Ustalık ister, arkadaşım. hafife alırsan yanarsın. Yolu yordamı vardır. | Open Subtitles | وهذا فن يا صديقي، لا يجدر الاستهانة به هناك وسائل وأساليب.. |
Belki onu hafife almak gibi bir alışkanlığım var, ama şu uyuşturucu alışkanlığını yendiğine ikna oldum. | Open Subtitles | أعلم ، ربما اعتدت على الاستهانة به لكنني كنت مقتنعًا من أنه سيعود مع اضطراب ما بعد الصدمة |
Bu duygu temelde bizi insan yapan şey. hafife alınacak bir şey değil. | Open Subtitles | ذلك الشعور هو في الأساس ما يجعلنا بشراً ويجب عدم الاستهانة به |
Bu ifade bugünün hafife indirgeme ödülünü kazanıyor. | Open Subtitles | هذا يربح جائزة الاستهانة لهذا اليوم |
Empatinin veya öz benligin temelleri ve bundaki eksikliklerin rolünü göz ardi etmek olmaz. | Open Subtitles | لا أظنّنا نستطيع الاستهانة بالدور الذي يلعبه التعاطف في بناء الشخصيّة أو في الافتقار لها |
Zod güçleri olsun ya da olmasın hafife alınmaması gereken bir düşmandır. | Open Subtitles | يجب عدم الاستهانة بـ(زود)، مع، أو دون قواه. |
Bu adamı hafife alamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا الاستهانة بهذا الشخص |
Onu hafife alan bir tek siz varsınız. | Open Subtitles | أنت لست الوحيدون الذين الاستهانة بها. |
- Yapmıyordu. - Briggs'i hafife alamazsınız. | Open Subtitles | لم يكن كذلك لا يمكنك الاستهانة به |
Aptal bir keçinin iştahını asla hafife alma. | Open Subtitles | لا يمكن الاستهانة أبداً بالشهيّة الحمقاء لدى الماعز -نعم |
Ailedeki konumundan haberim yok sadece. Onu hafife almamalıyız. | Open Subtitles | لكن لا أعلم كثيرا حول فرعه العائلي - لا يلزمنا الاستهانة به - |
Natasha'ya, seni hafife almamasını söylemiştim. | Open Subtitles | حذّرتُ (ناتاشا) من عدم الاستهانة بك يا (إدورد) |
Düşmanını asla hafife alma. | Open Subtitles | عدم الاستهانة بالعدو |
..onu hafife alamazsınız. | Open Subtitles | لا يجب الاستهانة بها |
Garip günler geçiriyoruz. Samaritan tehlikesi hafife alınmamalı. | Open Subtitles | هذه أوقات غريبة، وتهديد (السامريّ) لا ينبغي الاستهانة به. |
Samaritan tehlikesini hafife almamamız gerektiğini söyleyen sendin. | Open Subtitles | أنت من قال أنه لا ينبغي علينا الاستهانة بتهديد (السامري) |
hafife alınacak biri değilsin Claire. | Open Subtitles | لا تجوز الاستهانة بك يا "كلير". |
Empatinin veya öz benliğin temelleri ve bundaki eksikliklerin rolünü göz ardı etmek olmaz. | Open Subtitles | لا أظنّنا نستطيع الاستهانة بالدور الذي يلعبه التعاطف في بناء الشخصيّة. أو في الافتقار لها. |
Kartelden ve adamlarımdan çalacak kadar cesur ve bu işten kurtulmayı başaracak kadar zeki bir kadın hafife alınmaması gereken bir güç takımımda kullanabileceğim birisi olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | سيدة جريئة كفاية للسرقة من (الكارتيل) ومن رجالي وذكية كفاية للهروب بفعلتها تجبرك على عدم الاستهانة بها يمكنني الاستعانة بك في فريقي |