi yapıyorlar. Open Subtitles أنهم يعملون في تجارة الإستيراد والتصديرِ .
    İthalat/ihracat'a geri döndüm ve Kavşak'a bir mesaj gönderdim. Open Subtitles "ذهبت إلي مكان الإستيراد والمصادرة" "أرسلت رسالة إلي المـؤسسة مدرج فيها "برقية صغيرة، وأولوية قصوي"
    İthalat izin belgeleri avukatımda. Open Subtitles المحامي لديه كل تصاريح الإستيراد في ملف
    Bir uçak bileti, üzerine ithalat masrafları, vergiler, Open Subtitles رسوم الإستيراد ، ضرائب خفية
    Bir uçak bileti, üzerine ithalat masrafları, vergiler, Open Subtitles رسوم الإستيراد ، ضرائب خفية
    Biliyorsun, ithalat. Open Subtitles كما تعلم , الإستيراد.
    Sonrasında tek yapmanız gereken sıradaki nakliyenin ne zaman olacağını belirlemek için Doğal Yaşamı Koruma'dan ithalat iznini almaktı. Open Subtitles -لمَ لا آخذه لنفسي؟" " -ستان) )... ومن ثمّ كلّ ما كان عليك القيام به هُو سحب تصاريح الإستيراد
    Cowgill, çok uzun zaman önce ithalat tesislerinde çalışmış. Open Subtitles إنّ (كاوغيل)منذ زمنِ بعيد , عمل للجانب الإستيراد.
    İthalat, ihracat. Open Subtitles الإستيراد و التصدير
    Bakanlığınız osaka limanına ulaşan gemilerin, ithalat faliyetlerinin kayıtlarını tutuyor.. Open Subtitles وزارتكم تحتفظ بسجلات عن نشاطات الإستيراد للسفن التي تصل إلى مينائنا من (أوساكا)
    Ama Pakistan'a biraz daha yaklaştığınız an FDA'nın fabrikalarınızı aramasını ve ihlal bularak ithalatı durdurmasını söylerim. Open Subtitles أدويتكم جيدة لكن إذا تقدّمت نحو باكستان سوف نرسل مراقبين الى مصانعكم للبحث عن تجاوزات و منع الإستيراد
    George, Art'ın bu ihracattan.., ...sıyrılıp sadece ithalata odaklanması konusunda.., ...ona çok sert davrandığımı ve ithalatı unutmamı söyledi. Open Subtitles شعر (جورج) أنني كنت عنيدة جداً في موقفي... بأن (آرت) يفضّل التركيز... على التصدير والتخلي عن الإستيراد
    Sonra ithalat-ihracat yapan. Şu dükü de boş ver. Open Subtitles و بقيّة الرجال، الإستيراد و التصدير و الدوق، لا يُهمّوني،

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus