Ve bu neden alet kullanımında, başlangıçta, binlerce yıl boyunca, herşey benliğin fiziksel bir modifikasyonu olmuştur. | TED | والسبب هو ان استخدام الادوات فيما مضى . .منذ الاف والاف السنين .. كان عبارة عن تعديل فيزيائي للنفس البشرية .. |
bana alet kullanmayı o öğretti. | TED | وكان ميكانيكياً محترفاً .. وعلمني كيفية استخدام الادوات |
10 fıçı çivi, 20 varil katran ve bütün bu aletler. | Open Subtitles | و عشرة براميل من المسامير وعشرون برميل من القار , و جميع هذة الادوات |
Size bazı aletler vereceğim ve onlar size insan duygularını maksimum seviyede yaşamanızı sağlayacak. | Open Subtitles | ما سوف أفعله هو أن أعطيكم بعض الادوات لتساعدكم على اختبار المدى الكامل لانفعالات و عواطف البشر |
Ama gerçekten inanıyoruz ki bunlar, bu konuda bir hayli güçlü araçlar olacak. Ve bu araçları başka alanlarda kullanmaya şimdiden başladık. | TED | ولكننا في الواقع نعتقد بأنه سيمكننا من استخدام مجموعة أدوات قوية. وقد بدأنا فعلا بمسارت متعددة لاستخدام هذه الادوات. |
Ya da göremeyenlerin kullandıkları günlük ev aletleri için -- eğitim ortamında, ofis ortamında. | TED | أو للاشخاص غير المبصرين, كل الادوات الكهربيه في المنازل في الأدوات التعليميه, في أدوات المكاتب |
malzeme bulursak oynarız. | Open Subtitles | اتفقنا , اجل , حسنا سوف نحاول ان نفعل ذلك لو اننا احضرنا الادوات |
Bu enstrüman inanılmaz ama alet çantasını şimdiye kadar çok az insan açtı. | TED | من الأدوات المذهلة وهذه الادوات قلة من الناس يستخدمها |
Daha önce kendimi,hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim, hatta elim hiç bir alet tutmamıştı. | Open Subtitles | لم يسبق لي ان حفرت بفأس بتلك الشدة ايضا لم يكن يوجد معي اي نوع من الادوات الاخرى. |
alet edevatınızın yanına attınız beni. | Open Subtitles | انا انبطح هنا في الخلف بجانب هذه الادوات |
Ama gerçekten şimdi olmaz.Çok hassas bir alet üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | ولكن فعلا لا أستطيع الآن فأنا أعمل مع هذه الادوات الحساسة |
Uydu parçaları, sefer görevi esnasında kaybolan aletler. | Open Subtitles | كما تعلم العديد من الاقمار الصناعية الادوات المفقودة خلال مهمات الرحلات الفضائية |
Şanslıyım ki elindeki aletler tek sayıdaydı. | Open Subtitles | كنت محظوظا ان لديه رقما زوجيا من الادوات يضربني بها |
Eski günlerde, en iyi casuslar çocuklardı ve en iyi aletler önce bize verilirdi. | Open Subtitles | في ايامي , افضل الاطفال الجواسيس هم من لم ينتظروا افضل الادوات لاستعمالها |
Çünkü insanların onunla başa çıkmak.... ... ve üstesinden gelmek için araçları yok. | TED | لان الناس هناك لا يملكون الادوات للتأقلم مع الوضع .. وتجاوزه |
- Hesaplamalar bir yılımı aldı, aletleri yapışımda diğer bir yıll | Open Subtitles | وحساباتى استغرقت منى عام ولصنع الادوات اللازمه استغرقت عاما اخر |
Bu istasyondan malzeme almaya geldik. Sonra savaşa döneceğiz. | Open Subtitles | فقط حضرنا لهنا لاخذ بعض الادوات للاستعداد لاجل المعركة |
Nasıl anladığı umurumda değil, o aletlere ihtiyacımız olduğunu söyle. Nasıl anladığımı da biliyor. | Open Subtitles | لا أكترث كيف يحصل على الادوات كل ما يهمني أني أريدهم |
Doğru ekipmanlar olsaydı, ben bu işi bitirirdim! | Open Subtitles | لو كان لدي الادوات المناسبة لكنت انجزت العمل |
- Kullandığım malzemeleri kimse bilmemeli. | Open Subtitles | لايمكنني الحصول على أحد لجلب الادوات هذه لا |
Çok heyecanlanır, bir sürü ekipman alır iki gün geçince otele geri dönmeyi diler. | Open Subtitles | تتحمس للغاية وتشتري كل الادوات وبعد يومان من الأمر تتمنى لو تعود للفندق |
Evi görüntülemek için lazım olan tüm ekipmanı yanına al. | Open Subtitles | أحضر كل الادوات التكنولوجية التي تحتاجها لمراقبة المنزل |
Ben doktorum. Malzemeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا طبيبة احتاج بعض الادوات |
Hastaneye gidip şu aletlerden getirir misin? | Open Subtitles | هلا تعود سريعاً إلى المستشفى وتحضر لي إحدى تلك الادوات التي تستخدم في شفط المخاط |
Ve eğer bu organize etme pozisyonundaki bazı topluluk üyeleri her felaketten sonra, her alanda bulunuyorsa bu araçlar da mevcut bulunmalı. | TED | وإذا كان احد أعضاء المجتمع في هذا الموقف التنظيمي في كل منطقة بعد كل كارثة، فإن هذه الادوات يجب ان تكون موجودة. |