"الاختلاف الوحيد" - Traduction Arabe en Turc

    • tek fark
        
    tek fark, profesyonel oyuncular yerine biz varız ve profesyonel spiker yerine ben varım. TED الاختلاف الوحيد هو، انه نحن بدلا من لاعبين محترفين، و انا بدلا من معلّق محترف، انا المعلّق.
    Benim gördüğüm tek fark, eksilen para ve mücevherlerim. Open Subtitles لأن الاختلاف الوحيد الذي أراه أن مالي أو مجوهراتي قد إختفت.
    Ama ikimizin arasındaki tek fark, ben zararın neresinden dönülse kâr olacağını bilecek kadar akıllıydım. Open Subtitles لكن الاختلاف الوحيد الذي بيننا هو أني كنت ذكية بشكل يكفي لأعرف أن الأوان لا يفوت للعودة
    - tek fark şu ki teklif etmek göt ister. Open Subtitles الاختلاف الوحيد هو ان بعضهم لديه الشجاعة ليطلب هذا
    Aralarındaki tek fark, gelecek felaketin doğasıydı. Open Subtitles الاختلاف الوحيد بينهم كان في الطبيعة الدقيقة للكارثة القادمة.
    tek fark 2 canavar yerine 3 tane olacak işte! Open Subtitles الاختلاف الوحيد هو بدلا من وحشين سيكونوا ثلاثة
    Hayır, tek fark sürücü koltuğunda ben oturmuyorum. Open Subtitles لا ، الاختلاف الوحيد هو أنني لم أكنّ في مقعد السائق
    Aramızdaki tek fark skoru nasıl tanımladığımız mı? Open Subtitles الاختلاف الوحيد بيننا يمكن في تعريفنا للغنيمة
    Aramızdaki tek fark benim uzun zaman önce özümle barışmış olmamdır. Open Subtitles الاختلاف الوحيد بيننا, أننيّ صنعت السّلام مع من كنت منهم منذ وقت طويل .
    Aramızdaki tek fark, ben ne olduğumu yıllar önce kabul ettim. Open Subtitles الاختلاف الوحيد بيننا, أننيّ صنعت السّلام مع من كنت منهم منذ وقت طويل .
    tek fark Haley'nin "Elbiseler oğlanlardan önce, gelir"den aldığı gelinliğiyle şahane görünecek olması. Open Subtitles الاختلاف الوحيد هو أن (هالى) ستبدو رائعة "فى فستان زفافها المصنوع من قبل "ملابس الأخوة
    Kırmızıyla gösterilen dominant dişi ve diğerleri arasındaki tek fark dişi için engelin yüksekliği, yani yolu geçmekten duyulan risk birazcık daha yüksek ve bireyin hareket kuralındaki bu küçük farklıklık gözlemlediğimiz şeyi açıklamaya yetiyor, yani dominant dişinin grubunu yola yönlendirmesi ve daha önce geçmeleri için yolu diğerlerine vermesini. TED إن الاختلاف الوحيد بين الأنثى المسيطرة، مبين هنا في اللون الأحمر، و الأفراد الأخرى، هو أن بالنسبة لها، ارتفاع العائق، و هو في الحقيقة الخطر الذي يتم إدراكه و الذي يمثله الطريق، هو فقط أعلى بقليل، و هذا الاختلاف الضئيل في قاعدة تحرك الفرد كافي لتفسير ما نرصده، أن الأنثى المسيطرة تقود مجموعتها إلى الطريق ثم تفسح المجال للحيوانات الأخرى لكي يعبروا أولاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus