Ben, bu aileye harika bir ilave oldu. | Open Subtitles | تَعْرفُ الذي، بن a رائع الإضافة إلى هذه العائلةِ. |
Güzel ilave, efendim. | Open Subtitles | الإضافة الجيدة، سيد |
Arama iznine ilave edildi. | Open Subtitles | الإضافة الى مذكرة التفتيش |
Kesinlikle eminim ki, Numaralar' a değerli ek olacaktır, sizce de öyle değil mi? | Open Subtitles | انا متأكّدُ انه سَيَظْهرُ الإضافة الجديرة إلى الأعدادِ. |
Sekreter havuzuna gelen bu güzel ek kim? | Open Subtitles | ومن تكون هذه الإضافة الرائعة إلى مجمع العاملات بالسكرتارية؟ |
Zaten zor olan duruma daha da zorluk ekleme niyetinde değiliz. Sadece katili bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نُحاول الإضافة لوضع صعب بالفعل، إنّما نُحاول إيجاد القاتل فحسب. |
Birinci bölüme ilave olarak, daha anlaşılır olması için... | Open Subtitles | الإضافة التابعة في الفقرة رقم واحد..." |
O ek kısmı üniversiteye gittiğinde yapmaya başladık. | Open Subtitles | لقد بدأنا القيام بتلك الإضافة منذ ارتيادك الجامعة |
Anne, ek kısım meselesi için özür dilerim. | Open Subtitles | إنني أتأسف إليك بشأن تقليلي من أهمية الإضافة التي قمت بها... لا علاقة لك... |
ek belge hakkında soru sormuştunuz. | Open Subtitles | كنت قد استفسرت حول الإضافة |
Oraya ilaveler yapmak istiyorlar. Böyle bir binaya ekleme yapmak çok zor. Çok güzel, minimalist, siyah çelikten inşa edilmiş bir bina. ve Richard bir kütüphane ve öğrenciler için birşeyler istiyor. Çok büyük bir arazi. | TED | ويريدون الإضافة لذاك المبنى ويصعب الإضافة على مبنى مثل هذا إنه مبنى جميل ومتواضع من الفولاذ الأسود وريتشارد يريد إضافة مكتبة ومرافق للدراسة أكثر وهذا يستهلك مساحة كبيرة |