"الاجتماعيّة" - Traduction Arabe en Turc

    • Sosyal
        
    Bak, bugün öğleden sonra eve Sosyal Hizmetler'den bir memur gelecekti. Open Subtitles اسمع، إنّها الخدمات الاجتماعيّة هنالك باحثة اجتماعيّة قادمة للمنزل هذا العصر
    1985 yılında Harare'ye taşındığımda, Sosyal adalet Zimbabve ulusal sağlık politikalarının merkezindeydi. TED عندما انتقلت للعيش في هراري سنة 1985، كانت العدالة الاجتماعيّة أساس السياسة الصحية الوطنية في زيمبابواي.
    1775'de doğdu ve romanlarındaki Sosyal çevrelerde yaşadı. TED وُلدت في عام 1775، وعاشت في الأوساط الاجتماعيّة الموجودة في رواياتها.
    Eğer bu doğruysa, çocuk yaştayken dil öğrenmek size dilin Sosyal ve duygusal bağlamı konusunda daha bütünsel bir kavrayış kazandırabilir. TED إذا كان ذلك صحيحاً، فإنّ تعلّم لغةٍ في الطفولة قد يعطيك فهماً أشمل لسياقاتها الاجتماعيّة والعاطفيّة
    Biliyorsunuz buradaki Sosyal etki muhteşem, beş yıldızlı. TED من النّاحية الاجتماعيّة فإنّ أثرها مذهل، من فئة خمسة نجوم.
    Konuya eğilmiyorsun, sonra farkına bile varmadan kızın, Sosyal çalışma grubunda, grup seksçinin biriyle tanışıp hamile kalıyor. Open Subtitles تراها تعاشر رجل عصابات قابلتْه في الدراسات الاجتماعيّة، حامل وتقتات على المعونة الاجتماعيّة
    Sor bakalım Sosyal Hizmetler'in aldığı çocuğu tanıyor muymuş? Open Subtitles اسألها إن كانت تعرف الفتى الصغير الذي أخذته الخدمات الاجتماعيّة
    Sosyal Hizmetler'de birinin onu kötü kadından kurtardığını söylemiş. Open Subtitles لقد أخبر الخدمات الاجتماعيّة بأنّه رجلاً ما أنقذه من السيّدة الشريرة
    Bana çay yapmayan kızlar bir daha asla yarağımı göremezler ve buna Sosyal uzaklaşma diyebiliriz. Open Subtitles والفتيات اللواتي يرفضن إعداد الشاي لي لن أسمح لهن برؤية عضوي مرة أخرى، وهذا ما نسميّه الحرمان من العلاقات الاجتماعيّة.
    Anneliğinin Sosyal değerini çöpe fırlattım ve karşılığında sadece bir ufak iğneleme aldım. Open Subtitles لقد أغفلتُ قيمتكِ الاجتماعيّة كأم وكلّ ما بقي لديّ هو بعض التهكّم
    Ben yapmadım dedim ya. Ailem Sosyal ağ sitelerine üye olmama izin bile vermiyor. Open Subtitles لا يسمح لي أبواي بالدخول على المواقع الاجتماعيّة حتّى
    Sosyal hayatını çözmeye gelmedik, değil mi? Open Subtitles لسنا هنا لمعرفة حياته الاجتماعيّة, أليس كذلك؟
    Sosyal yeteneklerin çok zayıf. Open Subtitles تفتقرين للمهارات الاجتماعيّة لديكِ مشكلة
    Senin Sosyal Hizmetler'de filan çalıştığını sanıyordum. Open Subtitles أخالكِ عملتِ بالخدمات الاجتماعيّة أو شيء من هذا القبيل.
    Sosyal incelikleri unuttuklarının farkında bile değiller. Open Subtitles إنّهم لا يفهمون أنّنا بالأحرى ننسى مذاق الاجتماعيّة.
    Sosyal Servis Kayıtlarına göre her hafta düzenli olarak ziyarete gelirmiş hiç kaçırmazmış ama birkaç gündür gitmiyormuş. Open Subtitles سجلّات الخدمات الاجتماعيّة التي تمتلك زيارةً أسبوعيّة لم يفوّتها، لكن ذللك ليس مذ يوميْن.
    - Ölen insanları da seviyoruz. - Bunun ne Sosyal faydası var? Open Subtitles إنّنا نحبّ أشخاصاً ماتوا أين المنفعة الاجتماعيّة بذلك؟
    Sosyal yaşantın yoktur. Dışarı çıkmazsın. Open Subtitles حياتك الاجتماعيّة معدومة أنت لا تخرج أبدًا
    Sosyal Hizmetler, 48 saat içinde sizinle irtibata geçecek. Open Subtitles خدمات الرعاية الاجتماعيّة سيتواصلون معك خلال الـ48 ساعة المقبلة
    Zenci genç bir erkeği okuma eylemini yapılması gereken bir şey olarak görmeye yönlendirecek ne gibi kültürel faktörler ve Sosyal ipuçları mevcut ki? TED ماهي العوامل الثقافية، وماهي الدلائل الاجتماعيّة التي من شأنها أن تقود شابًا أسودًا لاستنتاج أن المطالعة هي شيء يجب عليه أن يفعله؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus