Ve eğer sürdürülebilirlik devrimiyle kalkınmayı sağlamak istersek, uygulamamız gereken üç büyük değişim olduğuna inanıyorum. | TED | واعتقد اننا ان اردنا ان نحقق تقدماً فيما يخص الاستدامة فامامنا 3 تحديات كبيرة يتوجب علينا القيام بها .. |
pekala sürdürülebilirlik sorunları binalarında parçası olduğu şehirlerin doğasından ayrılamazlar. | TED | لذا مشاكل الاستدامة لا يمكن أن تفصل عن طبيعة المدن، التي تمثل المباني جزء منها. |
Banka bu süreçte kendi sürdürülebilirlik politikalarını zedeledi. Ama 130 milyon dolar civarında para kazandı. | TED | البنك الدولي ينتهك سياسات الاستدامة الخاصة به في هذه العملية، ولكن ذلك حصل حوالي 130 مليون دولار. |
sürdürülebilirliği dikkate alan şirketler finansal olarak gerçekten iyi durumdalar mı? | TED | هل تحقق الشركات التي تأخذ الاستدامة بعين الاعتبار أرباحا مالية حقا؟ |
Dilek bir: dunyayi degistirmek. Resimlerimi kullanmak istiyorum milyonlarca insani kendi kendine yetebilirlik diyaloguna dahil olmaya ikna edebilmek icin. | TED | الأمنية الأولى : تغيير العالم .أريد استخدام صوري لاقناع الملايين من الناس على المشاركة في الحوار العالمي على الاستدامة. |
daha sürdürülebilir olmak size daha yüksek yaşam kalitesi mi veriyor? | TED | هل الاستدامة الاكثر هي ما تعطيك زيادة في جودة الحياة؟ |
Bu durum, sadece sürdürülebilirlikten sorumlu olan kişi için değil, mali işler yöneticisi için de iyi bir şey. | TED | إذاً هذا أمر جيد بالنسبة للمدير المالي، ليس فقط بالنسبة للمسؤول عن الاستدامة. |
Bizim için sürdürülebilirlik çok önemli, hem sosyal hem de çevresel ve ekonomik değerleri bir araya getirmeli. | TED | لذا الاستدامة مهمة جداً بالنسبة لنا، والتي يجب أن تشمل القيم الاجتماعية فضلاً عن البيئية والاقتصادية. |
sürdürülebilirlik, 'yapılsa iyi olur'dan, 'yapılması mecburi' olana dönüştü. | TED | تحولت الاستدامة من شيء يستحب فعله إلى شيء يجب فعله. |
Yani sürdürülebilirlik doğru tasarımla, sağduyunun özenli kullanımından başka bir şey değildir. | TED | فباختيار التصميم الصّائب، لاتَعدوا الاستدامة سوى الاستعمال الدّقيق للحسّ السليم. |
Bilim dünyasından arkadaşlarımı ve sürdürülebilirlik pratisyenlerini hapishanelere götürdüm. | TED | احضرت زملائي الباحثين والممارسين في الاستدامة الى السجن، |
En tepeye, sürdürülebilirlik girişiminin zirvesine, ulaşmak için, 2020'yi hedef yılımız olarak tespit ettik. | TED | وحددنا عام 2020 ليكون عام بلوغنا إلى هدفنا ليكون عام وصولنا إلى قمة جبل الاستدامة |
İşte sürdürülebilirlik için olurluk incelemesi. | TED | ولينظر الناس إليها على أنها عمل تجاري من أجل الاستدامة |
Ürünlerimiz yeniliğin beklenmeyen kaynağından, sürdürülebilirlik için tasarımdan esinlenerek, şu ana kadar olduklarının en iyisidirler. | TED | فمنتجاتنا من أحسن ما تكون استوحي تصميمها من الاستدامة كمصدر كبير للإبداع |
Ve bence birçok şekilde dayanıklılık fikri sürdürülebilirlik fikrinden daha yararlı bir kavram. | TED | وأعتقد ، في نواح كثيرة ، أن فكرة المرونة هي مفهوم أكثر فائدة من فكرة الاستدامة. |
sürdürülebilirlik bir rekabet meselesi olmalı. | TED | الاستدامة يجب أن تكون قضية أولى من التنافس بين المنتجات. |
Uzun vadeli sürdürülebilirlik, gezegende refah içinde yaşamak ve çocuklarımızın yaşamlarını düşünüyorsak bunu değiştirmek zorundayız. | Open Subtitles | ومن الضروري، إذا كنا نتحدث عن الاستدامة طويلة الأجل ورفاهية حياتنا على هذا الكوكب، وحياة أطفالنا على هذا الكوكب، |
Ve biz de bir sahil yürüyüşüne çıktık ve dedim ki: "Peki, bana büyük problemlerinizden birini söyleyin. Bana bir tasarım sorunu verin, sürdürülebilir olmanızı engelleyen bir sürdürülebilirlik engeli söyleyin. | TED | لذا قمنا بالمشي على الشاطئ وقلت، حسناً، أعطني إحدى المشكلات الكبيرة لديك. أعطني تحدٍّ في تصميم، ضعف في سرعة الاستدامة، والتي تمنعك من الاستدامة. |
Eğer bir iş dünyası lideriyseniz, eğer hâlâ iş modelinizin tam kalbine sürdürülebilirliği işlemiyorsanız, hemen yapmanızı tavsiye ederim. | TED | إذاً إن كنت مدير عمل، إن لم تكن أصلاً تجعل الاستدامة في قلب نموذج عملك، إنني أحثّك على فعل ذلك. |
Ve teknolojiye bakiyor, ve enerji tasarruflu yeni aletlere bakiyor, stratejisini yeniden sekillendirmeye bakiyor kendi kendine yetebilme jarektinin stratejisini. | TED | وانها تبحث في التكنولوجيا ، وانها تبحث في الأجهزة الجديدة الموفرة للطاقة ، وانها تبحث في كيفية التفكير وكيفية إعادة وضع استراتيجية التحرك نحو الاستدامة. |
İşte sürdürülebilir olarak yatırım yapınca da iki şey yapıyoruz. | TED | لذا فباستثمارنا في مجال الاستدامة نقوم بأمرين اثنين. |
Sonsuz sosyal sorumlulukları yoktur ve mantıklı yatırım ile finans teorisi sürdürülebilirlikten aşağı değildir. | TED | ليست لديهم مسؤوليات مجتمعية غير محدودة، ونظرية المالية والاستثمار الحذر ليست مشتقة عن الاستدامة. |
Ve yani bir tanesi en iyi yetinebilirlik odulu icin olabilir okul ici bir proje icin, evde yapilma en iyi proje, yada yetinebilirlik icin sunulmus en iyi toplum projesi | TED | وهكذا يمكن لأحدها أن تكون لفكرة عن أفضل مشروع استدامة في المدرسة. و أخرى لأفضل مشروع منزلي. أو يمكن أن تكون لأفضل مشروع مجتمعي لتحقيق الاستدامة. |
İkinci durum, tasarımın sürdürülebilirliğe nasıl katkıda bulunabileceği ile ilgili. | TED | أما الحالة الثانية فهي حول مساهمة التخطيط في الاستدامة. |