"الإطمئنان" - Traduction Arabe en Turc

    • bakmak
        
    • emin olmak
        
    • Kontrol
        
    İyi misin diye bakmak istedim Open Subtitles أردتُ الإطمئنان عليكِ وأتأكد أنّكِ بخير.
    Neler olduğuna bakmak için onları Kontrol etmek istediğini söyledi. Open Subtitles قالت أنّها تُريد الإطمئنان عليهم لترَ ما يجري.
    Çok yakında tekrar uğrayacağıma söz veriyorum tabi hâlâ buralardaysan, her şey yolunda mı diye bakmak isterim. Open Subtitles أعدك أنني سأزورك مجددًا في القريب العاجل إذا كنتِ موجودة, فقط من أجل الإطمئنان على صحة كل شيء
    Sadece bir şeyi unutmadığımıza emin olmak istiyordun, çünkü bu iş yürümeli. Open Subtitles أحببت فقط الإطمئنان أننا لم ننسى شيئا، لأن هذا يجب أن ينجح
    Hoş karşılanmadığımı biliyorum ama LuthorCorp'ta kaza olmuş diye duydum ve iyi misin diye emin olmak istedim. Open Subtitles لكن سمعت عن وقوع إنفجار في شركة لوثر كورب وأردت الإطمئنان عليك
    Bebeği sürekli Kontrol edip, korkunç şeyler hayal etmek iyi değil. Open Subtitles أنه لسيئ أن تبالغي في الإطمئنان و تخيل حدوث أشياء مريعة
    - Ameliyatlı hastalarıma bakmak istedim ama şimdilik işe gelmemin iyi bir fikir olmadığını söylediler. Open Subtitles ــ فهمت ــ لقد أردتُ الإطمئنان على مرضاي الخارجين من العمليّات
    Jen, çocuklara bir bakmak ister misin? Open Subtitles ألا تودين الإطمئنان على الأطفال؟
    Yalnızca çıkmadan sana bakmak istedim. Open Subtitles أردتُ الإطمئنان عليكِ قبل الرحيل
    Yalnızca çıkmadan sana bakmak istedim. Open Subtitles أردتُ الإطمئنان عليكِ قبل الرحيل
    Gitmeden önce sana bakmak istedim. Open Subtitles أردت فحسب الإطمئنان عليك قبل مغادرتي
    Talia'ya bakmak istemiştim. Open Subtitles أرغب فى الإطمئنان على تاليا؟ .
    - Ne yapıyorsun diye bakmak istedim. Open Subtitles كنت أريد الإطمئنان عليك ؟
    Sadece iyi misin diye bakmak istedim. Open Subtitles .أردت الإطمئنان عليك فحسب
    Ama önce, Jack'e bir bakmak istiyorum. Open Subtitles (ولكن أولاً، علي الإطمئنان على (جاك
    Amazon kadının elinden kurtulduğundan emin olmak istedim sadece. İyi misin? Open Subtitles لقد أردت الإطمئنان عليك خاصة بعد ما حصل لك اليوم من قبل تلك الفتاة المتغطرسة
    Çizik bile yok. Doktorlar emin olmak istedi. Open Subtitles ولا حتّى خدش يريد الأطباء الإطمئنان فحسب
    Her şeyin yolunda olduğundan bizzat emin olmak istedim. Open Subtitles لقد أردت فقط الإطمئنان على سير الأمور على ما يرام.
    Bebeği sürekli Kontrol edip, korkunç şeyler hayal etmek iyi değil. Open Subtitles أنه لسيئ أن تبالغي في الإطمئنان و تخيل حدوث أشياء مريعة
    Hava yastığı açıldı. Bebeğimi ve ailemi Kontrol edemez misiniz? Open Subtitles الأكياس الهوائية شغلت، إذا أمكنك فقط الإطمئنان على طفلي وعائلتي
    Son birkaç gündür annenle ikimiz senden haber alamayınca sadece Kontrol etmek istedik. Open Subtitles اسمعي، لم نتلقَّ اتّصالاً منكِ منذ يومين لذا أردتُ و والدتكِ الإطمئنان عليكِ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus