Bak ne diyeceğim, muhtemelen tatları çok daha güzel olacaktır. | Open Subtitles | سأخبرك ماذا على الارجح ان طعمها يبدو اكثر لذة |
Hamid muhtemelen usturayı yanında getirdi. | Open Subtitles | على الارجح ان حميد احضر شفرة الحلاقة معه, |
Ama muhtemelen hızlı olmalısın çünkü bir dakika içinde geri dönecekler. | Open Subtitles | لكن يجب عليك على الارجح ان تسرع بذلك لأنهم سيعودون في لحظات |
Bu iş epey sikten boktan bir hal alacak muhtemelen. | Open Subtitles | على الارجح ان هذا الامر سوف يصبح متطرف جدا |
muhtemelen bana aşık olmamakla en iyisini yapmış olursun. | Open Subtitles | يجب عليك على الارجح ان تحاولي بكل قوتك ان لا تقعي في غرامي |
Etmiştik ve muhtemelen negatiftir. | Open Subtitles | لقد كنا حذريـن, ومن الارجح ان تكون النتيجة سلبية, |
İnişli çıkışlı geçmişimi düşünürsek muhtemelen böylesi daha iyi. | Open Subtitles | على الارجح ان هذا افضل، بوضع ماضيَّ المتقلب في الاعتبار. |
muhtemelen bunun zamanı olduğu anlamına geldiğini düşünüyorum | Open Subtitles | أعتقد أن هذا يعني على الارجح ان الوقت قد حان |
Yani muhtemelen çalışmaya dönmeliyiz. | Open Subtitles | اذاً يجب علينا على الارجح ان نبدا بالدراسة. |
Merkez, muhtemelen bu kaçamağı adamın aleyhine kullanabilmek için kadını da Moskova'da isteyecektir. | Open Subtitles | على الارجح ان المركز سيعيدها الى موسكو كي يستخدموا العلاقة الغرامية ضده |
muhtemelen bu tarafa gitti. Gidelim. | Open Subtitles | من الارجح ان تكون انطلقت من هنا هيا بنا |
muhtemelen Sarah Lazar da yazıp duruyordur. | Open Subtitles | انا اعلم على الارجح ان "سارة لازار" تكتب الان |
Doğru. muhtemelen yanlış görmüşsündür. | Open Subtitles | هذا صحيح على الارجح ان نظركِ قد خانكِ |
muhtemelen bizi hareket bile ettirmezler. | Open Subtitles | ...انا اعتقد انهم من الارجح ان يحركونا |