Fakat bir o kadar dikkate değer bir durum da Afrika'da sosyal ve ekonomik hakların sömürgecilik çağından bu yana çok hızlı ilerlememiş olmasıdır. | TED | ولكن الجدير بالملاحظة ايضاً أنَّ الحقوق الإقتصادية و الإجتماعية لم تمض قدماً في افريقيا منذ عصر الاستعمار. |
sömürgecilik çağlarından beri hiç değişmedi. | Open Subtitles | كان يستخدمون طريقا من هنا منذ ايام الاستعمار انه هناك |
Resmi dili Tagalog, ama tarihteki sömürgecilik nedeniyle halkın bir bölümü İspanyolca konuşuyor. | Open Subtitles | لغتها الرسمية: تاقلوقية، لكن أغلب السكان يتكلمون الإسبانية بسبب الاستعمار الماضي. |
İlk dalga 1940 ve 1950'lerde gerçekleşti ve Afrika'daki sömürge kolonilerinin bağımsızlığına öncülük etti. | TED | حدثت موجة الاحتجاجات الأولى في سنوات الأربعينيات والخمسينيات من القرن الماضي وأدت إلى إنهاء الاستعمار في أفريقيا. |
Yerel direnişi mi temsil ediyor? Yoksa sömürgeleşmeyi farklı bir açından mı gösteriyor? | Open Subtitles | ربّما كونه يمثّل المقاومة المحليّة أو يظهر الاستعمار من زاوية مختلفة؟ |
Bir öykünün diğerine üstünlüğü ile sömürgeciliğin en kötü alametleri belirgin hale geldi. | TED | كان ذلك عن طريق هيمنة بعض القصص على الأخرى أن أصبحت أسوأ مظاهر الاستعمار واضحة. |
sömürgecilik ve emperyalizmden şikayet ederken... ...bir adım dahi ilerleyemeyecekler. | TED | يشكون من الاستعمار والإمبريالية -- لن يتحركوا قيد أنملة. |
Bu geniş tarihsel çerçeve, Geceyarısı Çocukları'nın sömürgecilik sonrası edebiyat eserlerinin en aydınlatıcı olarından biri olarak görülmesinin nedenidir. | TED | هذا الإطار التاريخي ما يجعل "أطفال منتصف الليل" واحد من أهم الأعمال الأدبية المكتوبة بعد الاستعمار. |
Peki bu neden sömürgecilik gibi değil? | TED | لماذا هذا الاستعمار غير مرغوب؟ |
sömürgecilik, ırkçılık ve cinsiyet eşitsizliği gibi kuvvetler birçok kişiyi uzayın faydalarından mahrum bıraktı ve bizim uzayın nadir kişiler, zenginler ya da seçkinler için olduğuna inanmamıza neden oldu. | TED | قوى مثل الاستعمار والعنصرية وعدم المساواة بين الجنسين حرمت بالفعل الكثير من الناس من الاستفادة من الفضاء ورسخت الاعتقاد بأن الفضاء حكر على الأغنياء أو النخبة أو قلة معينة. |
Eğer üçüncü dünya ülkeleri ayağa kalkarlarsa, emperyalizm sömürgecilik, ırkçılık- | Open Subtitles | إذا كانت الدول الناشئة في العالم الثالث ... هي للقضاء على الإمبريالية ... و الاستعمار ، العنصرية |
(Alkışlar) Ancak bağlantısallığın asıl vaadi sömürgecilik sonrası dünyadadır. | TED | (تصفيق) لكن الوعد الحقيقي للترابط هو في العالم ما بعد الاستعمار. |
Ve işte -- bunun 1997'de yapıldığını bilmek ki bu Abacha dönemidir -- askeri diktatörlüğün, Nijerya tarihinin en kötü zamanı, sömürgecilik sonrası tarihi. | TED | وهكذا فإنه شعور حقيقي-- إنه حقاً وكيف وبشكل مفاجئ، تعلمون، صنع هذا الفيلم في 1997، وهي فترة الأباتشا، الدكتاتورية العسكرية، أسوأ فترة في تاريخ نيجيريا، تاريخ ما بعد الاستعمار. |
Merdivenlerimizden düşüp ölen şu sömürge kadınının hayaletini görmezden geldiğin gibi. | Open Subtitles | تلك المرأة من فترة الاستعمار التي ماتت بسبب سقوطها من على الدرج. |
sömürge dönemi sona erdiğinde, onun yerini alan genellikle, laik diktatörler oldu. Ülkelerini yarattılar, ancak demokrasi getirmediler. Kendi diktatörlüklerini kurdular. | TED | وعندما اندثر الاستعمار ما بقي في ذلك الفراغ كان عبارة عن مستبدين علمانيون حكموا البلاد دون ان ينشروا فيها الديموقراطية وأسسوا ديكتاتوريتهم الخاصة بهم |
Ve eğer onlara bakarsanız, sömürge sonrası liderlerin listesi -- ...askeri fufu sınıfı öndedir. İsviçre-bankası sosyalistleri, timsah kurtarıcıları, vampir elitler, ... ...sahte devrimciler. | TED | وإذا نظرتم لسجل القادة الذين أتوا بعد الاستعمار -- مجموعة متنوعة من قادة فوفو العسكرية. اشتراكيي المصارف السويسرية ، تماسيح محررة، نخبة من الخفافيش الثوريين الدجالين. |
Ve sömürgeleşmeyi destekler oldun. | Open Subtitles | وأصبحت أحد ناشطي دعم الاستعمار |
sömürgeciliğin kötü olan tarafı, ve yardım programlarımızın bazılarındaki kalıcı olarak kötü olan şey baskı ve küçültme unsurları barındırmasıydı. | TED | الشيء الذي كان سيئا عن الاستعمار ، وهو شر التبعية في بعض جوانب برامجنا للمعونات ، هو تشارك عناصر القهر والتعالي. |