Tekrar bir aile olmak için Immobiliare anlaşmanı paylaşmak istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون الإشتراك في صفقتك على إموبيليار أن نكون عائلة ثانية |
Demem o ki, yeni ilişkimizi koruyup kutlayalım, bir şeyler paylaşmak gibi olaylarla berbat etmeyelim. | Open Subtitles | نقطتي هي، دعنا نَعتزُّ ونَحمي علاقتنا الجديدة، لا نلوّثَه بـ شيءِ كـ الإشتراك بـ الأشياءِ. |
Senin başka bir kaçış planladığını biliyorum ve de dahil olmak istiyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك تخطط لخطة أخرى للهروب و أريد الإشتراك |
Bu günah dolu zevk gösterisinin bir parçası olmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أرفض الإشتراك في هذا العرض الشرير للمتعه |
Kendisi bir polis memurunun cinayetinden ve iki gencin kaçırılmasından dolayı aranıyor. | Open Subtitles | وهو مطلوب في جريمة الإشتراك بمقتل شرطي وإختطاف طفلين |
Babam bize paylaşmayı öğretmişti. Sanırım o dersi kaçırmışsın. | Open Subtitles | . ابي علمني الإشتراك , اعتقد بأنك فوت هذا الدرس |
Abone sayıları, okuyucu profilleri vs. | Open Subtitles | الإشتراك يَستوي، يَكْتبُ مجموعةُ قرّاء لمحة عنه، ثرثرْ، يُثرثرُ، يُثرثرُ. |
Okuldaki heceleme yarışmasına Katılmak için hak kazanmıştım, ve o benim sözlüğümü yaktı. | Open Subtitles | حاولتُ الإشتراك في تلك مسابقة التهجي المحلية ولسخرية القدر إنها أحرقت قاموسي المفضل. |
Evet, o parayla Playboy'a iki sene Abonelik alabilirdi. | Open Subtitles | أعرف . كان بإمكانه الإشتراك لمدة سنتين لمجلة "البلاي بوي" بهذا المبلغ |
Telefon şirketi aboneliği devam ettirmek isteyip istemediğinizi... bilmek istiyor, size hiç telefon gelmiyormuş da... | Open Subtitles | و شركة الهاتف تريد أن تعرف اذا كنت تنوي إبقاء الإشتراك لأنهم وجدوا أنك لم تستلم أي مكالمة |
Bir bedeni paylaşmak yeterince anısına sahip olmamı sağladı. | Open Subtitles | الإشتراك في الجسد أيضاً إعطائي الكثير من الذكريات |
Sırf bunun yüzünden tüm o insanlarla küçücük banyoyu paylaşmak zorundasındır. | Open Subtitles | كل هؤلاء الناس و انت يجب عليكم الإشتراك فى نفس الحمام الضيق. |
Planlarımızı onlarla paylaşmak istedim. | Open Subtitles | أردت الإشتراك في خططنا معهم |
Buna dahil olmak istemezdim, ama o resimleri çektirmezsem... | Open Subtitles | لم أرد الإشتراك في الأمر لكنه قال إن لم أمثّل في تلك الصور... |
Bu göreve dahil edilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الإشتراك فى هذه المهمة |
Umarım bu gece bu planın bir parçası olmaya karar verirsiniz. | Open Subtitles | أتمنى قبل حلول الليل أن تكونوا قد قررتم الإشتراك في ذلك الأمر |
Hayır. Sen karıştırmadın. Bu işin bir parçası olmayı ben istedim. | Open Subtitles | لا, لستَ كذلك, لقد أردتُ الإشتراك في هذا الامر. |
Kendisi bir polis memurunun cinayetinden ve iki gencin kaçırılmasından dolayı aranıyor. | Open Subtitles | وهو مطلوب في جريمة الإشتراك بمقتل شرطي وإختطاف طفلين |
Bu şüphelinin adı, Steven Arthur Younger ve bir polis memurunun cinayetinden dolayı aranıyor... | Open Subtitles | تم تحديد هوية المشتبه به (وهو (ستيفن آرثر ينجر وهو مطلوب في جريمة الإشتراك بمقتل شرطي |
Eğer birlikte oynayacaksak, paylaşmayı öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | lf نحن سنلعب سوية , نحن يجب أن نتعلّم الإشتراك في. |
paylaşmayı seviyoruz, böylesi çok daha keyifli. | Open Subtitles | نحب الإشتراك فيه تناوله يكون أكثر مرحاً |
Yorum bırakmayı ve Abone olmayı unutmayın. | Open Subtitles | لا تنسوا الإشتراك بالموقع و التعليق على الفيديو |
Katılmak isteyenler başvurularını... bahar tatilinden önce yapsın, anlayacağınız sadece birkaç ay kaldı. | Open Subtitles | من يود الإشتراك يجب أن يسجل قبل عطلة الربيع مما يعني أن يبقى لكم بعض الاشهر للمماطله |
Birinci sınıf biletiniz ya da Abonelik kartınız var mı? | Open Subtitles | بالتأكيـد ، ألديك - تذكـرة الدرجـة الأولى أو بطـاقة الإشتراك ؟ |
Tahmin edeyim, dergi aboneliği mi? | Open Subtitles | -دعني أحزر، الإشتراك في المجلات؟ -أنا هنا من أجل (ميرسي ) |
O da diğer erkekler gibi kayıt yaptırabilir. | Open Subtitles | إنه يستطيع الإشتراك كبقية الرجال |