"الاشاعات" - Traduction Arabe en Turc

    • Dedikodular
        
    • dedikodu
        
    • söylentiler
        
    • dedikoduları
        
    • Söylenti
        
    • dedikoduyu
        
    • söylentileri
        
    • dedikoduların
        
    Bakanlığın sana olan güvenini kaybettiğine dair Dedikodular doğru mu? Open Subtitles هل الاشاعات صحيحة ان الادارة بدأة تفقد الثقة فيكي ؟
    Burası Amerika. Dedikodular duydum ama yine de geldim. Open Subtitles هذه امريكا تروج الاشاعات وانا هنا على الرغم من هذا
    Sarayda dolaşan çok fazla dedikodu var, ve çok az cevap. Open Subtitles هناك كثير من الاشاعات تدور فى أنحاء القصر ولاتوجد اجابات كافية
    Eğer söylentiler doğruysa... bunların sebebi bir insan dönüşümü olmalı. Open Subtitles اذا كانت الاشاعات صحيحه, لابد ان لها علاقه بكيمياء الإنسان
    Ve bu yüzden, sağdan soldan dolaşan bütün dedikoduları duymanıza rağmen sadece 4400'ler hastalanıyor... Open Subtitles وذلك بسبب تلك الاشاعات التي تقال عنا فقط الـ 4400 هم من يصيبهم المرض
    Sadece bir sürü yalan ve Söylenti. Open Subtitles وهل هذا له علاقه بأي شئ؟ انها فقط مجموعه من الاكاذيب و الاشاعات
    Bilirsin, içinde ünlüleri, dedikoduyu, sporu veya popüler politikayı barındırmayan bir konuşmayı? Open Subtitles وأن تكون المناقشـة في الفنانين ، الاشاعات ، الرياضة ، وحتى السياسة
    Tütün araştırma merkezimize, ...bu söylentileri durdurmaları için ödemeyi bile yaptık. Open Subtitles لقد عثرنا على مركز ابحاث مخصص لمتابعة التبغ لمحو هذه الاشاعات
    Zehirli dedikoduların onları korkutması dışında bu piyasada bağışları kaçırmak zaten yeterince zor. Open Subtitles انه من الصعب بمكان ابعاد التبرعات في هذا المجتمع دون الاشاعات المغرضة التي تخيفهم
    Meksika'ya yerleşip kulüp açtıklarına dair bazı Dedikodular işittik. Open Subtitles الاشاعات تقول انهم استقروا بمكان ما بالمكسيك وفتحوا نادي
    Ve bu tarz davranışları daha önce gösterdiğinize dair Dedikodular. Open Subtitles و بالواقع الاشاعات تقول انه على ما يبدو لديك تاريخ بهذا النوع من السلوك
    Brook, senden nefret ettiğim ve Dedikodular yaydığım için özür dilerim. Open Subtitles اسمعي "بروك" انا اسفة لانني كرهتك ونشرت كل الاشاعات السيئة عنك
    Bu arada bilgin olsun çocuklar biriyle arkın altında seviştiğine dair dedikodu yayıyorlar. Open Subtitles وأيضاً لكي انبهك فقط الأطفال ينشرون الاشاعات عن مضاجعتك لشخص ما تحت السفينة
    Sadece dedikodu, buraları bilirsin. Open Subtitles يطلقن بعض الاشاعات تعرفين كيف تجري هذه الامور هنا
    Adam ve ölümü hakkında bir sürü acayip dedikodu çıktı. Open Subtitles غريب أطوار حقيقي, إذا سألتني الكثير من الاشاعات الصاخبة عن الرجل و كيفية موته
    Gerçi bazı yabancı gazeteler durumdan yararlanarak... turistleri korkutmak için iftira dolu söylentiler yayıyor. Open Subtitles حتى إذا كانت بعض الصحف الأجنبية تستغل هذا الوضع لتنشر الاشاعات المغرضة لكي تعيق السياحة
    Muhtemelen gözü eğlendiriyordur ama söylentiler onun için iyi olmayacaktır. Open Subtitles على الاغلب هو يلهو فقط لكن مع ذلك الاشاعات ليس في صفه
    - Dinle Jim, seni endişelendirmek istemem ama İçişleri son zamanlarda yapılan bazı tutuklamaları inceliyor dedikoduları dolaşıyor... Open Subtitles ولكني سمعت بعض الاشاعات عن ان قسم الشؤون الداخلية بدأ يحقق في بعض الاعتقالات التي حصلت
    Geçen hafta hakkımdaki kötü dedikoduları sızdıran kişi oluyor tam olarak. Open Subtitles آيفي. انها نفس الواحدة التى سربت تلك الاشاعات السيئه عنى الاسبوع الماضى
    Konumum dolayısıyla kulağıma bir çok Söylenti geliyor. Open Subtitles انا مطلع على الكثير من الاشاعات
    Çok fazla Söylenti var. Open Subtitles العديد من الاشاعات
    Kimse ceset görmediği için medya her tür dedikoduyu yayıyor. Open Subtitles لم يرى احد الجثه و اجهزه الاعلام توزع جميع انواع الاشاعات
    Tüm söylentileri duydun. Ne kadar psikopat olduğunu da geçen gördün! Open Subtitles تعرفين الاشاعات التى تتردد عنه أنه يرفع يده حتى عندما يغضب
    Bu dedikoduların durması hoşuma giderdi. Open Subtitles سوف اكون سعيداً لو ان تلك الاشاعات توقفت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus