"الاستشعار" - Traduction Arabe en Turc

    • sensör
        
    • sensörler
        
    • sensörleri
        
    • sensörü
        
    • seziyorum
        
    • dokunmatik
        
    • sensörlerin
        
    • sensörlerle
        
    • sensorleri
        
    • sensörlere
        
    • sensörlerimin
        
    Robotun hemen düşmesini bekliyordum çünkü hiç sensör veya hızlı döngü yok. TED كنت أتوقع السقوط الفوري للروبوت، بسبب انعدام أجهزة الاستشعار وردود الفعل السريعة.
    Yön bulmak için dijital harita ve ultrasonik sensör kullanıyorlar. Open Subtitles إنهم يستخدمون الخرائط الرقمية للتنقل واجهزة الاستشعار بالموجات الفوق الصوتية
    Buna ilaveten bir pil, bir bilgisayar, çeşitli sensörler ve kablosuz telsizler var. TED على متنها أيضا بطارية وحاسوب ومختلف أجهزة الاستشعار والراديو اللاسلكي
    ...yerimizi de iç sensörleri kullanarak saptayacaklar. Open Subtitles لكن سيتمكنون من تعقبنا بواسطة أجهزة الاستشعار الداخلية
    Birisi bir sensörü kontrol etmeyi unutmuş. TED لقد نسي أحدهم التحقق من جهاز الاستشعار.
    Ben aranızda bazı güven sorunları seziyorum. Open Subtitles أنا الاستشعار عن بعض القضايا الثقة هناك.
    Bir telefon kulübesinde veya interaktif yazı tahtalarında gördüğünüz normal dokunmatik sensörler bir anda sadece bir noktayı algılayabilir. TED حاليا أجهزة الاستشعار التي ترونها في كشك أو الشاشات التفاعلية ، لا يمكنها أن تسجل إلا نقطة لمس واحدة كل مرة
    Bu kas dinamiği etkileşimi kas tendonu içindeki biyolojik sensörlerin sinir yoluyla merkezi sinir sistemine bilgi aktarımı yapıyor, tendon uzunluğu, hızı ve gücü hakkında bildirim yapıyor. TED تفاعل العضلات الديناميكي هذا يدفع أجهزة الاستشعار الحيوية الموجودة داخل وتر العضلة لإرسال المعلومات عبر العصب إلى الجهاز العصبي المركزي، معلوماتٌ تدل على طول الوتر وسرعته وقوته.
    Endüstriyal makineler; eskiye nazaran çok daha fazla şeyi görmelerine, duymalarına ve hissetmelerine olanak sağlayan ve sayıları giderek artan, müthiş miktarda veri üreten elektronik sensörlerle donatılıyor. TED يجري تجهيز الآلات الصناعية مع عدد متزايد من أجهزة الاستشعار الإلكترونية التي تسمح لهم ان يروا، ويسمعوا ، ويشعروا أكثر بكثير من أي وقت مضى، توليد كميات هائلة من البيانات.
    Bio-med sensorleri takmıyorum, Huston. Open Subtitles أنا لست مرتديا أجهزة الاستشعار يا هيوستون
    Kameralar ve kızılötesi sensörlere ne diyorsun? Open Subtitles إذًا ماذا عن الكاميرا وأجهزة الاستشعار بالأشعة تحت الحمراء؟
    Michael, sensörlerimin bildirdiğine göre, önümüzdeki yol, ağır şekilde mayınlı. Open Subtitles مايكل ، أجهزة الاستشعار تبين لي أن الطريق مزروعة بالالغام
    Hadi yapalım. Yeterli sensör yok. TED لنقم بصنعها، لا يوجد ما يكفي من أجهزة الاستشعار
    Esas gerekli kısım nefesteki uçucu organik maddeleri tespit eden sensör cihazıdır. TED الجزء المهم هو جهاز الاستشعار الذي يقوم بالكشف عن المركبات العضوية المتطايرة في نفسنا
    Günümüzde yeni gelişen medikal sensör endüstrisi 0,1 mm'den daha geniş olmayan küçücük ışık-yönlendirme cihazlarını kullanarak kimyasal parmak izinin tüm yeni evrelerini keşfediyor. TED اليوم، تستكشف صناعة أجهزة الاستشعار الطبيّة الناشئة مستويات جديدة من البصمات الكيميائية الدقيقة مستعينةً بأجهزةٍ دقيقة للمعالجة بالضوء لا يزيد حجمها عن عُشرِ المليمتر.
    sensör bölgesine girmeye 12 saniye. Open Subtitles الاتصال مع خط الاستشعار اعتصام في 12 ثانية.
    İster video, uygulama, isterse sensörler aracılığıyla çok ince ayrıntılarda hareketleri izleyebiliyoruz. TED و ذلك سواء من خلال اجهزة الاستشعار او الفيديو, او التطبيقات نحن نستطيع تتبع حركاتنا بتفاصيل دقيقة لا تصدق
    Sahte pozitif sinyaller yayarak sensörleri yanıltır. Open Subtitles سأخفيه في صندوق سيارة مليء بالموز خداع جهاز الاستشعار بخلق إيجابية خاطئة
    sensörü düzelt ve ana bakış alanını tara. Open Subtitles اظهر نتائج جهاز الاستشعار على الشاشة الرئيسية
    Burada büyük olumsuz bir hava seziyorum. Open Subtitles أنا الاستشعار قليلا من فيبي سلبي هنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus