"الابره" - Traduction Arabe en Turc

• iğneyi
• iğne
• iğneden

Şimdi bu iğneyi kalbine baskı yapan kanı kurutmak için göğsüne sokacağım.
سأقوم بوضع هذه الابره داخل صدرك حتى أصرف الدم الذي يؤذي قلبك

İğneyi her 2 taraftan geçirip sonra içinden dolayıp düğüm atmalısın.
انت تدخلى الابره خلال الجانبين بعدين تقفلى الغرزه من تحت , هكذ

Hepsini sen yapmışsın gibi davranıyorsun. Zehirli iğneyi atan bendim.
انت تتصرف كأنك فعلتها وحدك لقد كان انا من اطلق الابره المسمومه

Bu küçücük iğneyi, ilk seferinde doktorun boyun arterine saplıyor ki şansımıza iğne ortadan ikiye ayrılıyor ve ucu içeride kalıyor.
لقد أصاب الطبيب من أول مره مباشره فى الشريان الثباتى بهذه الابره الصغيره, والتى من حسن حظنا تنكسر وتترك طرفها

Tamamdır, katerer için hazırım. İğne üzerinden katerere çentik atacağım.
حسنا , أنا مستعده للقسطره سأمرر القسطره .فوق الابره

İğneden daha küçük bir şeyi, üstelik samanlıkta aramaya benzer.
لا ، ليس ابره شىء اصغر من الابره فى كوم قش

Kanınızı akıtmak için iğneyi kullanın.
أستخدموا الابره للوخز وأخذ قطره من الدم

Bunu yapıyorum çünkü o iğneyi bana batırdıkları zaman son düşüncem, o insanlara ne yaptığım olmayacak o insanlar için ne yaptığım olacak.
انا افعل ذلك , عندما يضعوا هذه الابره فىّ, اخر افكارى ليست ما سببته من ضرر لهؤلاء الناس, لكن كيف ساعدتهم!

Sen ölene kadar o iğneyi derinlere batırırdı.
كنت ساغرز هذه الابره عميقا حتى تموت

Dr. Ho'nun iğneyi nereye batırdığını biliyor musun?
هل تعرف اين وخز د.هو تلك الابره

İğneyi sokuyorum.
سأضع الابره الان

Bırak iğneyi.
اتركي الابره فحسب .

Yalan makinesi grafiğinde, yanlış bir cevapta iğne burada gördüğün gibi zıplayıp duruyor.
في مخطط كشف الكذب خاصتك، اي اجابه غير طبيعيه تسبب ان تقفز الابره ان تقفز لهنا

Bu iğne çok büyük gidip hemşire çağıracağım.
الابره كبيره جدا سوف احضر ممرضه

İğne hareket edemez . Anladın mı?
حتى لا تتحرك الابره,هل تفهمينى؟

Tamam, belki iğne biraz fazla büyük olabilir.
حسنا الابره كانت كبيره جدا

İğne işe yaradı.
الابره قامت بعملها

CA: Daha önce bahsedilen, bu öne sürülen 54 olayın neredeyse hiçbiri Snowden'ın bahsettiği bu tartışmalı programın neticesinde açığa çıkmadı. Temel olarak diğer istihbarat yöntemleri kullanıldı, siz samanlıkta iğne arıyorsunuz bu yöntemle ve bu tartışmalı programların yaptığı şey bir saman balyası daha eklemek, iğneyi bulmanız daha da zor.
كريس: تم ايضا ذكر انه, من هذه الهجمات المزعومه الـ54, ولا واحد منها تم اكتشافه عن طريق هذه البرامج المثيره للجدل التي كشف عنها السيد سنودين, ببساطه تم اكتشافها عن طريق وسائل استخباريه اخرى, وانك تبحث عن ابره في كوم قش, و تأثيرات هذه البرامج , هذه البرامج المثيره للجدل, هي فقط لاضافه المزيد من القش للكوم, وليس للبحث عن الابره.

Zehirli iğneden kurtulmak gibi bir hevesi yoksa, konuşmasına da gerek yok.
ليس عليه التحدث إلا اذا كان مهتما في تجنب الابره.. !

Antiserum yapamayabiliriz ama Mia'nın koluna soktuğunuz iğneden virüsü kaptığını çözmeyi başardık.
نحن لا يمكننا اعداد المصل, ولكننا قادرين على غرس الفيروس في الابره التي غرستها في ذراع (ميا).