"الابلاغ" - Traduction Arabe en Turc

    • rapor
        
    • ihbar
        
    • ihbarı
        
    • bildiriniz
        
    • bildirilmez
        
    • sen parmağını
        
    Millet, sabah çalıntı olarak rapor edilen mavi bir Sedan'ın plakasına bakıyorum. Open Subtitles يارفاق، قمت للتو بفحص لوحة سيارة زرقاء تم الابلاغ بسرقتها هذا الصباح
    İki saat kadar önce bir hava kuvvetleri pilotunun karısının ve çocuklarının kayıp oldukları rapor edilmiş. Open Subtitles .تم الابلاغ عن زوجة طيار حربي وأولاده كمفقودين منذ ساعتين
    Bu, ufak bir çiziğin Dr. Grey tarafından zamanında rapor edilmediği gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles مع ذلك الحقيقة لم تتغير لم يتم الابلاغ عن الثغر في وقته
    Aracın yaklaşık bir hafta önce bir otoparktan çalındığı ihbar edilmiş. Open Subtitles تم الابلاغ عن سرقة السيارة من مرآب للسيارات منذ حوالي أسبوع
    Ama üçüncü bir kadının kaybolduğu ihbarı geldi mi? Open Subtitles لكن هل تم الابلاغ عن امراة ثالثة مفقودة ؟
    Hasta şüphesi taşıyan biri görürseniz derhal bildiriniz. Open Subtitles "الرجاء الابلاغ الفوري عن أي شخص يشتبه بأنه مصاب"
    Geçen aydan beri tüm kayıpları kontrol ediyoruz ama evsizler bildirilmez. Open Subtitles لقد تفحصنا كل بلاغ عن شخص مفقود من الشهر الماضي ولكن المشردين لا يتم الابلاغ عن فقدهم
    Olay sırasında benzin istasyonunda olduğu rapor edildi. Open Subtitles تم الابلاغ أنه كان في محطة الوقود أثناء إطلاق النار
    Ama rapor edilecek bir şey olduğunda bana söyleyeceksin, değil mi? Open Subtitles ولكنك ستخبريني ان كان هناك ما يستحق الابلاغ اليس كذلك؟ علي ان اعود للعمل حقا
    Çaldığım için beni rapor edebilirsin, çünkü açıkça belli ki ben bir hırsızım. Open Subtitles , يمكنك الابلاغ عني للسرقة لأنه من الواضح أني لصة
    Olay sırasında benzin istasyonunda olduğu rapor edildi. Open Subtitles تم الابلاغ أنه كان في محطة الوقود أثناء إطلاق النار
    Danny, bunu rapor etmezsen iç işleri hakkında soruşturma açabilir. Bir hafta oldu. Open Subtitles هل يمكن الحصول على الانضباط قيادة إذا لم يجر الابلاغ عنها.
    Personele karşı herhangi bir tehdit rapor edilmelidir. Open Subtitles أي تهديد ضد الموظفين يجب ان يتم الابلاغ عنه
    Kimlik kartlarını kaybetmek, çok ciddi bir suç özellikle de hemen rapor edilmediklerinde. Open Subtitles فقدان أوراق الاعتماد جريمه خطيره للغايه خاصه عندما لايتم الابلاغ على الفور
    Ve hiçbiri kurbanın yakınları tarafından rapor edilmemiş. Open Subtitles ولا واحدة منهم تم الابلاغ عنها من قبل الضحية الناجية؟
    Alo? Şüpheli birini ihbar etmek istiyorum. Open Subtitles اجل، مرحبا اود الابلاغ عن شخص مريب، من فضلك
    Yasadışı içkinin etkisi altındayım, ihbar etmeniz gerekmiyor mu? Open Subtitles اليس عليك الابلاغ عن المشروبات الممنوعه ؟
    Marihuana satan üç farklı adresi ihbar edecektim. Open Subtitles اريد الابلاغ عن 3 عناوين تبيع حاليا الممنوعات
    Kayıp ihbarı yapılan, düşük riskli başka kadın yok. Open Subtitles لا توجد اى امرأة اخرى منخفضة المخاطر تم الابلاغ عن فقدها
    Hasta şüphesi taşıyan biri görürseniz derhal bildiriniz. Open Subtitles "الرجاء الابلاغ الفوري عن أي شخص يشتبه بأنه مصاب"
    Nasıl olur da arkadaşının kayıp olduğu hâlâ bildirilmez? Open Subtitles كيف لم يتم الابلاغ عن اختفاء صديقتها ؟
    Hemen yanı başımızda uykumuzda... bizi doğrayabilecek bir cani oturuyor ve sen parmağını... bile kıpırdatmıyorsun. Open Subtitles هناك قاتل يسكن بجوارنا سيذبحنا ونحن نيام وانت لا تريد الابلاغ عنه - بالطبع -

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus