Biliyorsunuz parayı araştırma fonu dışında koyacak daha iyi bir yer bilmiyorum. | Open Subtitles | أتعرف، لا يمكنني التفكير في مكان أفضل لوضع أموالك من تمويل الابحاث |
Her bir yemek üzerinde yapılan o kadar araştırma, başarısızlık, deneme ve yanılma -- sanırım daha çok yanılma -- her zaman sonuç başarılı olmuyor, ve insanlara bunu açıklamak bizim için biraz zaman alıyor. | TED | فهناك يجب ان تجري الكثير من الابحاث وسنفشل و سنجرب ونخطئ .. وربما نفشل اكثر وهذا نواجهه في عدة اطباق لا نصيب دائماً و يحتاج الامر منا بعض الوقت لكي نتمكن من تفسير ذلك للناس |
Ve en önemlisi, Heinz Şirketinin araştırma başkanını bana ödünç verdi. | TED | والاهم من ذلك، انه اعارني رئيس الابحاث في شركة هاينز. |
Ama bu zarif birleştirmenin bir bedeli var, çünkü yıllar süren araştırmalar sicim teorisinin matematiğinin pek iyi sonuç vermediğini gösterdi | TED | ولكن هناك ثمن لهذا التوحد الانيق لأن أعواماً من الابحاث اظهرت ان حساب نظرية الأوتار لا يتم بالضبط |
Bu araştırmalar bilimsel olarak geçerli ve aynıları tekrar tekrar yapıldı, ama bütün hikaye onlar değil. | TED | الان هذه الابحاث مثبتة علمياً، و قام البعض بمحاكاتها ، و لكنها ليست كل القصة. |
3 taneye sahip. Oldukça fazla araştırma yaptım. | TED | ولقد قمت ببعض الابحاث لكي احصل على هذه المعلومات |
Bugün sizlere insan beyninden bahsetmek istiyorum, California Üniversitesi'nde bu konuda araştırma yapıyoruz. | TED | أريد التحدث اليوم عن دماغ الانسان والذي كنا نجرب الابحاث عليه في جامعة كاليفورنيا |
Yüzlerce saat araştırma ve pratik gerektirir. | TED | وهو مبني على مئات الساعات من الابحاث والتدريب |
Doktor, araştırma yaptıkları için bedava tedavi eden bir İsviçre kliniğinden söz etti. | Open Subtitles | الإختصاصي قال ان هناك هذه العيادة السويسرية الرائعة حيث سيعالجونك مجانا لأنهم كانوا يجرون الابحاث |
Devletten bağımsız araştırma laboratuvarları... Ne bir ticaret kurumuna ne de başka bir tür şeye bağlı olacak. | Open Subtitles | معامل الابحاث لا علاقة لها بالحكومة، ولا بأي مصالح تجارية أو أي من تلك الأمور |
Kaybolan denekler, araştırma tesisinde ortaya çıktı. | Open Subtitles | الاهداف المفقوده وجدناها داخل مبني الابحاث |
Kamaramdan bazı şeyler almalıyım. araştırma verilerini. | Open Subtitles | يجب أن أحضر بعض الاشياء من قسمي معلومات الابحاث |
Bizim yapmamız gereken daha çok araştırma yapıp Nina gibi olan kızları kurtarmak. | Open Subtitles | يجب ان نجري المزيد من الابحاث لكي ننقذ اناسا مثل نينا في يوم من الايام |
20. yüzyılın en kötü hastalıklarına çare bulmak umuduyla araştırma yapmak için, tüm ülkeyi geziyoruz. | Open Subtitles | نسافر عبر أنحاء البلاد ، نقوم ببعض الابحاث آمالين معالجة أسوء أمراض القرن العشرين |
Bu araştırma, kusursuz planlar, amorti edilmiş giderler veya kazanılmış rekabetler ile alakalı değildir. | Open Subtitles | هذه الابحاث ليس عن توقعات ممتازه او تسديد ديون او هزيمه المنافسين |
Yerine, Taejon'daki araştırma merkezine Scud füzesi yollamak daha dengeli bir cevap olur. | Open Subtitles | او يكون رد اكثر نسبيا بقذائف سكود ضد معمل الابحاث فى تايوان |
Sadece biraz araştırma yapıyorum kundaklama, yangın hakkında. Yani, kitap veya onun gibi birşey için mi? Asla söylemem. | Open Subtitles | اسفة.انا اقوم فقط ،ببعض الابحاث عن الحرائق المتعمدة، النار.. |
araştırmalar aynı zamanda, dinleyicilerin müzikteki tekrarlamalarda farklı özelliklere dikkat ettiklerini, her yeni dinleyişlerinde farklı bir sese odaklandıklarını göstermekte. | TED | أظهرت الابحاث أيضا أن المستمع يغير انتباه عبر التكرار الموسيقي، بالتركيز على أجزاء مختلفة من الاصوات في كل إصغاءة جديدة |
Şu ana kadar araştırmalar çocukların iyi olduklarını gösteriyor. | TED | وتبين الابحاث أن هؤلاء الأطفال على ما يرام. |
Bazı araştırmalar, fazla mısır yemenin ineklerde aside dayanıklı E. coli oluşumuna yol açtığını gösteriyor. | Open Subtitles | هناك بعض الابحاث التي تشير الي ان اكل الذرة باستمرار يسبب مقاومة الاحماض في المعدة لبكتريا نافعة |
Son araştırmalar bize evrenin sonsuz olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | الابحاث الاخيرة تخبرنا بأن الكون ليس محدود |