İntihar bombacımız, bomba patlamadan en az bir gün önce ölmüş. | Open Subtitles | مفجّرنا الإنتحاري كان ميّتا على الاقل قبل يوم من إنفجار قنبلته. |
Bak, bir yabancının gözüyle kamikazeler intihar saldırıları ile aynıdır. | Open Subtitles | أنصت، بأعين الأجانب، قوة الهجوم الخاصة هي مثل الإرهاب الإنتحاري |
İntihar edenler de cennete gider mi? | Open Subtitles | هل تعتقد أن الإنتحاري يمكنه الذهاب إلى الجنة؟ |
Sağ ol. Sonraki antrenmana intihar koşularıyla başlayabilirsin. | Open Subtitles | شكراً التدريب القادم يمكنك البدء بالجري الإنتحاري |
İntihara meyilli kişi görünce tanırım. | Open Subtitles | أعرف الشخص الإنتحاري حينما أراه. |
Sanırım neden beni gördüğünü bulduk intihar ediyorsun arkadaşım. | Open Subtitles | أعتقد أننا اكتشفنا لماذا تشاهدني صديقك الإنتحاري |
Masum, sıradan insanları katleden intihar saldırılarından farklıdır. | Open Subtitles | إنها مختلفة تماماً عن الإرهاب الإنتحاري الذي يقتل الناس الابرياء العاديين |
İntihar mektubunu yazmaya bir 6 dakika verelim. | Open Subtitles | دعونا نُعطيه 6 دقائق أخرى ليكتب خطابه الإنتحاري |
Olay şu ki senin intihar eden biri olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | المغزى هو أني لم أتوقع أنك من النوع الإنتحاري |
Sonra da bize intihar saldırısı yapmayı öğretiyorlar. | TED | ثم يعلموننا تنفيذ الهجوم الإنتحاري. |
Araştırmalarıma göre bir intihar girişiminde bulunmuş olan küçük yaşlarında beri antidepresan kullanan dengesiz bir kadınla şantaj yapan bir adam görecek o kız diğer insanların Çin yemekleri için araması gibi intihar hattını arıyordu. | Open Subtitles | تم ابتزازه من قبل امرأة غير مستقرة ، حسب تقرير محقّقيّ كانت تتعاطى مضادات للإكتئاب منذ مراهقتها لديها تاريخ مع السلوك الإنتحاري |
İntihar bombacısı denizci miymiş? | Open Subtitles | المفجّر الإنتحاري كان في البحريّة. |
S.S.R.I.S kullanıyordu-- intihar düşüncesi ve intihar davranışıyla bağlantılı olduğu gösterilmiş antidepresanlar. | Open Subtitles | "كان يتعاطى "أس.أس.آر.آي.أس المضاد للإكتئاب الذي أظهر أنه مرتبط بالأفكار الإنتحارية و السلوك الإنتحاري |
Hayır, öyle değil. İntihar bombacısı bir karar verir. | Open Subtitles | لا ليس كالإنتحاري الإنتحاري يتخذ القرار |
Ayrıca 104. Acemi Birliğinden başka kimsenin bilmediği senin "intihar eğilimli" lakabını söylediğimde buna tepki verdi. | Open Subtitles | ،و قد أبدَت رد فعل نحو كُنيتك " اللّقيط الإنتحاري |
Sonra St. Louis intihar evine bakmak istedim. | Open Subtitles | وبعدها قررت أن أتبعك "إلى المنزل الإنتحاري في شارع "لويس |
"Sistemic davasının açılış konuşması sırasında Anayasa mahkemesine intihar saldırısı düzenlemelerinden saatler önce." | Open Subtitles | قبل ساعات من مخططهم الإنتحاري بالمحكمة العليا للولاية "خلال كلمة إفتتاحية بمحاكمة الـ(سيستيميكس) |
Belki intihar eğilimli bir tip değilsindir. | Open Subtitles | ربما لستِ من النوع الإنتحاري |
İntihar saldırısı değil. | Open Subtitles | ليس لهذا الهجوم الإنتحاري |
Victoria Raymond, kronik intihara meyilli depresyon kendisine zarar verici davranışlar, kesikler, aşırı doz ve daha pek çok şey. | Open Subtitles | و(فيكتوريا ريموند) كانت تعاني ،من إكتئاب الإنتحاري المزمن ،سلوك التدمير الذاتي .جرح الجسد، الجرعة الزائدة وما شابة |
- İntihara meraklı dahi ne dedi? | Open Subtitles | -العبقريّ الإنتحاري يقول ماذا الآن؟ |