"الإنحناء" - Traduction Arabe en Turc

    • reverans
        
    • boyun
        
    • eğilip
        
    • eğilmen
        
    • eğilmeye
        
    • eğilemez
        
    • eğilmeni
        
    • dönemecin
        
    Eski Güneyli kurtlardandır. Kadınların hala reverans yaptıklarını sanıyor. Open Subtitles إنها من الجنوب تظن أنه لايزال يجب على النساء الإنحناء
    Mayısta, bir ayaklanmadan tutuklanırsam haziranda, Majestelerine reverans yapabileceğimi ummazdım. Open Subtitles حسناً، أنا أشك بأني سوف أتوقع الإنحناء لأصحاب الجلالة في حزيران في حين قد تم القبض عليّ بتهمة أعمال الشغب في أيار
    Kendimizinki dışında her emre, her kuruma... boyun eğmeyi reddetmektir! Open Subtitles رفضنا الإنحناء لأي أمر عدا أمرنا! إي قانون عدا قانونا!
    Büyük annemin elinde eklem iltihabı vardı eğilip de ayak tırnaklarına ruj süremezdi. Open Subtitles ,جدتى لديه إلتهاب مفاصل فى يديها و هى لا تستطيع الإنحناء كى تدهن أصابع قدميها
    Tatlım, biraz daha eğilmen lazım. Seni göremiyorum. Open Subtitles عزيزتي ، يجب عليكِ الإنحناء حتى أتمكن من رؤيتكِ
    Yani ayakkabılarımı çıkarmamı istediler ve az daha eğilmeye çalışırken herkesin gözü önünde bayılacaktım. Open Subtitles المغزى أنهم أجبروني على خلع حذائي وشارفتُ على الإغماء أمام الجميع حينما حاولتُ الإنحناء
    - Biraz eğilemez misin? Open Subtitles -أنظري، أيمكنك الإنحناء ؟ -كلفني هذا 3 (جيني) "عملة بريطانية "
    Gerekli izni alırız ve o zaman tüm elbiseleri çıkartıp eğilmeni isteyebiliriz. Open Subtitles لدينا مذكرة وسوف نعريك للنهاية ونطلب منك الإنحناء
    Şu dönemecin oralarda. Open Subtitles فقط حول ذلك الإنحناء
    Lorath'ın varoşlarından Kızıl Kale'ye reverans öğrenmeden 10 yılda gelmişsin. Open Subtitles من عامية لوراثية إلى القلعة الحمراء في عشر سنوات بدون أن تتعلمي الإنحناء
    Ve dedi ki, ''Kişisel olarak, halen üniversitemin başkanını görünce reverans yapma gereğini duyuyorum. TED فأجابتني, " حسنًا, شخصيًا, مازلت اشعر انه علي الإنحناء عندما أرى رئيس جامعتي.
    Bir reverans derin saygıyı ifade eder. Open Subtitles الإنحناء علامة على الأحترام العميق.
    reverans yapmaya bağımlıydı. Open Subtitles كانت مدمنة على الإنحناء إحتراماً
    Ona reverans yaptırmalıydın. Open Subtitles كان عليك الإنحناء أيضًا
    İnsan böyle durumda diz kırıp boyun eğmek zorunda kalabilir. Open Subtitles هذا يعني أن حالة كحالتك تمنع الرجل من الإنحناء على يديه
    Bana boyun eğ! Rüzgar ne kadar inlese de dağlar ona boyun eğemez. Open Subtitles مهما كانت الريح تعوي الجبل لا يستطيع الإنحناء له
    Çünkü rahatlıkla eğilip, alabilirsin, değil mi? Open Subtitles لأنه بإمكانك الإنحناء بسهوله, وإلتقاطها, صح؟
    Ayrıca, büyük krala karşı saygılı olduğunu göstermek için de eğilmen gerek. Open Subtitles كل ماعليك هو الإنحناء لِتُظهِر احترامك للملك الإله العظيم
    Kralın önünde eğilmeye karşı olan bu bildirinin senin suçun olduğuna inanıyorum. Open Subtitles ... هذا البيان ... ضدّ الإنحناء للملك أعتقد أنه خطأك
    - Biraz eğilemez misin? - Fiyatı 63 şilindir. Open Subtitles -أنظري، أيمكنك الإنحناء ؟
    Öne doğru eğilmeni rica edeceğim. Open Subtitles سأحتاج منكَ الإنحناء للأمام لأجلي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus