Sen benim hayatım boyunca bu kadar yakın olduğum en heyecan verici kadınsın. | Open Subtitles | أنت أحد أكثر النِساءِ المثيراتِ أنا سَبَقَ أَنْ كُنْتُ أبداً هذا الإنتهاءِ إلى، |
Bir milyon dolara çok yakınız çocuklar, çok yakın. | Open Subtitles | نحن هذا الإنتهاءِ إلى مليون دولار، رجال , نحن هذا الإنتهاءِ. |
Şimdi üzerinde kaçmak, biz bu kadar yakın değildi. | Open Subtitles | يُسرعُ الآن إنتهى، نحن ما كُنّا هذا الإنتهاءِ. |
Ama bilmelisiniz ki, birşey demeye her zaman bu kadar yaklaşıyorum. | Open Subtitles | لَكنَّك يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ بِأَنِّي دائماً هذا الإنتهاءِ لقَول الشيءِ. |
Ama ikinizin o kadar yakın olmadığınız açık. | Open Subtitles | لَكنَّه لا يَبْدو مثلك إثنان ذلك الإنتهاءِ على أية حال. |
Eğer alıcısı bu görüntüyü yakalamışsa Kurt'e çok yakın bir yerde olmalı. | Open Subtitles | نحن نَظْر خلال آلة تصوير ألِس؟ هي لا بدّ وأن كَانتْ في الإنتهاءِ القرب إلى كورت، |
Böyle yakın duramazsınız bayan. | Open Subtitles | الآنسة You لا تَستطيعُ يَكُونُ هذا الإنتهاءِ. |
Bile istiyorum bu yakın zaman kız için olmayın. | Open Subtitles | حتى أنا لا wanna يَكُونُ هذا الإنتهاءِ إلى أخواتِي. |
- Bu kadar yakın. | Open Subtitles | مثل، هذا الإنتهاءِ. حَسناً... |
Hey, bu kadar yakından görmek istemiyorum. | Open Subtitles | ، أنا لااريد ان يَراه ذلك الإنتهاءِ. |