| İyi o zaman, dur bakalım. Çaydanlığı ocağa koyarak işe başlayabilirsin. | Open Subtitles | حسنا ، فلنرى كبداية ، يمكنك ان تضعى الابريق على النار |
| Çaydanlığı ateşe koyar mısın cicim? | Open Subtitles | ضعِ الابريق على الموقد هلّا فعلتِ يا عزيزتي |
| Kullan şu Çaydanlığı. Tuzlu suyu dolduralım, ...işte böyle. | Open Subtitles | استخدم الابريق و حسب. |
| Lazımlığı getiriyorum. | Open Subtitles | أنا هنا ومعي الابريق |
| - Lazımlığı götüreyim, bu dolmuş. | Open Subtitles | -خذي الابريق , إنه مملوء |
| - Pek çok kişi duş sepeti kullanıyor. Baba, çaydanlık üniversite zımbırtılarından değil. | Open Subtitles | الكثيرون يستخدمون الأواني في الحمّام، و الابريق ليس شيئاً جامعيّاً، مفهوم؟ |
| Ama çaydanlık, bu üniversite şeyi değil. | Open Subtitles | باتَ ذاك الابريق رمزاً. |
| Duman dedektörü çalınca veya çaydanlık cayırdamaya başladığında. | Open Subtitles | بعض الاحيان, لا أزال أفكر بـ (ساندرا) كذلك أنا , كما تعلم عندما جهاز إنذار الحريق يشتغل أو الابريق يصيح |