Bu sabah Ahıra gittiğimde senin burada olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | لقد سمعت أنك كنت هنا هذا الصباح ، فى الإسطبلات |
Yatak odasının penceresine karşı bakan Ahıra ulaştım. | Open Subtitles | حتى وصلت الإسطبلات فقط للنظر من غرفة نومك |
Dün arabayla ovayı turladım ve ahırları kontrol ettim ama şansım yoktu. | Open Subtitles | أمس سـقت إلى الوادي وفحصت الإسطبلات هناك لكني لم أوفق |
Oh, hayır. Çılgın yaşlı bir teyzem vardı, ölünce bana bazı ahırlar bıraktı. | Open Subtitles | لا،في واقع الأمر كان عندي عمة كبيرة بالسن توفت وتركت لي بعضاَ من الإسطبلات |
Baban sigaranı alıp ahırlara inmenden nefret ederdi. | Open Subtitles | كان يكره نزولكِ إلى الإسطبلات مع سيجارتك |
Bir ahır temizlikçisi istiyorsan, oldu olacak Willow Creek'teki Billy'yi takımıza alalım! | Open Subtitles | إن كنت تريد عاملة لتنظيف الإسطبلات " فلم لا تطلب من " بيلي " عام مزرعة تشيري كريك " أن يشارك في فريقنا؟ " |
Onu Briarwood'a aldırdım. Şehrin en seçkin ahırı. | Open Subtitles | لذا أحضرته هنا، أحد الإسطبلات الحصرية في المدينة |
O gün ofisimde aldırmıyor gözüküyordun. Veya Ahırlarda. | Open Subtitles | لكنك لم تكوني هكذا في مكتبي ذلك اليوم، أو في الإسطبلات |
Ahırların hepsi birbirine benziyor. Tek farkları yetiştirici logoları. | Open Subtitles | جميع هذهِ الإسطبلات متماثلة، فالطريقة الوحيدة لتحديدهم هي عن طريق شعار المدرب |
Onbaşı, bu hayvanı Ahıra götürmek için hemen birkaç gönüllü çağır. | Open Subtitles | أيها العريف اجمع بعض المتطوعين ليأخذوا هذا الحيوان إلى الإسطبلات |
Ahıra gidiyorum. At binme terapi saati. | Open Subtitles | علي أن أذهب إلى الإسطبلات للعلاج بالفروسيه |
Bray sizi Ahıra götürür. | Open Subtitles | النهيق سوف يشوقك إلى الإسطبلات |
Senin yaşındayken ahırları kontrol etmek için dörtte kalkardım | Open Subtitles | عندما كنت فى سنك كنت أستيقظ فى الرابعة صباحاً لاطمئن على الإسطبلات |
- Tatlım, bu ahırları avucumun içi gibi bilirim. | Open Subtitles | يا عزيزي، إني معتادة جداً على هذهِ الإسطبلات |
- O zaman küçük Henry bana ahırları ve atları gösterebilir mi? | Open Subtitles | -حسناً، ربما (هنري) الصغير يمكنه ان يريني الإسطبلات والخيول بينما نحن هنا؟ |
Ayrıca müştemilat, çayır, çiftlik ambarı ve çok güzel ahırlar var. | Open Subtitles | نحن لسنا بحاجة إلى هذا هناك أيضا منزل حارس، حلبة، حظيرة بعض الإسطبلات اللطيفة جدا |
Yavaş ilerliyor, alan kısıtlı, ahırlar, koşu pisti, çimle kaplı alan... | Open Subtitles | مساحات مربعة غير مُستغلة الإسطبلات ، الميدان العشب و الزهور. |
Şunu iç ya da yanında ahırlara götür. | Open Subtitles | وقف هذا أو أجلبه معك إلى الإسطبلات |
Sen ahırlara kadar yürüyeceksin, ata ben bineceğim. | Open Subtitles | ستعودين إلى الإسطبلات أنا سأركب |
Babası burada ahır yöneticisi. | Open Subtitles | والدها هو مدير الإسطبلات هنا |
İş verenim buraya gelir ve ahırı o halde görürse herkesin başı derde girecek dostum. | Open Subtitles | عندما يأتي المالك هنا ويرى الإسطبلات بهذا الشكل سيتم طرد الكثيرون يا صديقي وأنت أولهم |
Açık konuşmak gerekirse Ahırlarda çok geceledim. | Open Subtitles | للعلم ، لقد قضيت ملايين الليالي . في الإسطبلات |
Ahırların arkasında kuru odunlar var. | Open Subtitles | توجد أخشاب جافه وراء الإسطبلات |
ahırda bekliyoruz Prens Edward'ı beklemeyecekmiyiz? | Open Subtitles | سأقابلك في الإسطبلات لا يجب أن ننتظر الأمير ادوارد؟ |
Renly Baratheon, Yedi Krallık'taki seyislerin yarısını elinden geçirdi. | Open Subtitles | (رينلي براثيون) نكح نصف أولاد الإسطبلات في الممالك السبعة |