Çok uzun yolculuklarda hizmet ettikleri zaman aşırı yorgunluk başlar. | Open Subtitles | عندما خدموا على العديد من الرحلات الطويلة بدأوا يشعرون بقليل من الإعياء |
Bütün semptomlar var başağrısı, ruh hali değişkenlikleri yorgunluk. | Open Subtitles | .. لديّ الأعراض الشائعة صداع، تغيّر المزاج الإعياء |
Ya da bulantı, yorgunluk,.. ...sayıklama ve kasılmalara hayranlandırlar. | Open Subtitles | ،أو هم من مُحبي الغثيان هذيان الإعياء وتشنّجات |
Tüm auranızı harcarsanız yorgunluktan bayılırsınız. | Open Subtitles | وإذا ما استهلكتماها كاملة، فإنّكما ستسقطا من الإعياء. |
Ancak katıksız yorgunluktan uyuyabiliyordum. | Open Subtitles | يمكنني أن انام فقط من الإعياء التام |
Benim vaazlarımda bütün kızlar ilahiler söyleyip kendilerinden geçerlerdi. | Open Subtitles | في لقاءاتي ، كانت الفتيات يصرخن حتى يصيبهن الإعياء |
İlk başta yorgunluk ve dengesiz beslenmeden sandım. | Open Subtitles | في البداية اعتقدت أنه بسبب الإعياء أو سوء التغذية |
Aşırı derecede yorgunluk, susuzluk ve soğuk ruh durumunu etkilemiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | مزيج من الإعياء الشديد والتجفاف والبقاء في الخارج يبدو أنه أدخلها في حالة. |
Eğer tıbbi kayıtlarıma bakarsanız, üç tane doğal yoldan doğum, üç tane sezeryan, yorgunluk yüzünden iki defa, susuzluk yüzünden bir defa hastanede kalma bulacaksınız, çünkü çocukları takip etmekle o kadar meşguldüm ki, üç gün boyunca bir yudum su içmeyi bile unuttum. | Open Subtitles | إذا سحبت سجلاتي الطبية ستجد ثلاث ولادات طبيعية ثلاث عمليات قيصرية إقامتان بالمستشفى بسبب الإعياء وواحدة للجفاف لأني كنت مشغولة جدا بمطاردة أطفالي |
Stres, yorgunluk, siz iki angutun varlığı. | Open Subtitles | الإجهاد، الإعياء وجودكما أيّها الأحمقان |
Çok derin bir yorgunluk hissi. | Open Subtitles | ... آجل , إحساس عميق من الإعياء |
Çok derin bir yorgunluk hissi. Ardından da bir boşluk hissi geldi. | Open Subtitles | ... آجل , إحساس عميق من الإعياء |
Yıldız falı, bant karikatür, korku hikayeleri kronik yorgunluk sendromuyla ilgili yazılar. | Open Subtitles | التنجيم ، قصص (بروم هيلدا) المصورة، قصص الرعب من العطلات مقالات عن متلازمة الإعياء المزمنة وما إلى ذلك من الهراء |
- Susuzluk. yorgunluk. | Open Subtitles | الجفاف و الإعياء |
Çoğunlukla hatırladığım... korkunç bir yorgunluk. | Open Subtitles | غالباً أتذكر الإعياء الشديد |
...yorgunluk ve gerginlik. | Open Subtitles | الإعياء والعصبية. |
Suyun içinde yürümek tam bir işkence. yorgunluktan düşüyorum. | Open Subtitles | : المشي في الماء عذاب سقطت من الإعياء |
Başka bir garson tutmayı düşünüyor musun bilmiyorum ama Sookie'yle benim yorgunluktan dibimiz düştü. Baksana. | Open Subtitles | ولكنني أنا و(سوكي) نتحضر للموت من الإعياء أعني ، انظر لهذه |
Genç dişilerden biri yorgunluktan bitkin düşüyor. | Open Subtitles | تملّك الإعياء من أنثى صغيرة |
Görünüşe göre bu adam aşırı yorgunluktan ölmüş. | Open Subtitles | يبدو أنّ هذا الرجل قد مات بسبب الإعياء القوي. وهذا غير منطقيّ. -لا يمكن للإنسان أن يموت بسبب ... |
Benim vaazlarımda bütün kızlar ilahiler söyleyip kendilerinden geçerlerdi. | Open Subtitles | في لقاءاتي ، كانت الفتيات يصرخن حتى يصيبهن الإعياء |