Şimdi onun tek ihtiyacı olan kibarca doğru yöne yönlendirilmesi. | Open Subtitles | كل ما يحتاجه الآن هو دفعه رقيقة إلى الاتجاه الصحيح. |
Şu anda kararsız ama onu doğru yöne itmek için buradayım. | Open Subtitles | الآن هو يجلس على الحافة وأنا هنا لأدفعه إلى الاتجاه الصحيح |
doğru yönde güzel, ufak bir dürtmenin zararı olacağını sanmam. | Open Subtitles | لا أظن أن دفعة بسيطة . في الاتجاه الصحيح ستضر |
Yani insanların bu bölgeyi oluşturma, inşa etme ve temel kuralları koymaya yardım etmelerini teşvik etmek doğru yönde ilerlemeyi sağlıyor. | TED | لذلك الحوافز التي تساعد الناس على بناء هذه المنطقة وبناءها ، ووضع القواعد الأساسية ، لتسير في الاتجاه الصحيح. |
Kasabaya inmek için doğru yolda mıyım? | Open Subtitles | معذرة هل أنا في الاتجاه الصحيح إلى البلدة ؟ |
Pele Dağ'ına ulaşmak için doğru yol bu mu? | Open Subtitles | أهذا الاتجاه الصحيح للوصول إلى جبل بيلى؟ |
Beni sadece doğru tarafa yönlendirmesini istiyorum. Lütfen. | Open Subtitles | أريد منـه أن يدلني على الاتجاه الصحيح فحسب , من فضلك |
New York götüme tekmeyi basmıyormuş, beni nazikçe doğru yöne doğru itekliyormuş. | Open Subtitles | تم نيويورك لا الركل مؤخرتي، كان بايعاز منه، بلطف، في الاتجاه الصحيح. |
Ama sanırım doğru yönü ve tam olarak bu odayı bulma olasılığı baya düşük. | Open Subtitles | لكن احتمالات سيرها في الاتجاه الصحيح وصعود السلالم والعثور على هذه الغرفة بالتحديد، ضئيلة جداً |
Bu akım ve diğerleriyle yarattığımız olanak o yayı doğru yöne bükecek ağırlığı oluşturmak. | TED | الإمكانية التي ننشئها بواسطة هذه الحملة وغيرها هي ذلك الوزن الذي يجعل القوس ينحني نحو الاتجاه الصحيح. |
Ancak her şey hızla doğru yöne ilerliyor. | TED | ولكن أصبحت الأمور تتحرك بسرعة في الاتجاه الصحيح. |
Yönlendirmeleri oku. doğru yöne yönlendirileceksin. | Open Subtitles | اقرأ التعليمات التي ستقودك في الاتجاه الصحيح |
Sorunsuz görünüyor. doğru yöne gidiyorlar gibi. | Open Subtitles | إنها تبدو جيدة، يبدو أنهم يسيرون في الاتجاه الصحيح. |
doğru yöne gittiğimizden emin oluyorum. | Open Subtitles | أتأكد من أننا نتجه رأسا في الاتجاه الصحيح |
Limo da ters oturdum, bu sayede külotum doğru yönde ilerliyordu. | Open Subtitles | أمم، لقد ركبت الليموزين بالعكس وفي الحقيقة كانت ملابسي الداخلية في الاتجاه الصحيح |
Sonunda hayatımın doğru yönde ilerlediğini hissediyorum. | Open Subtitles | انا أحب ما أقوم به، يا رجل أشعر اخيرا أن حياتي تتحرك في الاتجاه الصحيح |
doğru yönde olduğumuzun kanıtı. Denizde ölmeyeceğimizin kanıtı. | Open Subtitles | يثبت بأننا في الاتجاه الصحيح يثبت بأننا لن نموت في عرض البحر |
Kasabaya inmek için doğru yolda mıyım? | Open Subtitles | معذرة هل أنا في الاتجاه الصحيح إلى البلدة ؟ |
Listemdeki birşeyi telafi ettiğim zaman hissettiğim duygu, doğru yolda olduğumu hatırlatıyor. | Open Subtitles | عندماأشطب شيئاً عن لائحتي يذكرني بأنني أسير في الاتجاه الصحيح |
Beni sadece doğru tarafa yönlendirmesini istiyorum. Lütfen. | Open Subtitles | أريد منـه أن يدلني على الاتجاه الصحيح فحسب , من فضلك |
Öteki türlü bu ülke ya doğru yöne doğru gidecek yada Washington içinde üç mil kare alanda kalacak | Open Subtitles | هناك طرق أخرى لتحريك هذه الدولة في الاتجاه الصحيح لا تتضمن الثلاثة أميال مربعة حول مجمع واشنطن |
- Emin olmadan önce doğru yönü göster. | Open Subtitles | قبل أن تصل أنت متأكد من إعطاء الاتجاه الصحيح. |