"الاحتياطي الفيدرالي" - Traduction Arabe en Turc

    • Merkez Bankası
        
    • FED
        
    Birkaç dakika sonra Federal Merkez Bankası'nın malları altınlarınızı muhafaza ettiğiniz yer bir patlama ile yeniden Long Island sularına dağılacak. Open Subtitles خلال عدة دقائق محتويات البنك الاحتياطي الفيدرالي الذهب الذي بني عليه اقتصادكم سيعاد توزيعه بالمتفجرات
    Merkez Bankası, Rockville'deki küçük bir bankadan çıktığını söyledi. Open Subtitles تتبع الاحتياطي الفيدرالي أنه لبنك صغير في روكفيل.
    Hazine'nin desteğiyle Merkez Bankası aksaklıkları gidermek için, finansal piyasamıza birtakım müdahalelerde bulundu. Open Subtitles اتخذ بنك الاحتياطي الفيدرالي مدعوما بوزارة الخزانة إجراءات إضافية لتهدئة الاضطرابات التي طرأت على أسواقنا المالية
    Ve FED bu bonoları aslında olmayan hayali paralarla satın aldığında, hükümet bu paraları FED'e geri ödemeye zorunludur Open Subtitles وعندما إشترى البنك الاحتياطي الفيدرالي هذه السندات بأموال أوجدت من العدم تعـِد الحكومة بسد دين
    İşin aslı, parasal ilkeler bağımsız bir Federal Rezerv Sistemi, diğer adıyla FED tarafından konur. FED, ülke çapındaki büyük şehirlerde bulunan 12 bölgesel bankadan oluşmuştur. TED في الحقيقة، السياسة المالية توضع من قبل نظام الاحتياطي الفيدرالي المستقل، أو ذا فيد، المكون من 12 بنك محلي في المدن الرئيسية حول البلد.
    Ama Merkez Bankası Başkanı ve Hazine Müsteşarlığı olayların üzerinde ve piyasalarımızdaki istikrarı sağlamak için uygun adımları atacaklar. Open Subtitles ولكن رئيس الاحتياطي الفيدرالي ووزير الخزانة على قدر المسئولية وسوف يتخذان الخطوات المناسبة لإعادة الاستقرار لأسواقنا
    Merkez Bankası Başkanı'ndan yazılı onay almadan benim bütçemi kesemezsin! Open Subtitles لا تستطيع الاقتطاع منها بدون موافقة خطّية ! من رئيس النظام الاحتياطي الفيدرالي
    Paul Volcker, Hazine'de çalıştı ve 1979-1987 arasında Merkez Bankası'nın başkanıydı. Open Subtitles خدم بول فولكر فى وزارة المالية - أدارة الاستثمار و كان رئيس هيئة الاحتياطي الفيدرالي
    Mesela, polis Bridwell sokağında Merkez Bankası'nın karşısında başıboş duran bir kamyon ihbarı yapmış. Open Subtitles على سبيل المثال، حالما تصل للشرطة أي معلومة حول الشاحنة المريبة تخرج من بنك الاحتياطي الفيدرالي بجادة "بردويل
    Başkan tarafından atanıp senato tarafından onaylanan yönetim kurulu meclise rapor verir ve FED'in tüm kârı A.B.D. hazinesine gider. TED إنه مجلس من المحافظين، المعينين من قبل الرئيس، والمصدقين من قبل المجلس الأعلى، والتي تقدم تقارير للكونغرس، وجميع مكاسب نظام الاحتياطي الفيدرالي المستقل تذهب إلى خزانة الدولة الأمريكية.
    Peki neden FED sonsuz sayıda yüzlük banknot basıp herkesin mutlu ve zengin olmasını sağlamıyor? TED إذًا لماذا لا يقرر نظام الاحتياطي الفيدرالي طباعة عدد لا نهائي من أوراق المئة دولار النقدية فحسب ليجعل الجميع سعداء وأغنياء؟ حسنًا، لأن الأوراق النقدية عندها ستصبح بلا قيمة.
    FED, ne kadar paranın dolaşımda olması gerektiğini, çok miktarda ekonomik veri kullanarak belirlemiştir. Daha önceki enflasyon oranları, uluslararası trendler ve işsizlik oranlar göz önüne alınmıştır. TED يستخدم نظام الاحتياطي الفيدرالي المستقل كمية كبيرة من البيانات الاقتصادية ليحدد كم ينبغي أن تكون العملة في التداول، متضمنة معدلات التضخم السابقة، الاتجاهات الدولية، ومعدل البطالة.
    FED cüzdanınızdaki kağıtların değerini belirlemekle kalmayıp, onları kazandığınız işi bulma konusundaki şansınızı da etkiler. TED لا يحدد نظام الاحتياطي الفيدرالي المستقل قيمة تلك الورقة التي في جيبك فحسب بل يحدد أيضًا فرصتك في الحصول أو المحافظة على عمل في حال حصولك عليه.
    FED : "tabiki ,hükümet bonolarından 10 milyar satın alırız" diye cevap verir. Open Subtitles - 10 بليون دولار و يرد بنك الاحتياطي الفيدرالي: quot;

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus