Yemek ve su yokluğu onları bütünüyle şaşkın ve paranoyak yapar. | Open Subtitles | قد يكون نقص الطعام والماء جعلهم مشوشى الذهن ومصابين بجنون الارتياب |
Ya bir paranoyak ya da korumaya çalıştığı çok değerli bir şey vardı. | Open Subtitles | إما أنه مصاب بجنون الارتياب أو هناك شيء قيم للغاية كان يقوم بحمايته |
paranoyak olduğunu biliyorum, ama... | Open Subtitles | أعرف أنه يوجد الكثير من جنون الارتياب في هذا الجناح، ولكن.. |
Bu casusluk görevi paranoya fantezisinden başka bir şey değil... | Open Subtitles | هذه المهمة التجسسية ليست أكثر من إحدى خيالات جنون الارتياب |
İleri derecede paranoya yaşıyorsun, bu da durumunun kötüleştiğini gösteriyor. | Open Subtitles | تعاني من جنون الارتياب علامة على أن حالتك تزداد سوءاً |
Diğer bir deyişle, oğlunuz, paranoid şizofreni. | Open Subtitles | بطريقة أخرى, ابنك مصاب بمرض جنون الارتياب الوهمي |
Az buçuk paranoyadan zarar gelmez. | Open Subtitles | والذى كان يثير الشك جرعه صغيره من الارتياب لن تضر |
Telefonlara bir şeyler yerleştirmişler gibi, yada biz gittikçe paranoyak oluyoruz. | Open Subtitles | التصرّف الحذر وكأننا بدأنا نفقد صوابنا وكأننا مصابون بجنون الارتياب |
Güç delisi mi yoksa paranoyak mı oldun bilmiyorum ama onun haklı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا اعرف ان كنت مصابا بجنون السلطة او الارتياب لكن اعرف انها محقة |
Ailem ve polisler de bana paranoyak ve kuruntulu olduğumu söylüyorlar. | Open Subtitles | هذا ماتقوله عائلتي هذا ماتقوله الشرطة أنني مصاب بجنون الارتياب و أن هذه هلوسات |
Eğer kızını kaybedeceğini düşünüp paranoyak olursan... | Open Subtitles | عندما تكون شديد الارتياب ستسبب بخسارة ابنتك |
paranoyak olduğunu unutmuştum. | Open Subtitles | ها أنت ذا لقد نسيت أنك تعاني من جنون الارتياب |
paranoyak ve korkunç bir insana dönüştü. | Open Subtitles | تدهوّرت حالته وتحوّل إلى شخصٍ مُخيف يُعانى من جنون الارتياب. |
Ben paranoyak şizofrenim. Endişelenmek benim doğamda var. | Open Subtitles | أنا مريض بالفصام وجنون الارتياب القلق جزء من طبيعتي |
72 saat sonra, paranoyak kişilik bozukluğu teşhisi kondu. | Open Subtitles | بعد 72 ساعة، شُخصت إصابته باضطراب جنون الارتياب. |
İnsan paranoyak olunca bunun farkına varmaz. | Open Subtitles | حين تكون مصابا بجنون الارتياب فأنت لا تعرف ذلك |
Oysa hepsi yazıyor. - Dengesiz davranış, paranoya, ishal. | Open Subtitles | إنها مكتوبة هنا ، تصرفات غريبة وجنون الارتياب والإسهال |
paranoya yapıyorum belki de ama... | Open Subtitles | من المحتمل أن أكون مصاب بجنون الارتياب فحسب. |
- Yaşamayan var mı ki? - Uykusuzluk paranoya yaratabilir. | Open Subtitles | ومن ليس كذلك الحرمان من النوم يسبب جنون الارتياب |
Ben muhalefet hastalığı ve paranoya diye okudum. | Open Subtitles | الاضطراب الدفاعي المتعاكس و جنون الارتياب هو ما قرأته |