Pırıltılı çağrı cihazım bile umrumda değil, çünkü klinik deneyim bugün başlıyor. | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير حتى بجهاز الاستدعاء اللامع لأن تجربتي الطبية ستبدأ اليوم |
Kusmuğuma baka baka iki saattir şu çağrı düğmesine basıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت اضغط زر الاستدعاء هذا باستمرار و بدات في القيئ لمدة ساعتين |
Biz onlara bakmak gidersiniz, siz başlangıç çağırma büyü gidin. | Open Subtitles | سنذهب لنهتم بهم أنتم أيها الأصحاب اذهبوا و ابدؤوا بتعويذة الاستدعاء |
dinlenme odası da uyumanız için, kilide ihtiyaç duyulan işleriniz için değil. | Open Subtitles | , غرف الاستدعاء للقيلولة و ليس من أجل أشياء تطلب باب مغلق |
Al, bu celp meselesini halledene kadar şehirden uzaklaşmamızı istedi. | Open Subtitles | يقول آل إنه يجب إخراجك من المدينة ريثما يتولى مسألة الاستدعاء |
Dinle... ya mahkeme celbi ve metal testerelerle gelirlerse? | Open Subtitles | إفترض أنهم جاؤوا بمذكرات الاستدعاء و المناشير |
E.M.s. 'den Merkeze. çağrı nedir? | Open Subtitles | اى ام اس للسنترال , ماذا كان هذا الاستدعاء ؟ |
çağrı cihazım. Ofise gitmem lazım. | Open Subtitles | انه جهاز الاستدعاء على الذهاب الى العيادة |
Ne zaman çağrı cizahım ötse, | Open Subtitles | في الاسبوعين الماضيين كاد جهاز الاستدعاء ان ينفجر في كل مرة |
-Ona çağrı atıyoruz. | Open Subtitles | نُرسل له عبر جهاز الاستدعاء ويطلبنا هو على هاتفه النقال |
Eğer yakınınızda ise ya da içinizden birinin çocuklarıyla oynuyorsa, lütfen çağrı düğmesine basınız. | Open Subtitles | اذا كانت قريبة منكم او تلعب مع اطفالكم برجاء ان تضغطوا زر الاستدعاء |
Bunu hiçbir şey değiştirmeyecek. Travma protokolleri, telefon listeleri, çağrı cihazları. | Open Subtitles | اجراءات الرضوح و قائمة الهواتف و أجهزة الاستدعاء الممرضات سيستدعينكم |
Phoebe neredeyse çağırma büyü ile yapılır, biz hazır almak gerekir bu yüzden. | Open Subtitles | فيبي ، أوشكت أن تنتهي من تعوذة الاستدعاء لذا يجب أن نستعد |
Fazladan battaniye istediğinizde, çağırma butonuna basmaktan çekinmeyin. | Open Subtitles | اذا كنتم ترغبون فى بطانيه اضافيه فى هذا الوقت رجاءا لا تترددوا فى ضغط زر الاستدعاء |
Bu Amerika Satanistler Birliği'nin onayladığı bir çağırma. | Open Subtitles | إنه الاستدعاء المتفق عليه من قِبل الجمعية الشيطانية بأمريكا |
dinlenme odalarında, zaman ve yer bulabildiğiniz zaman yatabilirsiniz. | Open Subtitles | في غرف الاستدعاء ناموا حيث و متى تستطيعون |
- Bana on dakika ver, sonra üçüncü kattaki dinlenme odasında buluşalım. | Open Subtitles | , أمهلني 5 دقائق سأقابلك في غرفة الاستدعاء في الطابق الثالث |
dinlenme odasına gidersem, peşimden gelmeyecek misin? | Open Subtitles | , لو انني دخلت إلى غرفة الاستدعاء لن تتبعني؟ |
Bütün öğleden sonrayı celp yollayarak ve bilirkişilerin çapraz sorgulama çekişmeleriyle geçiririz. | Open Subtitles | وسوف نقضي فترة ما بعد الظهر في الاستدعاء واستجواب خبراء المبارزة |
İsmi doğrula, ben de hakime devletin artık tanıklığına ihtiyacı olmadığını ve celp duyurusunu geri çektiğini söyleyeyim. | Open Subtitles | أكد الاسم، وسأخبر القاضي أن الحكومة لم تعد تحتاج شهادتك وقامت بسحب الاستدعاء |
O celbi ben yazdım. | Open Subtitles | كتبت ذلك الاستدعاء بنفسي كنت أشغل منصب المأمور هنا |
Mahkeme celbi bastırmak için mahkemeden istemek için buraya ı'm. | Open Subtitles | أنا هنا أن يطلب من المحكمة سحب الاستدعاء |
Mevcut şartlar ışığında, mahkeme celbini kabul edeceğim. | Open Subtitles | ووفقًا للظروف الحالية، سوف أسمح بطلب الاستدعاء |