sana göz kulak olmaya çalışıyor tıpkı annenle çevredekilerin bana yaptığı gibi. | Open Subtitles | إنها تحاول الإعتناء بك مثل أمك و جميع من أرادوا الإعتناء بي |
Taksi ararken sana göz kulak olmalarını istemiştim. | Open Subtitles | طلبت منهم الإعتناء بك حتى أجد سيارة الأجرة |
Kalabileceğin, güvende olacağın sana göz kulak olabileceğim bir yer biliyorum. | Open Subtitles | , أعلم مكان حيث يمكنك البقاء به ستكونين بأمان حيث يمكننى الإعتناء بك |
sana bakmak çok yorucuydu 508 00:20:09,054 -- 00:20:11,454 benimle ettiğin kavgalar, öfke nöbetlerin, hasta olduğunda tüm gece başında beklemelerim. | Open Subtitles | الإعتناء بك كان مرهقًا كنت تقاتلني لمّا تأتيك نوبة غضبك و كان عليّ البقاء مستيقظة طوال الليل لأنّك كنت مريضًا |
Bu yüzden sana bakmak istiyordu ve bana merhamet göstermişti. | Open Subtitles | لهذا السّبب أرادت الإعتناء بك و الشفقة على حالتي. |
Seninle ilgilenmek bana da dayanma gücü veriyor. | Open Subtitles | الإعتناء بك قد ساعدني على التقدم |
Seninle ilgilenmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد الإعتناء بك. |
Annenin sana göz kulak olmamı isteyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن أمك كانت تريد منى الإعتناء بك |
Komiser yardımcısı sana göz kulak olunmasını istiyor. | Open Subtitles | المفوض المساعد ينشد الإعتناء بك |
sana göz kulak olmaya çalışıyor, | Open Subtitles | إنها تحاول الإعتناء بك |
sana göz kulak olabileceğim bir yere. | Open Subtitles | حيث أستطيع الإعتناء بك |
Bak... Ben sana göz kulak olamam. | Open Subtitles | اسمع، أنا لا أستطيع الإعتناء بك... |
- Bir kere de ben sana göz kulak olayım. | Open Subtitles | أحب الإعتناء بك لمرة |
Açıkçası, geriye kalan tek yaşama sebebim sana bakmak. | Open Subtitles | لأخبرك الحقيقة سبب عيشي الوحيد هو الإعتناء بك |
Seni terk etti. Artık sana bakmak istemiyor. | Open Subtitles | لقد هجرك لا يريد الإعتناء بك بعد الآن |
sana bakmak görevim olduğu için. | Open Subtitles | بل واجبي الإعتناء بك |
Seninle ilgilenmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أنا سعيده بشأن الإعتناء بك |