20 dakika içinde yeni doğmuş gibi olacak. Sadece Sakin olun. | Open Subtitles | في 20 دقيقة, سوف تكون جيدة كما لو كانت جديدة فقط عليك الاسترخاء |
Sakin olmayı öğrenmezsen, yeni işinde, dünyanın yedi kat altına girersin. | Open Subtitles | إذا كنت لا تعلم كيفية الاسترخاء قد يعطيك وظيفته جديدة وصولا الى سبعة أقدام من الأرض |
Malı kaybettim tamam mı? Bulmam gerekiyor. O yüzden biraz otur, Rahatla tamam mı? | Open Subtitles | لا بد لي من العثور عليه، حتى إذا كنت لا تمانع الاسترخاء قليلا؟ |
Güvenli olduğu anda içeri girecektir. rahatlamaya çalış. | Open Subtitles | سيدخل عندما يكون الجو آمناً حاول الاسترخاء فقط |
Ama rahat olabilirsin, çünkü kör etmeden önce yarım saatin var, tüm şovumu izleyebilmen için yeterli bir zaman. | TED | لكن لا بأس يمكنكم الاسترخاء, لانه يحتاج الى نصف ساعة لكي ييدا بالعمل, لذلك لديكي متسع من الوقت لمشاهدة ادائي بالكامل. |
Kollarınızı açın ve derin nefes alın. Bu rahatlama tepkisinin tetiklenmesini sağlar. | TED | هذا سوف يجعل مهادك يحفز ردة فعل الاسترخاء. |
Bazı insanlar balık avlamayı bir botta rahatlamak ve sabırla oltayı çevirerek balığı almak olarak düşünürler. | TED | عندما يفكر بعض الاشخاص في الصيد يأتي في مخيلتهم الاسترخاء في قارب يترنح بصبر للحصول علي صيد اليوم. |
Yeni bir işe başladığın için heyecanlı olduğunu biliyorum ama şimdilik biraz Sakin olur musun? | Open Subtitles | أنا أعلم أنك متحمس بخصوص بدء عملك الجديد لكن أيمكنك الاسترخاء لبعض الوقت؟ |
Biraz Sakin olmayı öğren. | Open Subtitles | انت يجب ان تتعلم الاسترخاء قليلا، اترك نفسك قليلا |
Faz başladı. Sakin olmaya çalış. | Open Subtitles | انها تبدأ لكنها ستعبر فقط حاول الاسترخاء. |
- Sadece Rahatla ve hiç bir şey düşünmemeye çalış. | Open Subtitles | مجرد الاسترخاء ومحاولة التأمل في لا شيء. |
Arkana yaslan ve Rahatla. Yaklaşık 3 saat sürecek. | Open Subtitles | فقط اجلسي وحاولي الاسترخاء سأعود إليك خلال ثلاث ساعات |
Pekala, sadece zihnimi boşaltmalıyım, Rahatla. | Open Subtitles | حسنا ، أنا فقط بحاجة إلى إخلاء ذهنى ، ثم الاسترخاء |
Artık dayanamıyorum. Ne zaman rahatlamaya çalışsam, o... Ensem. | Open Subtitles | ما عاد بإمكاني تحمل ذلك، كلما حاولت الاسترخاء فهي .. |
Üzgünüm, sadece yarışmadan önce rahatlamaya çalışıyordum. | Open Subtitles | عفواً، أحاول الاسترخاء قبل المنافسة فحسب |
rahat, keyifli bir ortam. | Open Subtitles | ليس شيئاً مهما، إنه فقط نوع من الاسترخاء حاولي أن تكوني مرحة جدا |
Derinlere indikce, uzerine bir rahatlama gelecek. | Open Subtitles | دع موجة من الاسترخاء تسري في انحاء جسدك الآن بينما أنت تتعمق في الغوص |
Buraya yazın rahatlamak için geldim. | Open Subtitles | وأنا جئت إلى هنا هذا الصيف فقط، كما تعلمون، الاسترخاء والتأمل. |
Sakinleş biraz. | Open Subtitles | على عقد. مجرد الاسترخاء الآن. |
Eve gitmen lazım, Rahatlaman lazım. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى العودة إلى بيتك و بحاجة الي الاسترخاء. |
Hapise gidebiliriz, ve sen bunu biraz rahatlatıcı sayıyorsun. | Open Subtitles | يمكن أن تذهب إلى السجن، ويبدو أنك فقط للعثور عليه الاسترخاء أقل ما يقال. |
Sonundan karınları doymuş olarak güneşin tadını çıkarabilirler. | Open Subtitles | كون بطونهم ممتلئة الآن أخيراً فبوسع الأشبال الاسترخاء في الشمس |
Buhar odasında bir kaç dakika geçir. Rahatlamana yardım edecektir. - Evet... | Open Subtitles | . إقضِ بضعة دقائق في غرفة البخار . إنها ستساعدك على الاسترخاء |
O iyi. Sadece bir dakika dinlenmeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها بخير، تحتاج إلى الاسترخاء لدقيقة وحسب. |
Sakin olun, Şerif. Rahatlayın ve nefes alın. | Open Subtitles | على مهلك يا شريف حاول الاسترخاء والتنفس |
Pekala, rahatlayabilirsin evlat. İş buldum. | Open Subtitles | حسناً، يمكنك الاسترخاء يافتى حصلت على وظيفة |
Birazdan bu kısa vadeli versiyonlara daha çok değineceğiz ama sonraki gün dinlenmek zorunda olmadıkları için çok daha etkililer. | TED | سنتحدثُ أكثر عن هذه النسخ قصيرة الأمد خلال لحظات، لكنها أكثر كفاءة لأنها لا تضطرُ إلى الاسترخاء لليوم التالي. |