ayrılık korkusu yaşamasından endişe duyuyorum. | Open Subtitles | لذا أخشى لربما يكون لديه بعض قلق الإفتراق |
Bu saçma ve zorunlu ayrılık, bir çılgınlık olmalı. | Open Subtitles | هذا الإفتراق الإجباري السخيف بالتأكيد نوع من الجنون |
ayrılık taraftarları, dış yardımın gerekli olacağını kendileri söylüyorlar. | Open Subtitles | قبل دخولهم محامو الإفتراق يطالبون بمساعدة أجنبية ستكون ضرورية، ومهما كلف الثمن |
Ayrılığımızın hüznü her anımızı doldurmuştu ama yine de son günümüze kadar lafı geçmedi. | Open Subtitles | روح الإفتراق طغت فوق كل لحظة بالرغم من انها لم تذكر حتى آخر لحظة |
Ayrılığımızın hüznü her anımızı doldurmuştu ama yine de son günümüze kadar lafı geçmedi. | Open Subtitles | روح الإفتراق طغت فوق كل لحظة بالرغم من أنها لم تذكر حتى آخر لحظة |
Durun. Ondan şimdi ayrılamam. Buraya kadar geldim. | Open Subtitles | إنتظر,لا يمكنني الإفتراق عنها الآن بعد أن قطعت كل هذه المسافة |
Panayırlarda ayrılık, günlük bir mesele olmuştu. | Open Subtitles | الإفتراق فى الأسواق أصبح قضية يومية. |
Kasaba ayrılık için beni suçluyor. | Open Subtitles | البلدة تسخطني مسبقا بسبب الإفتراق |
ayrılık iyidir, bebeğim. | Open Subtitles | حبيبتي, الإفتراق أمرٌ صحّي |
ayrılık hediyesi diyelim. | Open Subtitles | فالتَعتبِريه هدية الإفتراق |
"ayrılık anı çok ama çok zor." | Open Subtitles | "لحظات الإفتراق صعبة" |
Yeni ayın geçmesine izin verme Ayrılığımızın bitme vaktidir. | Open Subtitles | "الليلة المظلمة ليوم الافتراق.. بلا نهاية" "كلّ ألوان الحياة مفقودة في ظلال هذا الإفتراق" |
Bekle. Şimdi ondan ayrılamam. Buralara kadar gelmişken. | Open Subtitles | إنتظر,لا يمكنني الإفتراق عنها الآن بعد أن قطعت كل هذه المسافة |
Sizden bu şekilde ayrılamam! Lütfen! | Open Subtitles | لا استطيع الإفتراق عنك بهذا الشكل لا أستطيع! |